PİRHA- Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) yazılı bir açıklama yaparak, Avusturya’da Aleviliğin özgün bir inanç olarak tanınmasının bir kazanım olduğunu ve bunu önemsediklerini belirtti. ABF, “Türkiye’de hukuki kazanımların emsal olmasını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını da acil olarak siyasal iktidardan bekliyoruz” dedi.
Avusturya’da Alevilik ‘kendine özgü bir inanç’ olarak tanındı. Avusturya devleti Alevi inancının bağımsız, özgür bir inanç olduğunu belirterek noktayı koydu. Aleviliğin bu şekilde tanınmasında Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun (AABF) 13 yıl verdiği hukuk mücadelesi etkili oldu.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), yazılı bir açıklama yaparak, Avusturya’da Alevilerin bu kazanımını önemsediklerini belirtti.
Teolojik tartışmaların bu kazanımı gölgelediğini vurgulayan ABF, “Alevilik ve Aleviler adına yapılan her hukuki mücadele değerli olup geleceğe bırakılan miras olarak görüyoruz. Türkiye’de hukuki kazanımların emsal olmasını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını da acil olarak siyasal iktidardan bekliyoruz” dedi.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) şu açıklamayı yaptı:
“Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun 13 yıldır hukuksal “tanınma” için verdiği hukuki eşit haklar mücadelesi sonucunda, 14 Mart 2022 tarihinde Avusturya Milli Eğitim, Sanat ve Kültür Bakanlığı bünyesindeki Din İşleri Dairesi tarafından “Tüzel Kişilik” hakkı kazanarak, devlet nezdinde “Kayıtlı İnanç” statüsü elde etmiştir.
Türkiye’de mezhepçi ve siyasal İslamcı bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı, Avrupa’da Alevilere “Kuran, Sünnet, Cami ve İslam” dairesi içinde eritmek için yoğun çaba göstermektedir.
AABF’de tıpkı bağlı olduğu Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu ve Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu ve Bileşenleri ile aynı düşünsel ve hukuksal mücadele eksende yer alarak, Alevilerin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dayattığı kırmızı çizgilerini reddederek, asimilasyona, tanımlanmaya, Diyanet İslamı içinde eritilmeye itiraz etmektedir.
İşte, tam da bu gerekçe ile AABF’nin mevcut yönetimi, verdiği hukuksal mücadele ile Avusturya’nın 2015 tarihli yeni İslam Yasasının, tıpkı Türkiye’deki Diyanet’te olduğu gibi, Avusturya’da “Kuran, Sünnet, Cami ve İslam” dairesi dışında kalmaya izin vermeyen mevzuatının dışında bağımsız olarak “özerk” ve “tüzel kişiliğe” sahip olmak istemiş ve bu hakkı elde etmiştir.
Alevi Bektaşi Federasyonu olarak bu kazanımı önemsiyor yapılan teolojik tartışmaların kazanımı gölgelemek adına bilinçli bir yaklaşım olduğunu biliyoruz. Alevilik ve Aleviler adına yapılan her hukuki mücadele değerli olup geleceğe bırakılan miras olarak görüyoruz.
Türkiye’de hukuki kazanımların emsal olmasını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını da acil olarak siyasal iktidardan bekliyoruz.”
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.