PİRHA-Sanatçı Kadir Çat, ardı ardına konser, tiyatro gibi etkinliklerin yasaklanmasına karşı, üreterek ve toplumun bu üretimlere sahip çıkmasıyla karşı konulabileceğine dikkat çekti. Çat, “Korku duvarlarının aşılması ve baskının ortadan kaldırılması isteniyorsa daha cesaretli olunmalı” dedi.
Ülke genelinde ‘Kamu güvenliği ve sağlığı, toplumun huzuru, çevrenin korunması’ gerekçesiyle konserler, tiyatrolar ve festivaller yasaklanırken, sanatçılar gözaltına alınıp tutuklanıyor.
Günden güne artan yasaklara karşı tepkiler yükseliyor. Son dönemde pek çok kültür sanat etkinliğinin, valilikler ve kaymakamlıklarca yasaklanmasına dair sanatçı Kadir Çat, PİRHA‘ya konuştu.
Yasakların ve baskının ortasında albüm çalışmasını tamamladığını aktaran Kadir Çat, albümün yasaklara bir itiraz ve direniş olduğunu dile getirdi.
“ALBÜMLE TEKÇİ ZİHNİYETE CEVAP OLMAK İSTEDİM”
Çok dilli bir albümle tekçi zihniyete cevap olmak istediğini belirten Çat, “Bastırılmaya ve sindirilmeye çalışılan toplumun kültür ve sanatı da bastırılmak ve susturulmak isteniyor. Bir sanatçı olarak buna karşı albümüme aldığım eserlerle topluma ses olmaya çalıştım” dedi.
Yasaklanan konserler, Kürtçe tiyatrolar ve festivallerle toplum üzerinde bir korku yaratılmaya çalışıldığını vurgulayan Çat, “Yaratılmak istenen bu korku duvarına karşı dik durarak ve daha fazla üreterek karşı çıkıyoruz. Bertolt Brecht‘in ‘Partiye Övgü’ şiirine müziğini yapıp, sanatçı dostum Pınar Aydınlar ile birlikte seslendirip albüme koyarak, topluma moral ve motivasyon sağlamayı hedefledik. Toplum da üretimlerimize sahip çıkarak bizi destekleyebilir” diye belirtti.
“TOPLUM VE MUAHLİF BELEDİYELER AYRIMSIZ SANATÇIYA SAHİP ÇIKMALI”
Kadir Çat, iktidarın son aylarda Kürt ve muhalif sanatçılarla birlikte Melek Mosso gibi sanatçıların da konserlerini yasaklayarak ve Gülşen’i tutuklayıp sonra da ev hapsine alıp toplumun bütününe bir mesaj verdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bu saldırılara karşı birlik olunması gerekiyor. Özellikle muhalif belediyeler yasaklanan ve baskı altına alınmak istenen sanatçılara alan açmalı ve ayrımsız sahiplenmeli. Bu konuda yeterli desteği görmüyoruz. Son zamanlarda 3 kere konseri yasaklanmış biri olarak herhangi bir belediyeden dayanışma görmedim, görmedik. Bu ayrımcı tutumun da gözden geçirilmesi gerekiyor. Çünkü muhalif, devrimci ve Kürt sanatçılar bu ülkenin aydınlık yüzleridir. Korku duvarlarının aşılması ve baskının ortadan kaldırılması isteniyorsa daha cesaretli olunmalı ve konseri, oyunu yasaklanan, tutuklanan sanatçılara sahip çıkılmalıdır. Ancak bu şekilde karanlığı yırtar, aydınlığa çıkarız.”
Diren KESER/MERSİN
İLGİLİ HABERLER
> Ahmet Özbek: İktidarın konser yasakları toplumun yaşam biçimine de müdahaledir-VİDEO
Yoruma kapalı.