Berkin Elvan davasına sunulan Jandarma bilirkişi raporunda, Zet silahını ateşleyen sanık polisin, biber gazı kullanmada “bilinçli olduğu” sonucuna varıldı. Rapora göre olay yerinde ve saatinde çatışma ya da eylem yoktu.
Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine göre, Berkin Elvan davasında mahkemeye İzmir, Foça’daki Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nda hazırlanan bilirkişi raporu sunuldu.
Raporda, polisin biber gazı silahı kullanmada eğitimli olduğu ve “bilinçli hareket ettiği”, nişan alıp almadığının da tespit edilemediği ve bu konudaki gerçeği “ancak polisin kendisinin bileceği” sonucuna varıldı.
Elvan ailesinin avukatlarından Çiğdem Akbulut Bianet’e yaptığı açıklamada, raporun sonuç itibariyle hiçbir şey söylemediğini, zaten mahkemenin de raporu yetersiz görüp Adli Tıp Kurumu’na inceleme için gönderdiğini söyledi.
Davanın görülmesine İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da devam edilecek.
“POLİSLERİN SIRTI KAMERAYA DÖNÜKTÜ”
Mevzuata uygun kullanımda yere paralel atış yapılması gerektiğini ifade eden rapor, Elvan’ın vurulduğu caddede de biber gazı fişeklerinin “yere paralel –paralele yakın bir şekilde hareket ettiğinin” tespit edildiğini belirtti.
Biber gazı silahı kullanan polislerden birinin yaptığı atışın açısıyla ilgili şu değerlendirme yer aldı:
“13:46:55 zamanında 1. Zet [biber gazı silahı] polisinin gaz tüfeği ile atış pozisyonu incelendiğinde; Baran yazılı işyerinin tabelasının bitim noktasında duvara yaslandığı, sırtının kameraya dönük olduğu, kameranın arkadan görüntü alması sebebi ile gaz tüfeğinin gözükmediği, bu nedenle görüntü açısına göre söz konusu atışın açısının tespit edilmesinin mümkün olmadığı görülmüştür.”
Raporda olay yerindeki diğer polisin de sırtının kameraya dönük olması sebebiyle atış açısının ve doğrudan eylemcilere nişan alıp almadığını tespit edilemediği ifade edildi.
Jandarma raporunun sonuç bölümünde de polislerin eylemcilere nişan alıp almadığının tespit edilemediği yazıldı:
“…görüntülerde gaz tüfeği ile atış yapan polislerin atışları incelendiğinde; atışların tamamının gösterici grubun bulunduğu değerlendirilen bölgelere doğru yapıldığı, atışların bazılarında polislerin başlarını hafif sağa doğru eğerek atış yaptıkları, bu atış pozisyonlarında nişan alıp almadıkları görüntülere göre tespit edilemediği, bazı atışların ise yere paralel-paralele yakın açılarda olduğu ve net atış açılarının tespit edilemediği, kolu sargılı 2. Zet polisinin yaptığı atışlarla diğer iki polisin yaptığı atışların birbirlerine benzerlik gösterdikleri görülmüştür.”
“POLİS KANUNİ SINIRLARIN BİLİNCİNDE HAREKET ETTİ”
Raporda ayrıca, Zet silahını ateşleyen sanık polisin, biber gazı kullanmada “kanuni sınırların bilincinde olarak” hareket ettiği sonucuna varıldı: “… sanık olduğu iddia edilen polisin ‘Göz Yaşartıcı Gazlar ve Gaz Maskelerinin Kullanımı Kursu’ eğitimi aldığı, gaz kullanımı ile ilgili kanuni sınırların bilincinde ve uygulamadan doğacak hukuki boyutları yorumlayacak seviyede personel olduğu anlaşılmaktadır.”
“NİŞAN ALIP ALMADIĞINI SADECE KENDİSİ BİLİR”
Jandarma raporunda, polisin nasıl atış yaptığını ancak kendisinin bilebileceği iddia edildi. Raporda şu ifadeler kullanıldı:
“Olay anındaki görüntülerde gösterici grubun ve bölgenin net görülmediği, atışı yapan kolluk görevlisinin gaz fişeğini gösterici grubun sağına, soluna, önüne veya arkasına doğru atıp atmadığı, doğrudan göstericileri hedef alacak şekilde nişan alıp almadığı, nişan almış ise nereye nişan aldığı, bu hususu sadece kendisinin bildiği, dosya kapsamında bununla ilgili beyanının bulunmadığı ve mevcut görüntü kayıtlarının net olmadığından dolayı kusur oranının tespiti hususunda yetersiz kalındığından kusur oranının tespiti sayın mahkemenizin takdirindedir.”
“ÇATIŞMA YOKTU”
Avukat Çiğdem Akbulut, raporun değerlendirme bölümünde maddi gerçeklerin çarpıtılmak istendiğini söyledi. Akbulut, şöyle konuştu:
“Bir yandan somut tespitler yapmaktan kaçınan bir yandan da maddi gerçekleri çarpıtma gayreti olan bir rapor ile karşı karşıyayız. Sırf polis müdahalesi uygundur diyebilmek için, Berkin’ in vurulmasından saatler sonrasına ait, molotof kokteyli ve havai fişek kullanılan görüntüler üzerinden değerlendirme yapılıp, polis müdahalesinin mevzuata uygun olduğunu söylemek, çarpıtmadan öte değildir. Oysa aynı rapor, Berkin’in vurulma anında, sabah saatlerinde herhangi bir çatışma halinin, polise karşı saldırının olmadığı tespitini de yapıyor ki bu konuda görüntüler de çok net. Müdahale için mevzuata uygundur tespiti yapabilen rapor, sanık F.D.’nin aldığı eğitimler sebebiyle, Zet silahı kullanımda tamamen yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olduğunu söylerken, bu tecrübedeki bir polisin, yere paralel – paralele yakın atış yaptığında canlıların vurulabileceği hususunu öngörebilir olması gerektiği tespitinden ise kaçınıyor.”
Akbulut, raporun yeni bir bilgi vermediğini de belirterek, şunları kaydetti:
“Yarınki duruşmada, bu rapor aslında bize yine bir şey söylemediği için bu kez Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek raporu beklemek üzere yeni bir duruşma günü alıp ayrılacağız. Berkin’in vurulduğu günden bu yana tam 6,5 sene olmak üzere. Sevgili meslektaşlarım, Berkin Elvan’ın Halkın Hukuk Bürosu’ndan avukatları, Berkin gibi, Dilek Doğan gibi polis tarafından katledilenlerin avukatlığını yaptıkları için yalnızca 9 ay içerisinde toplamda 159 yılı bulan hapis cezalarına çarptırıldılar. Berkin’ in katilinin ise 6,5 yıldır, hala elinde bir başka çocuğu daha vurabileceği yasal bir silahı var.”
Yoruma kapalı.