Alevi Haber Ajansi

Alevi çalıştayında ‘Alevi Medya Platformu’ kurulması önerildi-VİDEO

PİRHA- Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğünde Balıkesir Edremit’te bir araya gelen Alevilerin yaptığı program taslağı çalıştayı üçüncü gününde Aleviler ve Basın Yayın (Peyik) program taslağı açıklandı. Taslak raporda, önümüzdeki gelecek 30-40 yıllık süreçte, Alevi-Bektaşi örgütlerinin medya alanındaki çalışması nasıl olması gerektiğine dair öneriler sunuldu.

Alevi Bektaşi Federasyonu öncülüğünde Balıkesir Edremit’te bir araya gelen Alevilerin yaptığı çalıştay üçüncü gününde de devam ediyor.

Çalıştayın ilk gününde (9 Mart) 12 farklı odada farklı konular tartışıldı. Bu konular üzerinde hazırlanan program taslak rapor halinde sunuluyor.

Aleviler ve Basın Yayın (Peyik) odasında Aydın Deniz, Ahmet Koçak, Turabi Kişin, Fuat Ateş, Haydar Aygören, Recai Aksu, Nilgün Mete Muslu, Hüseyin Kelleci, İsmail Yıldırım tarafından yapılan toplantının program taslak raporu Aydın Deniz tarafından sunuldu.

Deniz, Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumunun en zayıf olduğu alanlardan birisinin medya olduğunu söyledi. Deniz, “Mevcut iktidar, kendisi gibi düşünmeyen, kendisinden yana olmayan medya kurumlarını OHAL bahanesiyle kapattı. Bilindiği üzere sistem bir topluma müdahale etmek istediğinde ilk yaptığı işlerden biri onun kendisini ifade edebileceği araçları ortadan kaldırdı” dedi.

“ALEVİLERİN SESLERİNİ DUYARACAK KANALLAR KALMADI”

OHAL sürecinde basına saldırıda Alevilerin de nasibini aldığını dile getiren Deniz sözlerini şöyle sürdürdü:

“İktidar, kendi siyasi görüşüne karşı olan tüm muhalefeti etkisiz hale getirmek için bütün olanaklarını kullanıyor. Televizyon kanalları, radyolar, gazeteler, dergiler ve internet siteleri kapatıldı. Geri kalan ana akım medya kontrol altına alınarak, hep birden hükümetin ağzı ile konuşmaya zorlandı.15 Temmuz darbe girişimin ardından Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) aralarında Yol TV, TV10, İMC TV ve Hayatın Sesi TV’nin de bulunduğu birçok radyo ve TV kanalını kapattı. OHAL rejimi ile kapatılan bu kanalların bazılarında Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumunun kültürel, inançsal değerlerine yönelik yayınlar yapılıyordu. Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumu bugüne kadar ne yazık ki, bu kanalların dışında sesini duyuracak bir mecra bulamamıştı. Şimdi bu kanalların kapanmasıyla sesini duyuracak hiçbir olanağı kalmadı.”

Mevcut iktidarın ve geleneksel devlet anlayışının asimilasyon politikalarına karşı direnmek için medya araçlarına ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Deniz, bu nedenle gazete, dergi, TV, radyo vb. medya araçlarının acilen örgütlenmesine ihtiyaç var. Bu aynı zamanda Alevi-Bektaşi-Kızılbaş inancının kendi değerlerinin ısrarlı savunucusu olması anlamına da gelecektir. Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumunun medya alanındaki zayıflığı ortadayken maalesef elle tutulur bir basın-yayın politikasının olmadığı da bir gerçek” dedi.

“İNKAR EDELİN DİLLER, İNANÇLAR VE HALKLAR ALEVİDİR”

Deniz, Alevi inancının özgünlükleri esas alınarak dikkat edilmesi gereken temel ölçüleri şöyle sıraladı:

  • Bu anlamda Alevi basın yayın çalışmalarında yer alan biz gazetecilerin önceliği Yol’a hizmet ise o zaman Yol’a doğru başlamamız lazım. Bir anlamda kültürel, ideolojik, düşünsel, felsefi, vicdani ve ahlaki olarak Yol’a girmemiz, yolu yaşamamız gerekir. Çünkü başkalarının gösterdiği yoldan yürürseniz, kendi istediğiniz yere değil, onların istediği yere varırsınız.
  • Toplumumuzun tarihsel gerçekliğine baktığımızda çoğulcudur. Her rengin, her inancın, her dilin, her etnik yapının bir arada yaşamasına açık bir toplumdur. Demokratik karakterini buradan alır. Tekçiliği reddeder. İnkarı, asimilasyonu reddeder. Asgari düzeyde de olsa bu karakteri benimsememiş bir gazeteci ya da yayın kuruluşu Alevi toplumunun gazetecisi olarak kabul görmemelidir.
  • Toplumumuz barışçıldır. Tarih boyunca kendi kendisine yeten ve kendi emeğini esas alan bir toplum olarak savaşlara, talanlara, sömürü politikalarına karşı durarak varlığını sürdürmüştür. Alevi gazeteciliği toplumumuzun bu özelliğini görmek ve bunu doğru içselleştirmek durumundadır. Aksi durumda resmi ideolojilerin kalemşoru olmaktan kurtulamaz.
  • Türkiye’nin etnik ve inanç temeli sorunları demokratik yöntemlerle çözülmediği müddetçe Türkiye’deki hiçbir soruna çözüm üretilemiyor ve kangren yaygınlaşıyor. İnancımızın demokratik barışçıl karakteri gereği bu sorunların demokratik yöntemlerle çözümünden yana bir yayıncılık yapmayı gerektirir. Aksi takdirde ırkçı, inkarcı ve asimilasyoncu politikalara hizmet etmekten kendimizi kurtaramayız.
  • İnancımızın karakteri gereği her türlü iktidar özentisi ve hastalığından uzak, saygın ve mütevazı bir yayıncılık esas alınmalıdır.
  • Ana akım medyayı esas alan bir gazetecilik onun kötü bir karikatürü olmaktan kendisini kurtaramaz. Gücü şaşaalı teknikte, popüler kültür ve kişilerde arayan ‘Alevi gazeteciliğinin’ büyük paralara rağmen tutmadığını geride bıraktığımız tarih bize gösterdi. Bize ait olmayanı bize aitmiş gibi göstermenin de sonuç vermediğini gördük. O halde bize ait olana yönelmek, onu görünür kılmak, ondan utanmamak, tam tersine onur duymak gerekir.
  • İnancımızın en değerli özelliklerinden biri de kendi dışındaki varlıklara saygılı olması, onlarla birlikte yaşamayı bilmesidir. Varlığını diğerinin varlığına borçlu bulmasıdır. Önce evrendeki tüm varlıklar için dua ettikten sonra kendisi için dua eden bir felsefenin yayıncılığını yapacaksak; çevre, çocuk, kadın bizim için Alevidir. İnkar edilen diller, inançlar ve halklar bizim için Alevidir. Emek mücadelesi Alevidir. Bu ve benzeri kesimleri ilgilendiren bütün sorunlar yayın politikamızın merkezinde yer almalıdır.

“ALEVİ MEDYA PLATFORMU”

Tüm demokratik kurumların kaynaklarını birleştirecek ortak ve tek bir medya çalışmasının esas alınması gerektiğini vurgulayan Deniz, bunun için bir ‘Alevi Medya Platformu’ şeklinde bir çalışma yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

Deniz, basın yayın, belgesel, sinema vb. alanlarda inancın ihtiyaçlarına hizmet vermeye çalışan tek tek bireylerin ve kurumların teşvik edilip çalışmaları sahiplenmesi gerektiğini vurguladı.

Deniz sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gençlerin ve kadınların medya çalışmalarına katılmaları teşvik edilmeli, katkıları mutlaka alınmalıdır.

Demokratik örgütlerimiz için mali kaynak yaratmak ise taliplerin gücünü seferber etmek demektir.

Demokratik örgütler, devlet, belediye ya da Alevi işadamlarının(!) desteğine, modern deyişle ‘sponsorluğuna’ dayanarak istikrarlı ve sürekli bir medya çalışması yapamaz. Yapılacak tüm bağışlar, alınacak karşılıksız yardımlar her hangi bir siyasi yük ya da kısıtlama taşımaları kaydıyla, ancak taliplerin kuruş kuruş biriktirdiği kaynaklara ek olabilir.

Örgütler yayınlar ve medya için taliplerin ihtiyaçlarını yanıtlarken onların katkılarını almayı başarmalıdır. Bu, tüm örgütlerin somut, günlük çalışmasının bir parçası haline gelmelidir. Abone kampanyaları, yayın satışına yönelik toplantılar, imza günleri, film gösterileri, vb. örgütlerin düzenli çalışması haline gelmelidir.

Demokratik örgütlerde, taliplerin kuruş kuruş biriktirdiği fonların çarçur edilmemesi gerekir.

YAYINLARIN YÖNETİMLERİDE BAĞIMSIZLIK

Alevi-Bektaşi-Kızılbaş örgütlerinin kendi yönetim kurullarından bağımsız çalışan yayın yönetim ya da editörlük kurulları olmalıdır.

Yönetim kurulları, yayınların hedeflerini ve çalışmalarının en genel çerçevesini çizmeli, yıllık bütçelerini hazırlamalıdır.

Alevi-Bektaşi-Kızılbaş örgütlerinin yönetim kurulları, yayın yöneticilerini, editörlük kurullarını demokratik yöntemlerle seçmeli ve atamalıdır.”

ALEVİ MEDYASINDA ESAS ALINMASI GEREKENLER

Deniz, Alevi medyasında esas alınması gereken noktaları ise şöyle sıraladı:

“Tek bir görüşün değil, her konuda en iyi ifade eden, katkı yapanların yayınlara katkı yapması amaçlanmalı, çoğulculuk esas alınmalıdır. Sansürcülük, görüşleri bastırmak ya da müdahale etmek söz konusu olmamalıdır.

Türkiye’de yayınlar ve yayıncılar üzerinde süregiden baskıların ölçeğini dikkate almak zorunludur. Bu anlamda devletin sansürüne karşı mücadele de Alevi-Bektaşi-Kızılbaş örgütlerinin en önemli çalışma alanlarından biri olmalıdır.

İntihal – Bilgi hırsızlığına yer yok: Nefeslerde şah beyti okunduğunda niyaz eden toplum, bilgiyi-sanatı-emeği yok sayar hale geldi! Emeğe saygının gereği olarak, medyamızda bilgilerin kaynağını göstermek, çalışma yapan canları ve geçmişte yapılan katkıları saygıyla anmak demektir. Bu modern çalışma tarzı bizim ortak platform yayınlarımızda layıkıyla uygulanmalıdır.

Kullanılacak dil: Kullanacağımız dilimiz yol dili, Alevi dili olmalıdır.

Telif Hakkı: Yayınlara katkı yapanlara mutlaka “Telif Hakkı” ödenmelidir. Kimseyle rekabet etmiyoruz, etimiz-budumuz kadar bir ödeme de olsa “Kul Hakkı”nı, rızalığı esası alan Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumunun medyası bu ölçüyü esas almalıdır.”

“DÜŞÜNCEDE, MEDYADA DEMOKRASİ”

Deniz medya üzerine önerilerini de anlattı:

“Alevi-Bektaşi-Kızılbaş demokratik kurumları bu yayın organlarını yeniden güçlü bir şekilde hayata geçirmelidir. Avrupa ve Türkiye koşulları değerlendirilmelidir.

Hali hazırda yayın yapan yerel radyolarla iletişime geçilmeli, Alevi kurumlarının ve Alevi toplumunun sorunları üzerine programlar yapılması teşvik edilmelidir.

ABF ve bileşenleri ve diğer Alevi kurumları bu çalışmalara fon (mali) destek sunmalı, olanaklar yaratmalı.

ABF, kısa dönemde kendi çalışmalarını anlatan bülten çıkartabilir.

Alevi haber ajansı, TV, Radyo, Dergi, Gazeteleri vb,, yayın organlarını beslemesi açısından önemlidir. Her Alevi-Bektaşi-Kızılbaş Derneği şubeleri doğal muhabir görevleri yaparak, Alevi haber ajansını beslemeli sesini ajans aracılığı ile kamuoyuna duyurmalıdır.

Sosyal medya, Facebook, Twitter, Instagram, Periscope, YouTubo, WhatsApp, gibi sosyal medya mecralarını doğru kullanımını teşvik etmek için bir ekip oluşturulmalı, profesyoneller tarafından eğitilmeli. Web siteleri işlevsiz, sitelerin işlevli hale getirilmelidir.”

ALEVİ GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK

Deniz son olarak tutuklu Alevi gazeteciler Veli Büyükşahin, Veli Haydar Güleç ve Kemal Demir olmak üzere tüm tutuklu basın emekçilerinin bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını istedi. (HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak