PİRHA – Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) öncülüğünde yapılan Alevi Program Taslak Çalıştayı’nı değerlendiren ABF Genel Başkan Yardımcısı Ayten Gülsever, Türkiye’nin getirmiş olduğu sistematik sıkıntıları özellikle kadın üzerinde oynanan oyunlara karşıda kadının var olabilmesi ve güçlendirmek adına önemli çalışma olduğunu kaydetti.
ABF öncülüğünde Balıkesir’de 9-11 Mart tarihlerinde Alevi Taslak Çalıştayı yapıldı. Türkiye’den ve Avrupa’dan çok sayıda yazar, siyasetçi, kurum temsilcisi ve gazetecinin katıldığı çalıştay üç gün sürdü.
12 farklı konunun tartışıldığı çalıştayı, Alevilik ve kadın masasının moderatörlüğünü yapan ABF Genel Başkan Yardımcısı Ayten Gülsever değerlendirdi.
“GELECEK NESİLLERE İYİ BİR ÇALIŞMA BIRAKMAK İSTİYORUZ”
Alevi Taslak Çalıştayı Programı’nı kitapçık haline getirip gelecek nesillere iyi bir çalışma bırakmak istediklerini kaydeden Ayten Gülsever, “Bu konuda uzman olanlarla birlikte sonrası için bir ön kitap oluşturmak istiyoruz. Bu çalıştayı devam ettirerek inançta kadını, geçlik ve tüzük çalışmalarını devam ettirerek son haline getirip bunu gelecek nesillere bırakmak istiyoruz” dedi.
İlk kez yapılan bu çalışmanın önemine vurgu yapan Gülsever, eksiklerine rağmen insanların bir araya gelmesi anlamında kıymetli bir çalışma olduğunu ifade ederek, “Bu kadar güzel fikirlerin bir araya gelmesi üretmek açısından önemli. Asimilasyona karşı, genç kardeşlerimize, buradan çıkacak sonuçların faydası olacağını düşünüyorum” dedi.
Çalıştayda kadın masasının olmasının önemine de dikkat çeken Gülsever, “Türkiye’nin getirmiş olduğu sistematik sıkıntılar, özellikle kadın üzerinde oynanan oyunlara karşı da, kadının var olma mücadelesini güçlendirmek adına önemli bir çalışma” diye konuştu.
“İNANÇSAL TERİMLERİMİZ YOK OLUYOR”
Kurumlardaki erkek egemenliğini eleştiren Gülsever, sözlerine şöyle devam etti;
“Bütün kurumlarda erkek egemenliği var. Kadını erkekler seçiyor. Kadın kurumlarda kendini bulamıyor. Böyle bir yapı da yok. İnanç makamlarında her şey erkek teması üzerinden gidiyor. Kadın anacıklar ve inançsal terimlerimiz de kaybolmaya başladı. En son Hacı Bektaş’daki Kadıncık Anamızın kapısının kilitli olması yok sayılması anlamına geliyor.
Günümüzde kadın bir kimlik arayışında. Artık gerçekten kadının üzerinde oynanan oyunların farkına varılması gerekiyor. 9 yaşındaki çocuğun evlendirilmesi, töre cinayetleri, tecavüzler bunlarla birlikte kadın tamamen eve kapatılmış durumda. O korku ve sindirme politikası, ekonomik koşullardan kaynaklı. Siyasi olarak da kendinde değilsen, düşünmüyorsan ötekileştirilen toplum adına zaten farklı bir sistem yürütülüyor. Dolayısıyla kadının güçlendirilmesi, kadın haklarının korunması amacıyla, diğer federasyon ve kadın kurumları ile bir araya gelerek bir bütünlük içinde haklarımıza sahip çıkacağız.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.