PİRHA – Son dönemlerde artarak devam eden gözaltı ve tutuklamalara ilişkin Büro Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Serpil Akpınar PİRHA’ya konuştu. Akpınar, “Bu süreç, 16 yıllık AKP iktidarının yoksullar, emekçiler ve muhalifler üzerinde uyguladığı baskıların bir sonucudur” dedi.
Büro Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Serpil Akpınar, son dönemde yapılan gözaltı ve tutuklamalara ilişkin PİRHA’ya konuştu.
Akpınar, “Haftalardır Türkiye’deki tüm toplumsal muhalefete büyük bir baskı uygulandığını görüyoruz, yaşıyoruz. En son Halkevleri’ne yönelik yapılan gözaltılarda Halkevleri Eş Başkanı Birsel Aktaş da gözaltına alındı. Tabii bu süreç bugün başlayan bir süreç değil” diye konuştu.
AKP hükümetine tepki gösteren Akpınar şunları kaydetti:
“16 yıllık AKP iktidarının uyguladığı özellikle yoksular emekçiler ve muhalifler üzerinde uyguladığı baskıların bir sonucu. Hepimiz 15 Temmuz darbe girişimini hep birlikte yaşadık. 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek OHAL ilan edildi. 1,5 yılı aşkındır Türkiye maalesef OHAL düzeninde ve KHKlerle yönetiliyor. Aslında uzun zamandır AKP’nin yönetememe krizini hem siyasi olarak hem de ekonomik olarak bizzat sendikal alandan doğru gözlemliyorduk.”
“ÜLKE 1.5 YILDIR ZORA DAYALI TEKÇİ ZİHNİYETLE YÖNETİLİYOR”
Akpınar, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişimini Allah’ın bir lütfu olarak nitelediğini hatırlatarak şöyle devam etti:
“Çünkü zora dayalı bir sistemi ancak OHAL aracılığı ile KHK ile yapabilirlerdi. 1.5 yılı aşkındır maalesef hukuk ve ülkedeki demokratik kurallar askıya alınarak zora dayalı tekçi bir zihniyetle ülke yönetilmeye başlandı.
Bu ülkede yaşayan emekçiler olarak aslında darbelerin yoksul ve emekçi halkı ne kadar zorladığını ve baskı politikalarıyla bu alana yöneldiğini biliyoruz. 15 Temmuz darbe sürecinden bu yana baskılar gözaltılar ve tutuklamalar tüm hızıyla devam ediyor.”
“ÜLKEMİZİ FAŞİZME TESLİM ETMEME KONUSUNDA ISRARCIYIZ”
Akpınar, son dönemde KESK üyelerine yönelik gözaltılara ilişkin de şunları ifade etti:
“Kamu emekçileri olarak bu ülkenin her şeyden önce demokratik, laik bir memleket olmasını, barış içerisinde bir arada yaşamı savunan ve bunun için mücadele eden insanlarız. Bu mücadeleyi ortadan kaldırmak isteyen siyasi iktidar bütün muhaliflere baskı uyguladı. Bunu somut şekillerde nasıl yaşadık? Arkadaşlarımız gözaltına alındı, tutuklandı. Birkaç hafta önce gözaltına alınıp İzmir’e götürülen KESK MYK üyemiz Elif Çufadar ve onunla birlikte gözaltına alınan ve yasal bir parti olan bu ülkenin barış ve demokrasi mücadelesinin öncülüğü yapan HDP’ye ilişkin yapılan gözaltılar, tutuklamalar bunun bir göstergesidir.
Çünkü bizler bu konuda ülkemizi tekçi bir zihniyete ve faşizme teslim etmeme konusunda inatçıyız ve bu konuda direnmeye devam edeceğiz. 10 gün önce KESK Genel Meclisi’ne gelen Diyarbakır Şube Başkanımız gözaltına alındı. Bizler, sonuçta nerede olan, adresi belli olan, nerede yaşadığımız belli olan insanlarız. Sabahın seyrinde saat 5.00-6.00’da kapılar kırılarak evlere girilerek gözaltına alınması AKP’nin aslında niyetinin ne olduğunu göstermektedir. Bütün bu tutuklamalara ve gözaltılara rağmen HDP bir kongre gerçekleştirdi. 32-33 bin insanın katılımı ile bir kongre yapıldı. Bizler kamu emekçileri sokaklarda iş yerlerimizde mücadelemize devam ediyoruz. Hiçbir baskı bizi yıldıramayacak.”
“İŞ GÜVENCEMİZ, BARIŞ VE DEMOKRASİ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
KESK ve KESK’e bağlı sendikalar olarak tüm demokratik kitle örgütleriyle TMMOB, TTB, DİSK, Halkevleri, muhalif siyasi partilerle yol yürümeye devam edeceklerini belirten Akpınar, “TTB’nden söz etmeden olmaz. Afrin’e yönelik operasyona ilişkin TTB’nin savaş bir halk sağlığı sorunudur, savaşı bu şekilde tanımlamıştı. Bundan dolayı TTB konsey üyeleri gözaltına alınmışlardı” diye konuştu.
Akpınar, “Yıllardır barış, demokrasi, iş güvencesi için mücadele eden tüm emek ve meslek örgütleri TTB’ye destek oldular. Bu TTB’ye destek toplantıları ve sosyal medya desteğinden dolayı yüzlerce insan gözaltına alındı, soruşturmaya tabi tutuldular, tutuklanmaları için mahkemelere sevk edildiler. Bizler KESK’liler olarak iş güvencemiz için, barış için, laik ve demokratik bir cumhuriyet için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.