Alevi Haber Ajansi

ATO ve TTB: Grup Yorum üyelerine zorla müdahale insan hakkı ve etik ilkeler ihlalidir

PİRHA- Ankara Tabip Odası (ATO) İnsan Hakları Komisyonu ve TTB İnsan Hakları Kolu, ölüm orucundaki Grup üyeleri Helin Bölek ve İbrahim Gökçek için bir açıklama yaparak, “Ölüm orucundaki Grup Yorum üyelerine zorla müdahale insan hakkı ve etik ilkeler ihlalidir” dedi ve Sağlık Bakanlığı’nı uyardı. 

Ankara Tabip Odası (ATO) İnsan Hakları Komisyonu ve TTB İnsan Hakları Kolu tarafından ölüm orucundaki Grup Yorum üyeleriyle ilgili yapılacak olan ortak basın toplantısı Koronavirüs nedeniyle yapılamadı.

Ancak yazılı olarak kamuoyuna yaplan açıklamada, ölüm orucundaki Grup Yorum üyelerine zorla müdahale insan hakkı ve etik ilkeler ihlalidir” denildi.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Grup Yorum üyesi sanatçılardan İbrahim Gökçek 270, Helin Bölek 267 gündür açlık grevi eylemi yapmaktadır. Konserlerinin yasaklanmaması, İdil Kültür Merkezi’ne yönelik polis baskınlarının son bulması, Grup Yorum üyelerinin adil yargılanma hakları talepleri ile açlık grevine başlayan eylemcilerin hayati tehlikeleri tıbbi olarak en üst düzeydedir.

Cezaevinde başladıkları açlık grevine tahliye olduktan sonra devam eden Helin Bölek ve İbrahim Gökçek, 10 Mart gecesi kolluk kuvvetlerince evlerinden zorla alınarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülmüşlerdir. Sağlık Bakanlığı’nın Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yaptığı başvuru ile İstanbul 18’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’nin, Türk Medeni Kanunu’nun 432’nci Maddesi’ne dayanarak Helin Bölek ve İbrahim Gökçek hakkında “zorunlu yatış” kararı verildiği anlaşılmaktadır. İradeleri dışında yapılan bu uygulama, uzamış açlık nedeniyle kırılgan ve hassas olan sağlık durumlarını daha da kötüleştireceğini belirtmek istiyoruz. Avukatlarının açıklamalarına Helin Bölek ve İbrahim Gökçek’in bilinçleri açık, akılları yerindedir, madde ya da alkol bağımlılığı yoktur. Yapılan bu uygulama anayasaya, evrensel insan hakları hukukuna, mesleğimizin etik ilkelerine aykırıdır.

LİZBON VE MALTA BİLDİRİLERİNİ HATIRLATMA

Yaşatmaya yemin etmiş, insana saygıyı ve insan onuruna uygun davranmayı ilke edinen bir mesleğin üyeleri olarak, hekimlere ve sağlık çalışanı olan hastane ve bakanlık yetkililerine mesleki değerlerimize ve etik ilkelere uygun davranmalarının mesleğimizin gereği olduğunu bir kez daha belirtiyoruz. Bilinci kapalı hastaya yaklaşımı gösteren Lizbon bildirgesine uygun davranılmasını vurguluyoruz ve açlık grevlerinde hekim tutumunu ortaya koyak Malta bildirgesini tekrar hatırlatıyoruz;

– Tedavi işlemlerinde yer almasalar bile tüm hekimler güç durumdaki insanlarla olan mesleki temaslarında tıp etiğine bağlı kalmak zorundadır. Üslenmiş oldukları rol ne olursa olsun hekimler tutuklu kişilere zor uygulanmasını ve bu kişilere kötü davranılmasını önlemeye çalışmalı, böyle durumların gerçekleşmesi halinde ise protesto etmelidir.

– Hekimler kişilerin özerkliğine saygılı olmalıdırlar. Açlık grevcilerine, tedaviyi reddetmeleri halinde zorla tıbbi girişim uygulanmamalıdır. Bilinçli olarak ve gönüllülük temelindeki bir redde karşı zorla besleme uygulanması, bu yönde talimat verilmesi ya da buna yardımcı olunması kabul edilemez.

– ‘Yarar’ ilkesi, kişilerin isteklerine saygılı olmayı ve refahlarını gözetmeyi içerir. ‘Zarar’dan kaçınma ise yalnızca sağlığa yönelik zararın asgari düzeyde tutulması değil, karar verme yeterliği olan kişilere zorla tedavi uygulanamayacağı ve onları zorla açlık grevinden vazgeçirmeye çalışılmayacağı anlamına da gelir. Yararlı olma, her durumda ve her ne pahasına olursa olsun, başka belirleyenleri hiç dikkate almadan yaşamı uzatmaya çalışmak anlamına gelmez.

Hekimler, bunun zarara yol açacağı öngörülen durumlarda bile, karar verme yeterliliği olan kişilerin özerkliğine saygılı olmalıdır. Karar verme yeterliğinin kaybı durumunda ise daha önce kişi yeterliliğe sahipken tedaviye yönelik verdiği beyanlarının geçersizleştiği anlamına gelmez.”

“SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK HAKKINI KORUMAKLA YÜKÜMLÜDÜR”

“Sağlık Bakanlığı sağlık hakkını korumak ve sağlık uygulamalarını insan onuruna yaraşır biçimde yerine getirmekle yükümlüdür. Adalet Bakanlığı ise insan haklarını korumak ve hakları ihlal edilmiş insanları korumakla yükümlüdür” denilen açıklamada, “Görevleri tanımlanmış olan bakanlıkların avukatlarının bildirdiği gibi açlık grevi yaptığı için iki kişinin zorla hastaneye yatırılması asker polis eşliğinde hastanede tutulması, hekimleri tarafından muayene ve tedavilerine izin verilmemesi ve yakınlarının refakatçi olarak kalmasının engellenmesi ve zorla tedavi edilmesi işkencedir ve insan onuruna aykırıdır” ifadeleri kullanıldı.

Bakanlık görevlilerine sorumluluklarını hatırlatan ATO, “İşkence ve onursuz uygulamalarına son vermeye çağırıyoruz. Helin Bölek ve İbrahim Gökçek derhal özgür kalmalı ve kendi iradelerine uygun olarak yaşamlarına devam etmelidir. İnsan haklarına saygı demokrasi ve adalet herkesin hakkıdır ve gerçekleşmesi açlık grevlerinin sona ermesini sağlayacaktır” dedi.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak