PİRHA- AKD Döşemealtı Şube Başkanı Ergün Kurt, deprem bölgesine yapmış oldukları yardımları ve Rıza Tanrıverdi adına çadır kentin kurulmasını anlatarak, “Bir tır insani malzeme götürdük bölgeye ve oraya gittiğimizde Rıza Tanrıverdi adına bir çadır kent oluşturduk. 30 tane çadırımızı kurduk. Alevi kurumları bu konuda çok duyarlı oldu. Alevi kurumları acının olduğu ilk günden beri bölgedeler” dedi.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Döşemealtı Şube Başkanı Ergün Kurt, deprem bölgesine yapmış oldukları yardımları, Rıza Tanrıverdi adına çadır kentin kurulmasını ve deprem bölgesine yönelik yapılan çalışmaları anlattı.
“DEPREMİN HEMEN ARDINDAN BÖLGEYE GİTTİK”
Depremi duyduktan hemen sonra AKD Genel Sekreteri ve ABF Genel Başkan Yardımcısı Eren Kurt’la beraber bölgeye geçtiklerini aktaran Ergün Kurt, şunları dile getirdi:
“Oraya gittiğimizde gerçekten insanların çaresizliğini, acılarını gördük. O -9 derecede soğukta insanların ser sefil ve açıkta olduğunu, devletin hiçbir kurumunun olmadığını gördük. Biz orada 4-5 gün kaldık. Onların acılarına ortak olduk, onlarla beraber acıyı biz de yaşadık. Adıyaman’da genel başkan yardımcımız aynı zamanda Adıyaman şube başkanımızın eşiti, kendisi, babası enkazın altında kalarak Hakka yürüdüler. Oradan diğer deprem bölgelerindeki şubelerimizi gezdik. Pazarcık, Narlı, İskenderun, Hatay şube başkanlarımızın durumlarını gördük.
“CEM SALONUMUZU MİSAFİRHANEYE DÖNÜŞTÜRDÜK”
Buraya gelir gelmez Antalya şubemizin Zeytinköy Cemevinde yaptığı Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi’nin içinde bulunan derneğimizdeki cem salonunu misafirhaneye dönüştürdük. 80 küsur yatak yorgan ayarladık. Canlarımızın hizmetine açtık ve dedik ki, bu canlarımız gelirse soğukta dışarıda kalmasınlar, midelerine kursaklarına bir sıcak yemek girsin. Bu konuda şube başkanımız Dursun Kaya ve yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Burası bir istasyon şeklindeydi. Birkaç gün veya birkaç hafta kalmalarını, aynı zamanda iş aş olayını çözdük.”
“ALEVİ KURUMLARI İLK GÜNDEN BU YANA ÇOK DUYARLI DAVRANDILAR”
Cemevinde bir tır insani malzeme toplayıp bölgeye gönderdiklerini belirten Kurt, “Bir tır insani malzeme götürdük bölgeye ve oraya gittiğimizde Rıza Tanrıverdi adına bir çadır kent oluşturduk. 30 tane çadırımızı kurduk. Jeneratörüne varana kadar olan malzemelerimizi götürdük. Antalya’ya geldiğimizde yine boş durmadık. Çünkü oradaki çaresizliği gördük. Yine bir tır temel ihtiyaç malzemesi olan deterjanından sağlık setine, yorgan, zeytin, peynir, kahvaltılık, çocuk malzemeleri, ayakkabısına kadar tamamen sıfır malzemeden oluşan malzemeler topladık. Alevi kurumları bu konuda çok duyarlı oldu. Alevi kurumları acının olduğu ilk günden beri bölgedeler. Depremin olduğu ilk günden itibaren götürdüğümüz malzemelere çeşitli şekilde engeller konuldu” diye konuştu.
“DEVLET ENKAZ ALTINDA KALDI”
Deprem bölgesinde acıyı, çaresizliği gördüklerini söyleyen Ergün Kurt, “Paranın geçmediği, insanın ne yapacağını bilmediği bir zaman bir süreç yaşıyorlar. Orada gördüğüm manzara ile ilgili 200 binin üzerinde ciddi bir ölü sayısının olduğunu düşünüyorum. Düşünün ki bizim gittiğimiz bölgelerde Hatay bitmiş, Hatay diye bir şehir yok, Pazarcık, Narlı, İskenderun bitmiş. İnşallah bundan sonraki süreçte bu canlarımıza can olurlar da devlet devletliğini gösterir. Devletin özü biziz ama depremle beraber devlet enkazın altında kaldı” dedi.
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.