Alevi Haber Ajansi

Aleviler, Alevi örgütlenmesini tartışıyor-4/VİDEO

PİRHA – Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi örgütleri içinde en kitlesel olanlarından biri. Sorularımızı yanıtlayan derneğin Genel Başkanı Gani Kaplan, mevcut Alevi kurumların, Alevilerin temel ihtiyaçlarına cevap vermede yetersiz kaldığını belirtti.  Kaplan’a göre cemevlerine yasal statü isteme çabaları ise gereksiz.

Haberin Videosu

 

İnancın ruhuna uygun bir örgütlenme modeli olan Ocaklar ve Dergahlar sistemi üzerinden yüzyıllarca kendi kendisine yeten ve bu anlamda demokratik, çoğulcu karakterini koruyup günümüze kadar getiren Alevi toplumu kent kültürüyle birlikte yeni sorunlar ve bu sorunların doğurduğu ihtiyaçlarla karşı karşıya kaldı.

Buna cevap üretmek için özellikle 1990’lardan itibaren günümüze kadar çok sayıda dernek, vakıf, cemevi, dergah, federasyon kurarak inancıyla birlikte toplumsal varlığını sürdürmeye çalıştı. Ancak artan asimilasyon ve tekçi politikaların yoğunluğu da dikkate alındığında hem Alevi toplumunun ihtiyaçlarına hem de ülkemizin genel sorunlarına cevap olmada yetersiz kaldığı da bir gerçek.

Bu bilgiler ışığında aynayı kendi yüzümüze yani Alevi örgütlenmesine tutarak mikrofonu Alevi pirlerine, kadınlarına, kurum temsilcilerine ve bilinen isimlerine sorduk.

Dizi yazımızın bu bölümünde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan‘ın görüşlerine yer verdik. Mevcut kurumların Alevilerin temel ihtiyaçlarına cevap vermede yetersiz kaldığını belirten Kaplan’a göre cemevlerine yasal statü isteme çabaları ise gereksiz.

İşte Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan’ın sorularımıza verdiği yanıtlar…

Mevcut Alevi örgütlenmesine genel anlamda baktığımızda tabloyu nasıl görüyorsunuz? Yeterli görmüyorsanız çözüm önerileriniz nelerdir? 

Demokratik Alevi örgütlenmesinin değil de yerel, lokal Alevi örgütlerinin ömrü 50 yıldır. 1960’da ilk olarak lokal örgütlenmeye başlamış. Devamında 1993’te Sivas Katliamı’ndan sonra ivme kazanarak çeşitli yerlerde Alevi kurumları biçiminde örgütlenerek yol almaya çalıştı.

“ALEVİ ÖRGÜTLERİ, ÖRGÜTLÜ ALEVİLERİ ÖRGÜTLÜYOR”

Alevi örgütleri maalesef Alevilerin ihtiyacına cevap vermiyor. Benim gözlemlediğim bu. Neden vermiyor derseniz Alevi kurumların son zamanlarda örgütlenme biçiminin yanlış olduğunu görüyorum. Bu da şundan kaynaklanıyor: Alevi örgütleri, örgütlü Alevileri örgütlüyor. Sıkıntının en büyüğü burada. Kendi kurumumun üye yapısına baktığım zaman işte HDP’li, CHP’li ve Eğitim-Sen’li arkadaşları getirip üye yapmışlar. Zaten bu insanlar sahada örgütlü. Bu insanların bir Alevi kurumuna ve orada örgütlenmeye ihtiyacı yok. Oysa ki Alevi kurumlarının daha çok tabanda ve sokakta örgütlenmesi gerekiyor.

“KURUMLAR TEMEL İHTİYAÇLARA CEVAP OLMUYOR”

Cemevlerimiz var ve sayısı gün geçtikçe artıyor. Ancak cemevlerimizin örgütlenme biçimine baktığımızda dar çemberin dışına çıkamıyorlar. Cenaze erkanının yürütülmesi, kırk yemeği vs. baktığımızda bir kalabalık geliyor. Ancak gerçek örgütlülük bu değil. Üye yapısına baktığımızda yine bunu görüyoruz. Temel ihtiyaçlar konusunda yanıt vermiyor.

“CEMEVLERİ YASAL STATÜYE KAVUŞSUN TALEBİ GEREKSİZ”

Alevi kurumları bugün artık temel istek ve taleplerin daha dışına çıkmalıdır. Örneğin ‘Madımak müze olacak’ diyoruz, olmadı. Bunun için adım atmak gerekiyor. Biz PSAKD olarak Ankara’ya döndüğümüzde çalışmamıza başladık. Madımak’tan önce Ankara’yı bir yapalım ve sonra bastıralım Madımak’ı da alalım. Bir adım atalım. Yine cemevlerimiz yasal statüye kavuşsun diye yıllarca mücadele ettik, olmadı. Buna artık gerek yok çünkü cemevlerimiz meşru alanlarımızdır bizim. Bir yasayla cemevlerimize ibadethane denilmesine gerek yok, gerekte duymuyoruz.

“KAÇ TANE ALEVİ ÇOCUKLARINI ZORUNLU DİN DERSİNE GÖNDERMİYOR”

Yine zorunlu din dersleri ve eğitime dair Alevi kurumları itirazını sürdürüyor. Fakat tabandan bağımsız sürdürüyorlar. Zorunlu din dersleri kaldırılsın derken de sahada gerçekliği görmüyoruz. Kaç tane Alevi, çocuklarını zorunlu din dersine göndermiyor? Çocuklarını neden zorunlu din dersinden muaf tutmadıkları ile ilgili bir saha çalışmamız yok.

“YURTLARA ÖNCELİK VERMELİYİZ”

Alevilerin eğitime dair asıl ihtiyaçları şudur: Yurt. Biz okul yapamıyoruz, böyle bir gücümüz yok. Ancak bizim acilen İç Anadolu’da, İç Ege’de, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde acil yurtlara ihtiyacımız var. Bu çocuklarımızı oraya gönderip ırkçı, şeriatçıların eline teslim ediyoruz. Bugün Alevi kurum başkanlarının çocukları, kardeşleri istemediğimiz FETÖ örgütlenmesinden tutuklanıyorlar. Çocuk orada bunların eline teslim edilmiş ve aileden tamamen irtibatı kopmuş.

“ALEVİ İŞADAMLARI KURULTAYI YAPMALIYIZ”

Temel ihtiyaçlar noktasında buralara acil müdahale etmemiz gerekiyor. Alevi kurumları mutlaka Alevi işadamları kurultayını toplayıp, temel taleplerini belirtmelidir. Yine Alevi kurumlarının kendi içerisinde bir dağınıklık söz konusu. Bu dağınıklık tabandan değil, tamamen kurum yöneticilerinden kaynaklanıyor. Bir ego yarışına girmişiz ve bundan kopamıyoruz. Tabanda bugün en gerici diye lanse edilen Alevi kurumları ile en ilerici, uç noktada diye lanse edilen PSKAD tabanı ile bu taban arasında fark yoktur. Hepsi de bildiğimiz düz Alevi. Bu temel ihtiyaçlar temelinde Alevi kurumları bir türlü bir araya gelip proje üretemiyor.

Alevi toplumu en nihayetinde bu ülkede yalnız yaşamıyor. Dezavantajlı diğer demokrasi cephesiyle, diğer ötekileştirilmiş kesimlerle birlikte mücadele ediyor. Geldiğimiz noktada bu yeterli mi ve neler yapılabilir? Birlikte yürümenin yolları nasıl olabilir?

Türkiye’de yaşayan Alevi toplumu kendi mücadelesi ile kendi sorunlarını tek başına çözemez. Mutlaka kendisine müttefik almak, yan yana yürümek zorundadır. Fakat şunu samimiyetle söyleyebilirim ki Aleviler arasında ayrışma var. Çok ulusalcı bir yapı bizim içimize nüfus etmiş durumda. Oysaki Alevi inancı 72 millete bir nazarla bakan bir topluluktur.

“ALEVİLER BİRLEŞİK CEPHEYİ ÖRMELİDİR”

Bu noktadan baktığımız zaman Aleviler hızla inancından da uzaklaşıyor. Bu yüzden bizim sahada mücadele edeceğimiz, müttefik olacağımız çeşitli halklar ve inanç grupları var. Bunlarla yan yana Aleviler birleşik cepheyi örmelidir. Aleviler bunun üzerinde harç olacak ise harç olmalıdır. Temel taşı olacak ise temel taşı olmalıdır.

“KURUM BAŞKANLARI IRKÇI, ŞOVEN DUYGULARDAN ARINMALIDIR”

Bugün Alevi hareketinin Kürt hareketi ile bağımsız mücadele etmesi mümkün değildir. Bu cepheyi birleştirecek olan yine Alevi kurumlarıdır. Bu görev de kurum başkanlarına düşüyor. Kurum başkanları her şeyden önce ırkçı, ulusalcı ve şoven duygulardan kendilerini arındırıp, sade bir Alevi gibi düşünerek birleşik cephenin bu harcı olmanın yollarını aramalıdırlar.

Turabi KİŞİN/PİRHA

YARIN: DOSYA -5

Seyid Sabun Ocağı pirlerinden Alevi Kültür Derneği Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz Alevi örgütlenmesini değerlendiriyor.

İlgili Haberler:

Aleviler, Alevi örgütlenmesini tartışıyor-1

Aleviler, Alevi örgütlenmesini tartışıyor-2

Aleviler, Alevi örgütlenmesini tartışıyor-3

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak