Alevi Haber Ajansi

Alevilerden çağrı: Taleplerimiz için 1 milyon imza toplayıp meclise dayanalım – VİDEO

PİRHA – Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğünde Balıkesir Edremit’te bir araya gelen Alevilerin yaptığı program taslağı çalıştayı ikinci gününde devam ediyor. Bugün ilk olarak Alevilerin sorunları güncel talepleri ve mücadele programı taslağı açıklandı. Taslak raporda, “Alevi kitlelerinin kendi yaşadığı sorunlar etrafında kendi özgün örgütlülüğünü yaratarak demokratik Alevi hareketini güçlendirmelidir. AİHM’nin Alevilikle ilgili almış olduğu kararlar Aleviler başta olmak üzere bütün demokratik kamuoyuna bir kez daha anlatılmalı ve bu kararların uygulanması noktasında en az bir milyon imza toplanmalı ve yüz binlerin katılımı ile meclise dayanılmalıdır.” 

Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğünde Balıkesir Edremit’te bir araya gelen Alevilerin yaptığı çalıştay ikinci günde de devam ediyor.

Çalıştayın ilk gününde (9 Mart) 12 farklı odada farklı konular tartışıldı. Yapılan tartışmalar çalıştayın ikinci ve üçüncü gününde  rapor halinde sunulacak.

Alevilerin sorunları güncel talepleri ve mücadele programı odasında dün yapılan tartışmalar bugün Cuma Erçe tarafından sunuldu.

Erçe, tarafından sunulan masa sonuç bildirge taslağında, kurumların sorunları ve genel anlamda demokratik Alevi hareketinin sorunları üzerinde duruldu. Alevi örgütleri önümüzdeki dönemde yatay örgütlenme modeline geçerek mahalle meclisleri ilçe ve il meclisleri ve bunların toplamı üzerinden genel meclislerini oluşturmalı ve bu şekilde  Alevi kitlelerinin kendi yaşadığı sorunlar etrafında kendi özgün örgütlülüğünü yaratarak demokratik Alevi hareketinin güçlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Taslak raporda şunlar dile getirildi:

  • 1990’lı yıllardan kalma yol ve yöntemlerle ve o günün koşullarında geliştirilen tüzük, program ve söylemlerle demokratik Alevi hareketini ve Aleviliğin genel öğretisini gelecek kuşaklara taşımak ve bu yol ve yöntemlerle kazanımlar elde etmek zorlaşmıştır. Alevi kitlelerle Alevi kurumlarının bağı zayıflamış ve kopma noktasına gelmiştir. Bugünkü örgütlenme tarzı ve modeli ile bu bağı yeniden kurma şansımız kalmamıştır. Bütün bu nedenlerle; Alevi örgütleri önümüzdeki dönemde yatay örgütlenme modeline geçerek, mahalle meclisleri, ilçe ve il meclisleri ve bunların toplamı üzerinden genel meclislerini oluşturmalı ve bu şekilde Alevi kitlelerinin kendi yaşadığı sorunlar etrafında kendi özgün örgütlülüğünü yaratarak demokratik Alevi hareketini güçlendirmelidir.
  • Yaşadığımız kaotik ve kriz döneminde ileri sürdüğümüz taleplerimize sıkı sıkıya sarılmanın yanında ondan daha önemli olan ülkenin demokratikleşmesi ve olmazsa olmazımız olan laiklik mücadelesi öne çıkarılmalıdır. Bugün Aleviler ve Alevilik büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Yani Aleviler günümüz koşullarında var olma mücadelesi ile karşı karşıyadır. Ülkenin içine sürüklendiği durumdan en olumsuz etkilenecek kesimlerin başında Aleviler gelmektedir. Bu nedenle de demokratik devlet, demokratik anayasa, demokratik ve laik Cumhuriyet mücadelesi her zamankinden daha fazla öne çıkarılmalıdır.
  • Taleplerimiz mutlaka gözden geçirilmeli ve güncellenmelidir. Taleplerimizin altları doldurulmalı ve başta Aleviler olmak üzere tüm toplumsal kesimler tarafından anlaşılır ve demokrasi güçlerince de desteklenir hale getirilmelidir.
  • Bu devlet yapısı ile problem yaşayan bütün demokrasi kesimleri ile ortak mücadele etme yol ve yönetemleri geliştirilmeli ve merkezinde Alevi kurumlarının yer aldığı güçlü demokrasi platformları oluşturulmalıdır.
  • Zorunlu din derslerine hayır başlığı altında sürdürdüğümüz mücadele gelinen aşamada biçim değiştirmiş ve neredeyse bütün dersler din dersi, bütün okullar imam hatip olmuştur. Bu nedenle “Laik, bilimsel, demokratik, çağdaş, parasız ve anadilinde eğitim” talebi öne çıkarılmalıdır. Yaşamın tümü ile gericileştirildiği ve şeriatçı politikaların her geçen gün etkisini artırdığı bir dönemde laiklik talebini canlı tutmak oldukça önemlidir.
  • Alevi kurumları mutlaka bir “Bilim Kurulu” kurmalı ve bu kurulun Alevilikle ilgili çalışmalar yapması, araştırmalar yapması, yayınlar yayınlaması, kitaplar ve kaynaklar meyadana getirmesi sağlanmalıdır.
  • Alevi Kurumları tüm Alevilerin ortak bir kurumu halini alacak kendi özgün ve özerk işleyişini kendisi belirleyecek bağımsız bir “İnanç Kurulu” oluşturmalı ve bu kurulun oluşumuna destek ve kaynak sağlamalıdır.
  • Gelişen her türlü olumsuzluğa ve Alevilere yönelik saldırılara, saldırı girişimlerine ve her türlü anti demokratik müdahaleye ilişkin çalışmalar yürütecek ve hangi olay karşısında neler yapabileceğimizin hesabını yapacak ve bir nevi Alevi kurumlarına rehberlik edecek bir “Strateji Merkezi” oluşturulmalıdır.
  • Sosyal yaşamda ve genel anlamda hemen her sorunun çözümü Alevi yol ve öğretisinin özünde ve özgünlüğünde mevcuttur. Bu nedenle her meseleyi ele alışımızda Alevi dilini kullanmamız ve çözüm önerilerini Alevice ele almalıyız. Kurumlarımız da Aleviliğin her türlü asimilasyonuna karşılık Aleviliğin özüne dönüşünü hedeflemeli ve bütün planlamalarını buna göre yapmalıdır.
  • Kendisini daha çok kır ve köy yaşantısına göre kurgulamış Alevilerin kentlere göçmesi ile birlikte ciddi kopuşlar ve yoldan uzaklaşmalar oluşmuştur. Dede, pir, talip ilişkileri ciddi anlamda sekteye uğramıştır. Alevilerin sınıfsal konumlarında da ciddi değişimler meydana gelmiştir. Bu nedenle kentlere göre örgütlenme modelleri geliştirilerek kitlelerle yeniden buluşulmalıdır. Bunun en önemli ayağı meclis örgütlenmesidir. Cemevlerimiz ve Alevi kurumlarımız kent kültürü içinde yaşam bulan Alevilerin yeni sorunları üzerinde durmalı ve köylerde oluşturduğumuz tarzın dışına çıkılarak sahada Alevilerle kurumları buluşturmalıdır. Alanında uzmanlaşmış kişi ve kurumlar aracılığı ile Ciddi sosyolojik analizler ve alan taramaları yapılarak Alevilerin sorunları, devletten, dedelerden ve kurumlarımızdan beklentileri açığa çıkarılmalıdır. Bu ihtiyaçlara uygun bir örgütlenme modeli meydana getirilmelidir.
  • AİHM’nin Alevilikle ilgili almış olduğu kararlar Aleviler başta olmak üzere bütün demokratik kamuoyuna bir kez daha anlatılmalı ve Anayasanın 90. maddesine istinaden bu kararların Anayasa ve yasaların üstünde olduğu ve derhal uygulanması gerektiği bir kez daha vurgulanmalıdır. Bu temelde bu kararların uygulanması noktasında en az bir milyon imza toplanmalı ve yüz binlerin katılımı ile meclise dayanılmalıdır.
  • Alevi yol ve öğretisi savaşlara ve ölümlere amasız fakatsız karşıdır. Bu nedenle savaşın karşısında, barışın yanında konumlanmak bütün Alevilerin görevidir. Alevi kurumları her koşulda Barışı savunmalı ve barışın dilini konuşmalıdır. Mikro milliyetçiliği her koşulda reddetmeli ve militarizmin karşısında yer almalıdır.
  • Alevi kurumları katı hiyerarşik yapısını terk etmeli başkan kültü yerine demokratik işleyişi benimseyen, sekreteryalıklarına işlevlik kazandıran, tabanın karar ve söz sahibi olduğu demokratik merkeziyetçilik ilkesini benimsemiş bir örgüt modelini hayata geçirmelidir.
  • Cemevlerimiz ibadethanemizdir ancak, buralar sadece cem ve erkanlar yürütülen, lokmalar dağıtılan yerler olmaktan çıkarılmalıdır. Cemevlerimizin her biri okullara dönüştürülmeli ve buralarda başta çocuklarımız olmak üzere Aleviler eğitilmelidir. Cemevleri aynı zamanda Alevi kültürünün yaşatıldığı, geliştirildiği ve gelecek kuşaklara aktarıldığı merkezlere dönüştürülmelidir.
  • Devletle ve hükümetle elbette taleplerimizin karşılanması veya müzakere edilmesi için görüşmeler yapılır ancak, bu görüşmeler asla ve asla devletin kurumlarına dönüşmemizi sağlayacak noktaya evrilmemelidir. Bu görüşmeler asla kapalı kapılar ardında olmalı ve mümkünse bütün Alevi kurumlarının birlikte katıldığı görüşmeler olmalıdır.
  • Kendi içimizde de bizi asimile etmeye çalışanlar vardır. Sürekli olarak yeni Alevi tarifleri ile karşılaşmaktayız. Hiçbir akademik ünvanı olmayan, alt yapısı olmayan ve sağlam delillere dayanmayan tezler ve yorumlarla Aleviler kendi içlerinde ayrıştırılmaktadır. Bu da Alevilerin asimilasyonuna hizmet etmektedir. Bu tür çalışmaların sonuçlarının kurumlarımıza dayatılmasına izin verilmemelidir.
  • Kurum yöneticilerimizin dedelerimiz üzerinde, dedelerimizin de kurum yöneticilerimiz üzerinde hegemonya oluşturmasına izin verilmemelidir. Birbirlerinin alanlarına müdahale edilmemelidir.
  • Özellikle üniversite eğitimi alan gençlerimiz için ortak öğrenci yurtları inşa etmeli ve Alevi öğrencilerimizin barınma sorunlarına yardımcı olunmalıdır.    (HABER MERKEZİ)

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak