Alevi Haber Ajansi

Ateş: Hapishanelerde bir ölüm daha yaşanmamalıdır-VİDEO

PİRHA-Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 329.haftasında hasta mahpusların tedavilerinin yapılmasını, cezaevinde kalamayacak durumda olanların infazlarının ertelenmesini, sağlık koşullarının sağlanmasını ve yaşam hakkının korunmasını acil olarak talep etti.

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 329. haftasında İHD Ankara Şubesi’nde açıklama yaptı. Açıklamada Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesinde kalan ağır hasta mahpus Kemal Özçelik’in durumuna dikkat çekildi.

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi’nin İnsan Hakları Derneği’nde yaptığı açıklamayı İHD Hapishaneler komisyonundan Dilan Ateş okudu. Ateş yaptığı açıklamada, “2013 yılından bu yana Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından “Ceza infaz kurumlarında kalabilir” raporu verilen işlem sayısının bin 330 olduğunu belirterek, ağır olan hasta mahpusların infazları ertelenmeli ve hapishanelerde yaşanan ölümlerin önüne geçilmelidir ” dedi.

Ateş, açıklamanın devamında şunları ifade etti:

“Cezaevlerinde hasta mahpusların durumları her geçen gün daha da kritik hale gelmekte, pek çok mahpus hapishanede tek başına yaşamını devam ettiremeyecek durumda olmasına rağmen hapishanelerde tutulmaktadırlar. Tam teşekküllü hastanelerden alınan “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen ATK tarafından bu raporlar kabul edilmemekte ve “Cezaevinde kalabilir” raporu verilmektedir. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer tarafından bu çerçevede verilen soru önergesine Adalet Bakanı tarafından verilen cevapta; 2013 yılından bu yana Adli Tıp Kurumu tarafından “ceza infaz kurumlarında kalabilir” raporu verilen işlem sayısının 1330 olduğu açıklanmıştır. Oysa tam teşekküllü hastane raporlarının kabul edilmesi ve ağır olan hasta mahpusların infazları ertelenmeli ve hapishanelerde yaşanan ölümlerin önüne geçilmelidir.”

“AĞIR HASTA MAHPUS KEMAL ÖZÇELİK’İN İNFAZI ERTELENMELİDİR”

Bu hafta Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesinde kalan ağır hasta mahpus Kemal Özçelik’in durumuna dikkat çeken Ateş, şunları dile getirdi:

“1994 yılından beri yaklaşık 27 yıldır  cezaevinde kalmaktadır. 2003 yılında ağır bir kalp krizi geçirmiş ve kalp damarları büyük oranda tıkanmıştır. Bu sebeple anjiyo yapılmış ancak damarların açılmaması üzerine Bypass ameliyatı geçirmiş, 3 adet kalp damarı değiştirilmiştir. Zamanında müdahale yapılmadığı için kalpte kimi kalıcı hasarlar meydana gelmiştir. Kalbin sol tarafında büyümenin olması sebebiyle ritmik olarak kalbin dengesi bozulmuştur. Yıllardır düzenli ilaç kullanarak hayatta kalmaya çalışmaktadır.

“CİDDİ KALP YETMEZLİĞİNİN YAŞANDIĞI KARDİYOLOG TARAFINDAN BELİRTİLMİŞTİR”

Kalp sorununun yanı sıra yıllardır diyabet, hipertansiyon, kolesterol, böbrek yetmezliği, akciğerde su toplaması ve bu hastalıklara bağlı görme kaybı, göz damarlarında tıkanıklık; el, kol ve bacaklarda şişme, nefes darlığı gibi sorunlar da yaşamaktadır. Şeker krizi geldiğinde, şekeri 500’ü geçmektedir. Böbrekleri de iflas etmiş durumdadır. Her seferinde yaşamasının mucize olduğu da hekimler tarafından ifade edildiği arkadaşları tarafından dile getirilmiştir. Artık nefes alamamakta, ciğerleri sürekli su toplamaktadır. Ayda bir iki kez ya acile çıkmakta ya da hastaneye yatmaktadır. Bu hastalıklar zaten sıkıntılı olan kalbini daha da fazla zorlamakta ve yıpratmaktadır. En son 3-4 ay önce yapılan muayenede kalbin kanı pompalamakta zorlandığı, ciddi kalp yetmezliğinin yaşandığı kardiyolog tarafından belirtilmiştir.

“NEFES ALMADA VE KONUŞMADA DAHİ GÜÇLÜK ÇEKMEYE DEVAM ETMEKTEDİR”

Akciğerindeki sorundan dolayı ciddi nefes darlığı, solunum yetmezliği yaşamakta, geceleri şiddetli öksürük krizleri geçirdiği için sabahlara kadar uyumamaktadır. Çoğu zaman ya yatağında oturarak ya da sandalyede sabahlamakta ve son zamanlarda bu rahatsızlığı daha da artmış durumdadır. En son Ekim ayında acil olarak hastaneye kaldırılmış ve yoğun bakıma alınmıştır. Akciğerlerinde yoğun şekilde su toplandığı, nefes ve solunum yetmezliğinin tehlikeli ve hayati sınırlara geldiği, durumunun ciddi olduğu belirtilip 6 gün boyunca yoğun bakımda tutulmuştur. Yoğun bakımda durumu stabil hale getirildiyse de söz konusu sağlık problemleri, şiddetli öksürük, nefes almada ve konuşmada dahi güçlük çekmeye devam etmektedir.

Kemal Özçelik aynı zamanda ağır diyabet hastasıdır ve durumu giderek ağırlaşmaktadır. Şeker krizine girdiğinde şekeri 500-550 civarına kadar yükselebiliyor. Önceden günde iki adet insülin iğnesi kullanmakta iken son aylarda 4 insülin iğnesi kullanmak zorundadır. Buna bağlı olarak da böbreklerde ciddi hasarlar oluşmuş ve böbrekler neredeyse işlevini yitirmiş, sürekli taş üretmektedir. Daha önce bu taşlar yapılan müdahalelerde düşürülmekteydi ancak son bir yıldır bu işlem de yapılmamaktadır.

“DEVLET CEZA EVLERİ KONUSUNDA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMELİDİR”

Gözlerinde ciddi düzeyde görme kaybı var ve bu giderek artmaktadır. Ayrıca yüksek tansiyon hastası olup tansiyonu bazen 20’ye kadar çıkmaktadır. Bu da yine kalp krizine, şeker komasına davetiye çıkarmaktadır. Kendi ihtiyacını karşılayamayacak durumda olan hasta yürümede ve merdivenleri inip çıkmakta zorlanmakta, koltuk değneği veya arkadaşlarının yardımıyla yürümeye çalışmaktadır.”

Özçelik’in %71 engelli raporu bulunduğunu vurgulayan Ateş, “Hastane tarafından cezaevinde kalamaz raporu verildiği halde Adli Tıp Kurumu tarafından reddedilmiştir. Oysa hastanın durumu kritik ve hayatidir, tek başına ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumdadır. Kemal Özçelik tam teşekküllü hastanede acil olarak tedavi edilmeli ve bu süreçte infazının ertelenmesi için gerekli olan işlemler acilen yerine getirilmelidir. Hapishanelerde bir ölüm daha yaşanmamalı, devlet pozitif yükümlülüğünü acil olarak yerine getirmelidir” ifadeleriyle açıklamayı sonlandırdı.

PİRHA/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak