Alevi Haber Ajansi

Aleviler katliamı protesto ettikleri için yargılandı: ‘Madımak kapanmaz yaramızdır’-VİDEO

PİRHA- Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmak için yargılanan Alevi yurttaşların duruşması 22 Eylül 2021’e ertelendi. Yargılanan isimlerden Nilgün Karababa, “Sivas Katliamı aslında devletin de bir yarası. Üzerini kapatmayı çok istiyor ama üstünü örtmeye çalıştıkça biz de alttan deşmeye çalışıyoruz” dedi. 

Sivas Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenler için 2 Temmuz 2020’de Ankara’da yapılmak istenen anma nedeniyle gözaltına alınan 8 kişi hakkında dava açılmıştı.

İlk duruşması görülen davaya 5 kişi katılırken, 3 kişi de mazeret belirterek duruşmaya katılmadı. Davanın açılmasına öncü olup gözaltı anında elinin çizilmesi nedeniyle darp raporu alan polis memuru ve avukatı da katılmayanlar arasındaydı.

Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada beş yurttaşın bir kez daha ifadeleri dinlenirken, avukatlar, olayın yaşandığı gün bölge kameralarının izlenip darp anlarına ilişkin anların netleştirilmesi gerektiğini belirtti.

Mahkeme heyeti, şikayetçi tarafa duruşma tarihinin tebliğ edilmemesi sebebiyle bir sonraki celsenin 22 Eylül 2021’de görülmesine karar verdi.

Yargılanan yurttaşlar ve demokratik örgütlerin temsilcileri, duruşma sonrasında adliye önünde basın açıklaması yapmak isterken emniyet güçlerinin engeliyle karşılaştı.

“MAĞDUR DA YARGILANAN DA BİZİZ!”

Konuya ilişkin açıklama Demokratik Alevi Derneği’nde (DAD) yapıldı. DAD Eş Başkanı Mustafa Karabudak, “2 Temmuz Madımak Katliamı dünyanın yüz karasıdır. Bizim de kapanmaz yaramızdır” diyerek soruşturmaya dair şunları söyledi:

“Her yıl olduğu gibi 2 Temmuz’da 2020’de bir anma gerçekleştirmek istedik. Pandemi koşullarından dolayı miting yapamadığınız için Sakarya Caddesi’nde basın metni okumak istemiştik. Henüz bizler alana girmeden polisler, gözaltına almaya başladı. Aslında bizim mahkemeye başvurmamız lazımdı. Asıl mağdur biziz. Çünkü Demokratik Alevi Derneği olarak biz yasal bir derneğiz. Basın açıklaması yapmak anayasal hakkımızdır. Bunun için önceden kimseden izin almamız gerekmez. Bugün hazırlanan iddianameye bakıyoruz ki resmen yalanlarla oluşturulmuş. Orada polise şiddet uyguladığımız ve toplandığımız söyleniyor. Halbuki insanlar, hiç toplanma olmadan, alana yaklaştırmadan gözaltına alındılar. Ülkede kim inancından, kimliğinden ötürü mağdur olmuşsa bizler, onun yanındayız ve onunla ilgili açıklama yaparız.”

“ÇOCUKLARIMIZ NORMAL BİR ÖLÜM SONUCU YAŞAMLARINI YİTİRMEDİ”

Basın açıklamasında söz alan Nilgün Karababa ise gün geçtikçe ağırlaşan bir devlet baskısı olduğunu ifade ederek “Artık cinnet noktasına getirilmiş durumdayız” dedi. Karababa, “Sivas Katliamı aslında devletin de bir yarası. Çünkü üzerini kapatmayı çok istiyor ama üstünü örtmeye çalıştıkça biz de alttan sürekli deşmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Nilgün Karababa, Sivas Katliamı’nın insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir katliam türü olduğunu belirterek şunları söyledi:

“8 saat boyunca televizyonlar önünde insanlar yakılıp katledildi ve devlet olarak hiçbir görev yerine getirilmiyor. Ama biz burada amma yaparken daha yan yana gelmeden tartaklanıp, aşağılanıp şiddete maruz bırakıldık. Duruşmada böyle bir katliamı hep anacağımı, buna hiç kimsenin mani olamayacağını söyledim. Çünkü bizim çocuklarımız normal bir ölüm sonucu yaşamlarını yitirmedi. Devlet eliyle öldürüldüler. Bizler gerçek katillerin bulunmasını istiyoruz. Bu nedenle davamıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Gözaltına alınmamız pandemiye dayandırıldı ama kendilerine gelince kongre yapabiliyorlar.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak