PİRHA- TMMOB Ankara Mimarlar Odası, “Dünya Mimarlar Günü” dolayısıyla yayınladığı açıklamada, pandemik, ekonomik ve idari bir kriz kıskacında dünya mimarlık gününde nefes almanın öneminin bir kez daha can alıcı olduğu belirtilerek, “Başkentten beliren ve tüm ülkeyi belirleyen kentsel ve mekansal politikaları masaya yatırmak ve daha iyi bir geleceği tasarlamak için mimarlık ve kentsel tasarım anahtarlarını paylaşmak hedefiyle başkentte yürütülen etkinlikler “NEFES, MEKAN, YAŞAM” temasıyla gerçekleşecektir” denildi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ankara Mimarlar Odası Yönetim Kurulu, “Dünya Mimarlar Günü” dolayısıyla basın metni yayınladı.
“KENTLER PANDEMİ SÜRECİNDE BULAŞ ZİNCİRLERİNİN EN BÜYÜK HALKASI HALİNE GELMİŞTİR”
Her yıl Ekim ayının ilk pazartesi gününden itibaren başlayan ve çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Mimarlık Günü’nün 2020 yılı teması UIA tarafından “Daha İyi Bir Kentsel Geleceğe doğru”olarak belirlendiğinin hatırlatıldığı açıklamada şunlar dile getirildi:
“Kentsel tasarım ve mimari, daha iyi bir yaşam kalitesinin anahtarıdır sözleriyle, küresel salgının, krizlerin tüm dünyada, eşitsizlikleri, yoksulluğu gözler önüne çarpıcı bir şekilde serdiği günlerde, halk sağlığı temelli bir kentleşme ve mimarlık politikasının kaçınılmaz olduğu aşikardır. Bugün pandemi koşullarında tüm dünyanın sorunu nefes almak iken kentleri, yaşam alanlarımızı nefessiz bırakan, nefes koridorlarını yok eden, canlıların yaşam alanlarını dağıtan, azgın kentleşme ve kar hırsı ile insanlığı ve dünyayı bir yok oluşa sürüklemenin ana nedeni olan kapitalizmin yok edilmesi tüm insanlığın sağlığı için artık elzemdir. Doğayı tahrip etmeyi bırakmak ve doğayla birlikte yaşamayı öğrenmek hepimizin zorunluluğudur. Bugün kentler pandemi sürecinde bulaş zincirlerinin en büyük halkası haline gelmiştir. Yok edilen kamusal alanlar, parklar ve yeşil alanların betonlaşması, kapitalizmin mabetleri alışveriş merkezleri, nehirleri kelepçeleyen HES’ler, vadilerde yükselen, rezidanslar, plazalar, şehrin sağlığını tehdit eden şehir hastaneleri, rant odaklı mekan üretimi, penceresi açılmayan, doğal aydınlatmadan doğal havalandırmadan yoksun mekanlar, kamucu kent politikasından uzaklaşan rant odaklı kentsel ve mekansal düzenlemeler, bugün hastalığın bulaş zincirleridir. Bulaş zincirlerini kırmak, canlıların eşit adil, bir dünyada yaşaması için yaşam çevreleri oluşturmak mimarların topluma, insanlığa ve dünyaya karşı sorumluluğudur.
“NEFES ALANLARINI OLUŞTURMAK ÜZERE 5 EKİM’DE HAREKETE GEÇİYORUZ”
Bu kapsamda, pandemik, ekonomik ve idari bir kriz kıskacında karşıladığımız dünya mimarlık gününde nefes almanın öneminin bir kez daha can alıcı olduğu gerçeğiyle, Başkentten beliren ve tüm ülkeyi belirleyen kentsel ve mekansal politikaları masaya yatırmak ve daha iyi bir geleceği tasarlamak için mimarlık ve kentsel tasarım anahtarlarını paylaşmak hedefiyle başkentte yürütülen etkinlikler “NEFES, MEKAN, YAŞAM” temasıyla gerçekleşecektir” denilen açıklamanın devamında “5 Ekim’de başlayacak Dünya Mimarlık Günü Etkinlikleri, Ekim ayı boyunca dünyayı sarsan salgın süreçlerinin nefes alanlarımıza, gündelik yaşamımıza ve kamusal mekanlarımıza etkisinin ve gelecek perspektiflerinin değerlendirilmesi yaklaşımı ile gerçekleştirilecek ve ülkenin kamusal kentleşme politikalarının kurucu unsurları 13 Ekim Ankara’nın Başkent oluşu ve 29 Ekim Cumhuriyet’in ilan edilişini de içerisine alacaktır. UIA’nın belirlediği tema çerçevesinde dünyadaki üye ülkelerle birlikte, mimarlık ve kentsel tasarımla daha iyi bir geleceği nasıl örgütleyeceğimizi tartışmak ve yeni nefes alanlarını oluşturmak üzere 5 Ekim’de harekete geçiyoruz” ifadelerine yer verildi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.