Alevi Haber Ajansi

Açlık grevinde 140. gün: Yeni oluşturulan heyet hükümetle görüşecek

140 gündür açlık grevinde olan tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için aydınlar bir kez daha arabuluculuk girişiminde bulunacak.

KHK ile görevlerinden ihraç edilen ve işe iade talebiyle 140 gündür açlık grevinde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, 23 Mayıs’tan bu yana Sincan F Tipi Cezaevi’nde tutuluyor.

SAĞLIK DURUMLARI KÖTÜYE GİDİYOR

Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumu kötüye giderken, eğitimcilerin avukatı Selçuk Kozağaçlı, birkaç gün önce cezaevinde ziyaret ettiği Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumlarına dair şu bilgileri verdi:

“Maalesef sağlık durumları, aç kaldıkları günle orantılı. Çok uzun bir süre oldu. Ve bu kadar uzun süreli bir açlıktan bekleyebileceğimiz bütün tehlike ve sorunlar var. Tekerlekli sandalye kullanıyorlar, yardımsız yürüyemiyorlar. Çeşitli ağrıları var. Her ikisinin de bilinci açık. Avukatları, hekimleri ve aileleriyle görüşebiliyorlar.”

BİRDAL VE LİVANELİ YENİ ARABULUCU HEYETTE

Açlık grevi eylemi sürerken eğitimciler için yeni bir arabuluculuk girişiminde bulunulacağı da duyuruldu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) eski başkanlarından Akın Birdal DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, devlete daha önce yaptıkları başvurulara bir yanıt alamadıklarını belirterek, “Ne yazık ki muhatap bulamadık. Ama şimdi bir kabine değişikliği oldu. Ve şimdi biz, Zülfü Livaneli ve bir grup arkadaş olarak, yeniden başvuracağız” dedi.

“Arkadaşlarımızın aramıza dönmesi konusunda çaba göstereceğiz” diyen eski milletvekili Birdal, Gülmen ve Özakça’nın “ölümün kıyısından çekilmesi” gerektiğini belirtti. Birdal, “Onları yaşatabilirsek umudu, geleceği, direnişi de yaşatacağız ve hak arama kanallarını da açmış olacağız” diye ekledi.

“GEÇMİŞTEN FARK; KARŞIMIZDA MUHATAP YOK”

Türkiye’de 1996 ve 2000 yıllarında düzenlenen açlık grevlerinde de arabuluculuk yapan Birdal, Gülmen ve Özakça’nın durumuyla geçmişteki eylemler arasındaki en önemli farkın karşılarında bir muhatap bulamamak olduğunu belirtti:

“Daha önce muhatap bulunuyordu. Yine insan hakları savunucuları, aydınlar, sanatçılar olarak başvurularımızda bir ortak yol buluyorduk. Ama şimdi önümüzde bir duvar var. Gerçekten onu aşamıyoruz. Bu konuda bir inat, nefret… Ve arkadaşların örgüt üyesi olduğu savıyla bu kapıları kapatıyorlar. Oysa bunlar kamu emekçisi. İkisi de görev yapıyorlardı.”

“DİRENİŞİN KIRILMASINI DA DOĞRU GÖRMÜYORUZ”

Arabuluculuk girişimleri konusunda Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın aileleriyle diyalog içinde olduklarını belirten Birdal, “Aileye rağmen herhangi bir adım atılmasını doğru görmüyoruz. Arkadaşlarımız işlerine geri dönmeden, bu direnişin hangi yolla olursa olsun kırılmasını da doğru görmüyoruz” dedi.

“OHAL KOMİSYONU GÜLMEN VE ÖZAKÇA2NIN DOSYASINA ÖNCELİK VERMELİ”

OHAL Komisyonu’nun Gülmen ve Özakça’nın dosyalarına öncelik vermesinin doğru bir karar olacağını belirten Birdal, “Ölüm sınırında olan insanların üzerinde bürokrasi işletilmemesi gerekiyor. Siyasi bir irade, onları bu haklarından yoksun bıraktı. Yine siyasi bir iradeyle geri dönüşleri sağlanabilir” diye konuştu.

Açlık grevindeki eğitimcilerin avukatı Selçuk Kozağaçlı da hem Gülmen ve Özakça’nın, hem de ailelerin hükümetten gelecek “her türlü öneriye açık olduklarını” söyledi.

Gülmen ve Özakça’nın amaçlarının “seslerinin hükümet tarafından duyulması ve OHAL komisyonu tarafından ya da başka bir yolla kararname ile işlerine iade edilmesi” olduğunu söyleyen Kozağaçlı, “İşlerine iade, hapishanede bile olsalar, açlık grevini bırakmalarını sağlar” dedi.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak