PİRHA-Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Michael O’Flaherty, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutuklanmasının ardından başlayan eylemlerde yurttaşların gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada,” Türk yetkililerden barışçıl gösteri özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğüne saygı gösterilmesi konusundaki insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmelerini rica ediyorum” denildi.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Michael O’Flaherty, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının tutuklanmasının ardından başlayan eylemlerde yurttaşların gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yaptı. O’Flaherty, “Türk yetkililer, devam eden protestolar bağlamında gösteri ve ifade özgürlüğü hakkını muhafaza etmelidir” dedi.
“TÜRK YETKİLİLERDEN İNSAN HAKLARI YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMELERİNİ RİCA EDİYORUM”
Tutuklama kararına karşı düzenlenmek istenen eylemlerin engellenmesi ve yurttaşların gözaltına alınmasına tepki gösterilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye’de son günlerde gerçekleşen protestolar kapsamında polisin orantısız güç kullanımı ve bilgi edinme ve yayma hakkına yönelik yaygın kısıtlamalarla ilgili haberleri kaygıyla izliyorum. Türk yetkililerden barışçıl gösteri özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğüne saygı gösterilmesi konusundaki insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmelerini rica ediyorum.”
“ŞİDDET UYGULADIĞINA DAİR RAPORLAR ALINMIŞTIR”
O’Flaherty, yetkililerin ulusal güvenlik ve kamu düzeni kaygılarını öne sürerek getirdikleri yasaklara meydan okuyan yüz binlerce kişinin ülke çapında büyük şehirlerde protestolara katıldığını belirterek “Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere çeşitli şehirlerdeki gösteriler sırasında çevik kuvvet polisinin barışçıl protestoculara biber gazı, ses bombası ve tazyikli su kullanarak şiddet uyguladığına dair raporlar alınmıştır” dedi.
“GAZETECİLER VE BASIN ÇALIŞANLARI MESLEKLERİNİ İCRA ETMEKTEN ALIKONULMAMALIDIR”
Michael O’Flaherty, açıklamasının devamında şunlara yer verdi:
“Çok sayıda protestocu polis şiddeti ve uygulanan kötü muamele nedeniyle yaralandığını bildirmiştir. İçişleri Bakanlığı’na göre 19-23 Mart tarihleri arasındaki gösteriler sırasında 1.100’den fazla kişi gözaltına alınmış ve 100’den fazla polis memuru yaralanmıştır. Bazı protestocular tarafından gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin polisin orantısız güç kullanmasını meşru kılmadığını vurgulamak isterim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına göre, eğer polis güç uygulayacaksa bu en son çare olarak kullanılmalı ve katı zorunluluk ve orantılılık standartlarını karşılamalıdır.
Gazetecilerin ve basın çalışanlarının gazetecilik görevlerini yerine getirdikleri sırada saldırıya uğradıklarına dair haberleri ve bugün bazı şehirlerde yapılan baskınlarda protestolarla alakalı haber yaptıkları gerekçesiyle gazetecilerin gözaltına alınmalarını kaygıyla karşılamaktayım. Gazeteciler ve basın çalışanları mesleklerini icra etmekten alıkonulmamalıdır.
Ayrıca, denetleyici makam tarafından verilen emirler nedeniyle Türkiye’de çok sayıda hesabın engellenmesi ve/veya erişilemez hale getirilmesi de dahil olmak üzere, tüm ana sosyal medya platformlarında bant genişliği kısıtlamalarının bildirilmesiyle internet üzerinden bilgiye erişimin ciddi ölçüde kısıtlanmasından endişe duyuyorum. Ayrıca, sosyal medya paylaşımları nedeniyle çok sayıda kişi gözaltına alınmış, ev hapsine alınmış ya da adli denetim altına alınmıştır.
Türk yetkililerini, insani haklarını kullandıkları için gözaltına alınan tüm vatandaşları derhal tahliye etmeye çağırıyorum. Ayrıca yetkilileri, gazetecilerin kamuya açık gösterileri özgürce ve güvenli bir şekilde haber yapma haklarını güvence altına almaya davet ediyorum. Mevcut durumu yakından izlemeye ve bu hususları Türkiye’deki yetkililere bildirmeye devam edeceğim.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.