PİRHA- Dernek ve vakıflara kayyım atanmasını kolaylaştıran, tek imza ile çalışamaz hale getiren teklife tepki gösteren Balıkesir’deki birçok kurum ve örgüt teklifin geri çekilmesini istedi.
Meclis Anayasa Komisyonundan geçerek TBMM’ye “Kitle İmha Silahlarının Önlenmesi” adı altında getirilen kanun teklifi kapsamında derneklerin ve vakıfların faaliyetlerinin kısıtlanması ve İçişleri Bakanınca yöneticilerinin görevden alınması ve yerlerine kayyım atanmasının kolaylaşacağı öngörülüyor.
Balıkesir’de bulunan 26 kurumun ortak imzasıyla yayınlanan açıklamada “Bu, sivil toplum örgütlerine yönelik tehlike çanlarının çaldığının işaretidir. Biliyoruz ki dernekler üye aidatları ve dayanışma ile ancak ayakta durmaktadır. Derneklerin terör örgütleri ile yan yana ilişkilendirilmesi ve örgütlere para aktarımı sağladığına yönelik gerekçelerle toplumun en duyarlı kesimi olan dernek ve vakıfların gelirlerinin kesilmesi ve susturulması hedeflenmektedir” denildi.
Açıklamada TBMM Genel Kurulu’na sevk edilen ve 6 kanunda değişiklik öngören 43 maddelik kanun teklifi ile siyasal iktidarın bu süreci kendisine muhalif gördüğü dernekler, vakıflar ve sivil toplum kuruluşları üzerinden işleterek bu örgütlenmeleri dağıtarak halkı tamamen örgütsüz bir hale getirmeyi planladığı vurgulandı.
İktidarın siyasi kinle ve öç alma refleksiyle muhalif siyasetçileri, milletvekillerini, belediye başkanlarını, gazetecileri, sendikacıları tutuklayarak hukuksuzca yargılandığının belirtildiği açıklamada, antidemokratik olan girişimlere karşı demokrasiye ve özgürlüklere inanan tüm dernekler, vakıflar ve sivil toplum kuruluşlarına ortak mücadelesi çağrısında bulunuldu.
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer verildi:
“DERNEK VE VAKIFLARIN FİİLEN KAPATILMASININ ÖNÜ AÇILIYOR”
Meclis gündemine gelen “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” İçişleri Bakanına yasa teklifinin adıyla bir ilişkisi olmayan yeni yetkiler veriyor. Yasa teklifi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarıyla ilişkilendirerek; terörizm finansmanı ve kara para aklama suçları ile mücadelede uluslararası standardı yakalama olarak gerekçelendiriliyor. İçeriğine baktığımızda ise muhalif kesimlere uygulanacak baskılarını ve hukuk dışı uygulamalarını sürdürmek üzere yeni yollar açacak bir düzenleme olduğu anlaşılıyor. Bu düzenlemeyle; başta İçişleri Bakanlığı’nca dernek yönetimlerinin görevden alınması ve yerine kayyım atanmasını öngören maddeleri olmak üzere, iktidarın işlevsiz hale getirmek istediği dernek ve vakıfların fiilen kapatılmasının önü açılıyor.
“İKTİDAR SİYASİ KİN ÖÇ İLE MUHALİFLERİ HEDEF ALIYOR”
Bu, sivil toplum örgütlerine yönelik tehlike çanlarının çaldığının işaretidir. Biliyoruz ki dernekler üye aidatları ve dayanışma ile ancak ayakta durmaktadır. Derneklerin terör örgütleri ile yan yana ilişkilendirilmesi ve örgütlere para aktarımı sağladığına yönelik gerekçelerle toplumun en duyarlı kesimi olan dernek ve vakıfların gelirlerinin kesilmesi ve susturulması hedeflenmektedir. Bugüne kadar, hukuksuz KHK’larla binlerce kişinin işinden edildiğine; yetmedi açlığa mahkûm edildiğine, yüzlerce muhalif gazete, dergi, televizyon gibi basın-yayın araçlarının, dernek ve vakfın kapatıldığına, grevlerin yasaklandığına, binlerce insanın hukuk dışı yargılandığına, tutuklandığına tanık olduk olmaktayız.
Muhalif siyasetçilerin, milletvekili ve belediye başkanları dâhil seçilmişlerin, gazetecilerin, mücadeleci sendikacıların hukuk dışı yargılanmaları, iktidarın nasıl bir siyasi kinle ve öç alma refleksiyle hareket ettiğinin göstergesi olmuştur. İşine gelmeyen AİHM ve AYM kararlarının tanınmaması, uygulanmaması ise son örneklerdendir.
“FAŞİST REJİMİN İNŞASINA BİR TUĞLA DAHA KONULMAKTADIR”
İktidarın bugüne kadarki uygulamaları çok açıktır; siyasi muhalifler, iktidarın politikasına ortak olmayanlar, eleştirenler, yaptıkları haberler beğenilmeyenleri, hukuk dışı, mesnetsiz gerekçelerle yargılanmaktadırlar. Şimdi de İçişleri Bakanına verilecek bu yeni yetkilerin benzer şekilde kullanılacağından hiç kuşku yoktur. Bu düzenlemeyle faşist bir siyasi rejim inşasına yeni bir tuğla daha konulmaktadır. Baskı rejiminin yetkilerini artırmaktan başka bir amacı yoktur. Bugün ihtiyaç tek adam yönetimine ve onun yönetim organlarına yeni yetkiler vermek değildir.
Tam tersine demokratik hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, gerçek anlamda halk iradesinin egemen olduğu bir siyasal rejimdir ve bunun gerçekleşmesi için mücadele kararlılıkla sürecektir. Bu düzenleme tekrar acilen gözden geçirilmelidir. Aksi takdirde demokrasiye bir darbe daha vurulacaktır. Meclisten geçen bu yasal düzenlemelerin veto edilmesi herkesin talebidir. Tüm demokratik kitle örgütlerini zaten kısıtlı olanaklar ve büyük zorluklarla ayakta durmaya çalışan az sayıdaki hak örgütüne yönelik girişilen bu son saldırıya karşı ortak mücadeleye davet ediyoruz.
Açıklamada imzası olan kurumlar şöyle:
ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ ALTINOLUK
BALIKESİR ALEVİ GÜÇ BİRLİĞİ
BURHANİYE ALEVİ KÜLTÜR DERNEĞİ.
BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI (BES)
CUMHURİYET HALK PARTİSİ
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ
DİSK EMEKLİ SEN EDREMİT
DİSK EMEKLİ SEN BURHANİYE
DİSK GENEL İŞ
DİSK GIDA İŞ SENDİKASI
EDREMİT ÇEVRE PLATFORMU (EDÇEP)
EDREMİT KENT KONSEYİ
EĞİTİM İŞ EDREMİT
EĞİTİM SEN EDREMİT TEMSİLCİLİĞİ
ENSAR AYTEKİN CHP BALIKESİR MİLLETVEKİLİ
GÜRE CEM VAKFI
EMEK PARTİSİ
HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
KAZDAĞI KORUMA DERNEĞİ
KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ
KÖRFEZ TOKATLILAR YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
KÖRFEZ SİVASLILAR DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ
PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ EDREMİT
SAĞLIK EMEKÇİLERİ SENDİKASI (SES)
SOL PARTİ
TÜM EMEKLİ SEN
PİRHA/BALIKESİR
Yoruma kapalı.