PİRHA- Alevi kadınlar Kartal’da istismar yasasının kabul edilmemesi için bir araya gelerek, “İstismar ile kurulan aile anlayışınızı kabul etmiyoruz” dedi. Yapılan açıklamada, “Bir kerelik af” diye sunulan bu düzenlemelerin sonucu imam nikâhıyla evlilik yaşını 13’e indirmek, 13 yaşında kız çocuklarıyla 28 yaşında yetişkin erkeklerin evlendirilmesini yasallaştırmak, bu ülkede kız çocuklarını eğitimden uzaklaştırmak, yoksullaştırmak, geleceksizleştirmek olacaktır” denildi.
Alevi kadınlar, çocukların zorla evlendirilmesine, tecavüzcüyle evlendirilmesine, istismarına karşı Kartal’da biraya geldi.
Songül Tunçdemir’in okuduğu ‘İstismar ile kurulan aile anlayışınızı kabul etmiyoruz’ başlıklı açıklamada, çocukların yetişkinlerden farklı olduğu, çocukluk döneminin sadece doğum ve gençlik arasında olan sıradan bir dönem olmadığı belirtildi.
“Bizler için eşikteki de beşikteki de birdir” diyen Tunçdemir, “Ne yazık ki eşit olma gerçekliği, insan hak ve özgürlükleri ile demokrasinin olmadığı ülkelerde toplumsal cinsiyetçilik ve özellikle de dini referanslar ile bertaraf edilmekte; kadınlar, cins kırımına uğratılmakta, çocuklar da cinsiyetçi eril kodlardan kaynaklı cinsel obje olarak görüldükleri için her türlü istismara maruz kalmaktadır” dedi.
Türkiye’de cinsel suçların üstünün örtülerek, faillerinin erkek egemen mahkemeler tarafından aklanarak meşrulaştırıldığı belirtilen açıklamada, “Buna gücünün yetmediği yerde ise yeni yasa tasarıları ile cinsel istismar yasal hale getirilmeye çalışılıyor. Tüm bunları toplumun gözünde normalleştirmek için de medya aracılığıyla toplumun algısını değiştirme seferberliği başlatılıyor. Yandaş medyada, bilim insanı olarak nitelendirdikleri erkekler ile ‘12-17 yaş arası çocukların süper kadınlık için en ideal yaş’ olduğu konusunda toplum ikna edilmeye çalışılıyor” denildi.
“HER 4 ÇOCUKTAN 1’İ AİLE İÇİNDE İSTİSMAR EDİLİYOR”
Açıklamaya şöyle devam edildi:
“Ülkemizde sırf 2002-2019 yılları arasında 704 bin 831 çocuk zorla evlendirilerek istismar edilmiştir. Her 4 çocuktan 1 i aile içinde istismar edilmektedir. Çocuklara yönelik her geçen gün daha da artan cinsel istismar vakaları, her seferinde istismarcıları aklama politikaları sonucunda korkunç rakamlara ulaşmıştır.
Şimdi ise 2016’dan bu yana sürekli gündeme getirilen, çocuk istismarcılarına evlilik yoluyla affın, bayram sonrası meclis açıldığında ilk gündeme gelecek konulardan olduğu konuşuluyor.
İnfaz yasasının geçirildiği gece yarısı ortaya çıkan taslak, 14 yaşını tamamlamamış kız çocuklarına karşı cinsel istismar suçu işlemiş, onlardan 15 yaş büyük erkeklerin ve suçu azmettiren ailelerin cezalarının sonradan evlenildiği durumda ertelenmesini – yani affedilmesini öngörüyordu.
“Bir kerelik af” diye sunulan bu düzenlemelerin sonucu imam nikâhıyla evlilik yaşını 13’e indirmek, 13 yaşında kız çocuklarıyla 28 yaşında yetişkin erkeklerin evlendirilmesini yasallaştırmak, bu ülkede kız çocuklarını eğitimden uzaklaştırmak, yoksullaştırmak, geleceksizleştirmek olacaktır. Aynı zamanda çocukların yaşamları boyunca büyük bir mağduriyet ve travmaya maruz kalmalarına; sağlık problemlerine, katledilmelerine, intihara sürüklenmelerine neden olacaktır. Bu durum, çocuk istismarının önünü tamamen açmanın yanında istismarcıların cezasız kalması anlamına gelmektedir.
“TÜRKİYE İMZA ATTIĞI ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE SADIK KALMALI”
Türkiye, Uluslararası birçok sözleşmeye imza atmıştır.
Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 11 Ekim’i ‘’Dünya Kız Çocukları Günü’ olarak ilan eden sözleşmesine imza atmıştır. 2012 yılından bu yana kutlanan Uluslararası Dünya Kız Çocukları Günü her yıl, kız çocukları için erken ve zorla evlilikleri önleme ve bununla mücadele etme, cinsiyet temelli eşitsizliklerin önüne geçmek, sosyal hayatta karşılaştıkları haksızlıklar hakkında farkındalık yaratmak için mücadele etmektedir.
Taraf olunan İstanbul Sözleşmesi’nde ise açıkça belirtilmiştir ki; çocukların evlilik yoluyla cinsel istismarı kültürel kodlarla topluma onanmışsa dahi, devletin yükümlülüğü, bu evliliklerin önünü açacak örf ve adetlerin yasalarda suç olarak düzenlenmesidir.
Türkiye, daha önce altına imza atılmış olduğu uluslararası sözleşmelere sadık kalmalıdır..!
“DEVLETİN GÖREVİ ÇOCUKLARI YASALARLA MAĞDUR ETMEK DEĞİL”
Devletin görevi çocukları yasalar ile mağdur etmek değil, aksine daha önce imza atmış olduğu uluslararası sözleşmelere de uyarak çocukları güvene alacak şekilde yasal düzenlemeler yapmaktır.
Biz kadınlar, kadınlara yönelik şiddet, taciz ve katliamlara itiraz ettiğimiz gibi her türlü çocuk istismarlarına da, çocuk istismarını aklayan yasa taslağına da itiraz ediyoruz.
Çocuklarımızın da geleceğimizin de karanlığa gömülmesine asla izin vermeyeceğiz. Çünkü bizim, çocuklarımıza ‘’Güneşli Güzel Günleri Getirme’’ sözümüz var, bu sözümüzü asla unutmayacağız.
Alevi kadınlar olarak İstismar, şiddet ve tecavüze karşı gücümüzü tüm kadın örgütleri ile birleştireceğimizi beyan ediyor, çocuklarımızın hayallerinin gerçek olacağı bir dünyanın mümkün olduğu ve bunun da mücadele ile gerçekleşeceği bilinciyle toplumun bütün kesimlerini istismar yasasına karşı çıkmaya davet ediyoruz.
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.