PİRHA- Adana Alevi Platformu, Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenleri açıklama yaparak andı. Anmada “Laik, demokratik, özgür bir ülkede eşit haklarla, eşit koşullarda, barış içinde, birlikte, bir arada yaşama inadından vazgeçmeyen bizler; demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün yeşermesini istediğimiz bu coğrafyada katliamlarla yüzleşmenin şart olduğunu düşünüyoruz” denildi.
Türkiye tarihinin en karanlık katliamlarından biri olan Maraş Katliamı’nın üzerinden 42 yıl geçti. 19 Aralık ile 26 Aralık 1978 tarihleri arasında, sadece bir hafta içerisinde resmi verilere göre 111, resmi olmayan beyanlara göre ise 500’ün üzerinde insan yaşamını yitirdi, yüzlerce insan yaralandı, 210 ev ve 70 iş yeri tahrip edildi.
Katliamın ardından 23 yıl süren dava sonucu 20 kişi idam, 7 kişi müebbet, 321’i de bir yıl ile 24 yıl arasında ceza aldı. En önemlisi 68 sanık mahkeme huzuruna çıkarılmadı. Bugün gelinen noktada cenazelerin ve mezarların yerleri belli değil. Devlet katledilenleri toplu olarak gömdü. Mezar yerleri dahi gösterilmiyor. Katledilen canlardan sadece 4’ünün mezarı var.
Bir çok merkezde anmalar yapılırken, Adana Alevi Platformu da, Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenleri Alevi Kültür Derneği’nde (AKD) yaptıkları basın açıklamasıyla andı.
“İNANÇ VE FİKİR ÖZGÜRLÜKLERİNE ALÇAKÇA SALDIRIDA BULUNANLAR ARAMIZDA KOL GEZDİKÇE BU TOPRAKLARDA HUZUR BULUNAMAYACAK”
Açıklamada basın metnini okuyan Adana Alevi Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Cömertbay, Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anarak, “Planlı ve örgütlü bir saldırıydı ve 7 gün süren katliama hiçbir müdahalede bulunulmadı. Maraş Katliamı’nın faillerinin cezalandırılmaması Çorum’u yaşattı. Ardından bu topraklar Sivas’ı, Gazi’yi, Roboski’yi, Suruç’u, Ankara’yı gördü. Bu saldırılar faili meçhul kaldığı sürece bir yenisi eklenmeye devam edecek. Mafyalar etrafa tehditler savururken, hakkını arayanlar bertaraf edilmeye çalışıldıkça bu topraklara adalet gelmeyecek. İnanç ve fikir özgürlüklerine alçakça saldırıda bulunan bağnaz, gerici zihniyetler hak ettikleri cezayı bulmayıp aramızda kol gezdikçe bu topraklarda huzur bulunamayacak” dedi.
“KATLEDİLEN CANLARI DA, KATLEDENLERİ DE, BU KATLİAMLARA SEYİRCİ KALANLARI DA UNUTMADIK”
“Laik, demokratik, özgür bir ülkede eşit haklarla, eşit koşullarda, barış içinde, birlikte, bir arada yaşama inadından vazgeçmeyen bizler; demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün yeşermesini istediğimiz bu coğrafyada katliamlarla yüzleşmenin şart olduğunu düşünüyoruz” diyen Cömertbay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizler Maraş’ta kocasına “Beni sen öldür, onların eline bırakma” diyen Ümmühan Doğan’ı, parçalandıktan sonra kazana atılıp, yakılan 14 yaşındaki Ali Tıraş’ı, karnında 8 aylık bebeğiyle katledilen Esma Suna’yı, kendi düğün gününde öldürülen Mehmet Ali’yi, Sivas’a türküleri ve semahlarından başka bir şey götürmedikleri halde yakılarak katledilen otuz üç canımızı, Ankara’da barış istedikleri için katledilen canları da, katledenleri de, bu katliamlara seyirci kalanları da unutmadık. Maraş Katliamı’nda ve sonrasında yaşanan bütün katliamlarda kaybettiğimiz canlarımızı bir kez daha saygıyla anıyor, dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın insanlık suçu olarak görülmesi gereken bütün katliamları, ayrım yapmaksızın lanetliyoruz. Bu ülkedeki farklı inanç ve kültürlere mesafe koymadan, ötekileştirmeden, bu kan gölüne çevrilmiş topraklara barış, eşitlik ve adalet gelene kadar mücadelemize devam edeceğiz.”
Açıklamanın ardından dara duruldu ve çerağlar uyandırıldı.
PİRHA/ADANA
Yoruma kapalı.