Alevi Haber Ajansi

Beko: ‘Covid-19 bir meslek hastalığı ve iş kazası değildir’ genelgesi bir an önce geri çekilsin-VİDEO

PİRHA – CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, geçtiğimiz ay Çalışma Bakanlığı’nın ‘Covid-19 bir meslek hastalığı ve iş kazası değildir’ beyanları içeren genelgesinin derhal geri çekilmesi gerektiğini ifade etti. 

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili | TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Kani Beko, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamada, “Geçen ay Çalışma Bakanı bir genelge gönderdi. Genelgede diyor ki Covid-19 bir meslek hastalığı ve iş kazası değildir. Siz düşünebiliyor musunuz arkadaşlar Covid-19’da Türkiye’deki ve dünyadaki başta tabii ki kamu çalışanları ve onlarla birlikte işçiler gece gündüz çalışırlarken arkadan bir çalışma bakanı bu güzelim insanları hançerledi. Ne dedi? Koronavirüs kesinlikle meslek hastalığı ve iş kazası değildir dedi. Ama dünyadaki birçok ülke bu konuyla ilgili karar aldı, karar almasına da gerek yok. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün bulaşıcı hastalıklar iş kazasıdır ve meslek hastalığıdır diye kararları vardır. Bu genelgenin bir an önce geri çekilmesini buradan talep ediyorum” ifadelerine yer verdi.

Beko, “Yıllarca taşeron işçileri yürüyüşler, mitingler, grevler yaptı. Söyledikleri tek şey vardı: Taşeron sistemi yasaklansın. Nedenine gelince Türkiye’de AKP iktidara geldiği günden bu yana 25 bine yakın işçi kardeşimiz işçi sağlığı, iş güvenliği önlemleri alınmadığından dolayı maalesef öldüler. Bunların %94’ü taşeron işçisiydi. Cumhurbaşkanı 2018 yılında kamuda, belediyelerde ve özel idarelerde çalışan işçilere bir müjde vermişti. Demişti ki biz taşeron işçilerine kadro vereceğiz. Evet, kadro verildi. Peki nerelerd, kimlere verildi bu kadrolar? Saray’da, Başbakanlıkta, MİT’te, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çalışan bazı taşeron işçisi olan arkadaşlarımıza kadro verildi. Bu kadro değil, bu ne anlama gelir kadrolaşmak anlamına gelir. Bunun dışında kalan 750 bin işçi arkadaşımızı da şirketlere geçirdiler. Peki, daha sonra ne oldu? Saray’ın talimatıyla 696 sayılı yasayla 2020 yılına kadar toplu iş sözleşmesi yasak, ikramiye yasak, sosyal haklar yasak, sadece yüzde 4-6 oranında zam yaparak 3 yıldan bu yana bu işçi arkadaşlarımız sadece bu hakları aldı. Siz de biliyorsunuz. Yıllık enflasyona baktığımızda yüzde 25, ama pazar enflasyona baktığımızda ise enflasyon aslında yüzde 40 eşitlik ilkesine ve Anayasa’ya aykırı olduğunu defalarca söyledim. Geçen yıl hatırlarsanız bu konuyla ilgili bir kanun teklifi vermiştim ve sizlerden de rica ediyorum bu çok önemli bir konu, çok hassas bu konu, gelin bu kanun teklifini hep beraber değerlendirelim” diye çağrıda bulundu.

“BULAŞICI HASTALIKLAR İŞ KAZASIDIR, MESLEK HASTALIĞIDIR”

Kamuda belediyelerde, özel idaredeki emekçilerin sorunlarına çare bulma noktasında çağrı yapan Beko, şunları kaydetti:

“Bir başka önemli mesele Türk-İş’e, Hak-İş’e ve DİSK’e bağlı onlarla beraber 15’e yakın sendikanın 12 Haziran’da maalesef yetkileri düştü. Yani bundan sonra eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde biz, bu sendikalara toplu sözleşme yetkisini buradan çıkaramazsak 10 bine yakın işçi, ailelerini de eğer düşünecek olursak 50 bine yakın insanın, insan olmaktan kaynaklanan temel ihtiyaçlarını giderebilecek bir maaş alamayacaklarını buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. OECD ülkelerinin istatistiklerine baktığımızda Türkiye sendikalaşma oranında maalesef sonuncu sıradayız. Aslında burada yapılması gereken çok basit. Sendikal hak ve özgürlükler önünü açmamız gerekiyor. Dolayısıyla kaldırılması gerekiyor. Sevgili mücadele arkadaşlarım, dünyada darbe yapan bir sendikaya ben rastlamadım, 45 yıl sendikacılık yaptım. Dolayısıyla sendikaların daha fazla örgütlenmesi, işçi kardeşlerimizin daha fazla sendikalı olması, hem demokrasi açısından eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış, kardeşlik, adalet açısından daha iyi olur diye düşünüyorum. Düşünün eğer 10 milyona yakın işçi sendikalı olsaydı, örgütlü olsaydı Türkiye darbeler ülkesi kesinlikle olmazdı. Geçen ay Çalışma Bakanı bir genelge gönderdi. Genelgede diyor ki Covid-19 bir meslek hastalığı ve iş kazası değildir. Siz düşünebiliyor musunuz arkadaşlar Covid-19’da Türkiye’deki ve dünyadaki başta tabii ki kamu çalışanları ve onlarla birlikte işçiler gece gündüz çalışırlarken arkadan bir çalışma bakanı bu güzelim insanları hançerledi. Ne dedi? Koronavirüs kesinlikle meslek hastalığı ve iş kazası değildir dedi. Ama dünyadaki birçok ülkeler bu konuyla ilgili karar aldı, karar almasına da gerek yok. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü, bulaşıcı hastalıklar iş kazasıdır ve meslek hastalığıdır diye kararları vardır. Bu genelgenin bir an önce geri çekilmesini buradan talep ediyorum.”

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak