Alevi Haber Ajansi

Barış Vakfı’ndan TBMM’ye tepki: Ana dilin yasaklandığı yerde barış konuşulamaz

PİRHA- Barış Vakfı, Meclis’te sürece dair yapılan oturumda Kürtçe konuşma talebinin reddedilmesini eleştirerek, “Bu tutum barış sürecine zarar verir” dedi.

Barış Vakfı, TBMM bünyesinde yürütülen ‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin önemli bir parçası olan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun oturumunda, Barış Annesi Nezahat Teke’nin Kürtçe konuşma yapma talebinin reddedilmesini yazılı bir açıklamayla kınadı. Vakıf, “Ana dil sadece bir hak değil, barışın da anahtarıdır” diyerek Meclis Başkanlığına çağrıda bulundu.

“ANA DİLİ TEMEL BİR HAKTIR”

Barış Vakfı, son oturumda yaşanan olayın sürece zarar verebileceğini belirterek, şu açıklamayı yaptı:

“Türkiye, on aydır yürütülen yeni çözüm sürecinde önemli bazı kritik aşamaları geride bırakmayı başarmıştır. Bu gelişmelerden biri de TBMM bünyesinde Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun kurulması olmuştur. Komisyonun çalışmalarına başlaması sürecin toplumsal meşruiyetini güçlendirirken farklı toplumsal kesimlerde umut ve beklentiler de yaratmıştır. Komisyon toplantıları barış talebini dillendiren geniş bir kesimin sürece olan güvenini artırmıştır.
Ancak, Komisyonun 21 Ağustos 2025 tarihli oturumunda Barış Annesi Nezahat Teke’nin Kürtçe konuşma yapma talebinin kabul edilmemesi sürecin ruhuna uygun bir tutum değildir.

ANA DİL KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNDE MERKEZİ BİR UNSURDUR

Unutmayalım ki ana dil yalnızca temel bir insan hakkı değil, aynı zamanda Kürt sorununun çözümünde merkezi bir unsurdur. Bu hakkın tam da barış görüşmelerinin yapıldığı bir oturumda engellenmesi, barış sürecine duyulan güveni zedeleyebilecek niteliktedir. 2013 yılından itibaren mahkemelerde kullanılan temel bir insan hakkı, Meclis komisyonunda engellenmiş oldu.
Bu nedenle Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’a çağrımız, müzakere ve diyalog süreçlerini riske edecek bu tutumdan vazgeçilerek, bir daha barışa gidecek yolda örnek bir girişimde bulunulmasıdır. Zira barış sürecinin ilerlemesi ancak her bireyin kendisini özgürce ifade edebildiği bir zeminde mümkün olacaktır.”

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.