PİRHA – Halk Ozanları Kültür Derneği (OZAN-DER) Hakk’a yürüyüşünün 50. Yılında Aşık Veysel’i andı.
Aşık Veysel, Hakk’a yürüyüşünün 50. Yılında Ankara’da halk ozanları tarafından anıldı.
OZAN-DER’de yapılan anma programının moderatörlüğünü derneğin başkanı Hüsnü İyidoğan yaptı. Yoğun ilginin olduğu programda Gazeteci-Yazar Mustafa Balbay ve Yazar Veysel Kaymak konuşmacı olarak yer aldı.
“ŞİİR İÇİN EMEK VERİLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLERDİ”
İlk olarak Yazar Veysel Kaymak, Aşık Veysel ile olan anılarını paylaştı. Kaymak, Aşık Veysel’in, bütün şiirlerini ezbere okuduğunu belirterek “Aşık Baba ‘Şiir yazarken bir emek verilmesi gerekir’ diye söylerdi” sözünü de aktardı. Veysel Kaymak, büyük ozan ile olan anılarından kesitler aktardıktan sonra Aşık Veysel için yazdığı bir şiiri de katılımcılarla paylaştı.
“BİR ARADA YAŞAMA KÜLTÜRÜNÜ ORTAYA KOYABİLMİŞTİR”
Gazeteci Yazar Mustafa Balbay da Aşık Veysel’in yaşantısına dair araştırmalarını özetledi. Balbay, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“Hani dünyayı koruyan bir ozon tabakası vardır ama bir de Anadolu’yu koruyan ‘Ozan tabakası’ vardır. İşte Aşık Veysel’in o ozan tabakasının en kırılmaz, en güçlü halkası olduğunu zamanla öğrendim. Aşık Veysel’i, Yunus Emre’nin devamı ve son kuşağı olarak da değerlendirebiliriz.
Aşık Veysel’in bir de köy enstitüsü yılları vardır. Okuma yazma bilmeyen bir öğretmen kaç ülkede vardır? Ama Aşık Veysel bir saz öğretmeni olarak öyle güzel kuşaklar yetiştirmiştir ki kendisinden sonra pek çok ozan olmuştur.
Aşık Veysel hiçbir zaman köklerini de unutmamıştır. Zamanın büyük bölümünü köyde geçirmiş, üstelik Anadolu’da da örneğin Konya’da Aşıklar Bayramının düzenlenmesini sağlamıştır. Anadolu’da diğer aşıkların da ortaya çıkmasını, onların da seslerini duyurabilmesini sağlamıştır. Ve bunların karşısında kendisine verilen ödüller için de örneğin ‘Size altından bir saz veriyoruz’ dediklerinde ‘Bana altından saz lazım değil, Kızılırmak’a köprü lazım’ demiştir. Kızılırmak’a köprü yapıldıktan sonra Aşık Veysel’e bir güzellik yapmak için ‘Senin köyüne yol yapıyoruz’ dediklerinde ‘İlk benim köye yapmayın. Az ileride bir Sünni köyü var, önce oraya yapın, sonra bana yapın’ diyebilmiştir. Aşık Veysel, bir arada yaşama kültürünü de hem yaşamıyla hem de şiirleri ile ortaya koyabilmiştir.”
Konuşmalar ardından müzisyen Ümit Özdizlekli, Aşık Veysel ezgilerini seslendirdi. Özdizlekli’nin bağlaması ile seslendirdiği ezgilere tüm katılımcılar da eşlik etti.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.