PİRHA-Dersim’de kutsal kabul edilen dağ keçilerinin avlanması için ABD’li bir işadamına özel izin verilmesine tepkiler sürüyor. Munzur Çevre Derneği yöneticisi Özkan Arslan, halkın hızlı bir refleks göstererek ihaleyi iptal ettirdiğini hatırlatırken, Emek Partisi Çevre Komisyonu Üyesi Hıdır Demir de, “Milyonlarca yılda meydana gelmiş bu ekosistemi siz hangi akılla yok etmeye çalışıyorsunuz?” diye sordu.
Dersim’de kutsal kabul edilen ve ‘Xızır’ın davarı’ diye anılan dağ keçilerini avlatmak için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ABD’li bir avcıya verdiği özel izin tepkiler üzerine iptal edilmişti. Munzur Çevre Derneği yöneticisi Özkan Arslan ve Emek Partisi Çevre Komisyonu Üyesi Hıdır Demir konuyu PİRHA’ya değerlendirdi.
“DOĞA DÜŞMANLARINA KARŞI TÜM HALKIMIZ TEPKİSİNİ GÖSTERMELİDİR”
Munzur Çevre Derneği yöneticisi Özkan Arslan, “Dersimde kutsal kabul ettiğimiz Xızır’ın keçileri dediğimiz dağ keçilerimizi avlatmak için bir ihale açılmıştı. Halkımızın, kurumlarımızın tepkisiyle ihale iptal edilmişti. Ancak Doğa Koruma ve Milli parklar Tunceli Şube Müdürlüğü’nün verdiği izinle ABD’li iş insanı Bredley Garret Van Hoose, Salördek köyünde 7- 13 Aralık arasında dağ keçilerimizi avlayacakmış. Gecen sefer hızlı bir refleks göstererek ihaleyi iptal ettiren halkımız buna da gerekli tepkiyi göstermelidir” dedi.
Arslan şunları kaydetti:
“Her önüne gelen yandaş, sermaye ağası, doğamıza, içinde yasayan cümle canlıya göz dikmektedir. Diğer mevsimlerde HES’ler, madenler, operasyonlar, orman yakmalar kışları ise zevkleri için doğamızda yasayan canlılara ölüm getiren yerli veya yabancı bu doğa düşmanlarına karşı tüm halkımız tepkisini göstermelidir. Doğamızı ve içinde yasayan canlıları koruyalım. Dersim onlarla güzeldir.”
“DOĞAYA, İNSANA VE İNANCA SAYGI ANCAK MÜCADELEYLE KAZANILIR”
Emek Partisi Çevre Komisyonu Üyesi Hıdır Demir de, Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin UNESCO tarafında kabul edildiğini hatırlatarak, “Buna göre bu beyannameyi kabul eden bütün dünya devletlerin buna uyması beklenir normalde. Ancak bunun böyle olmadığını her yıl belli aylarda ‘avcılık sezonu’ diye bir süreç işletilerek alenen görmekteyiz. Bu ne anlama gelmektedir yani bir taraftan ulusal ve uluslararası metinlerin altına imza atacaksınız, diğer taraftan ne kadar canlı varsa onları avlattıracaksınız. Oysa bu UNESCO anlaşmasının kağıt üstünde kaldığını ve kocaman bir hile olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Demir, Tarım Orman Bakanlığı Dersim Dağ Keçisinin Dersimliler için kutsal olduğunu bildiğini, ancak söz konusu rant olunca özel yasalar bile çıkarıp inancı dinlemediklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
“Dersimlilerin kutsalı olan Xızır ve onun hayvanları olduğuna inandıkları dağ keçilerini, Amerikalı iş ‘insanının’ ihalesine bırakıldığını, bu hayvanı katletmek için aracı olunduğunu biliyordur Tarım ve Orman Bakanlığı. Sadece bu hayvanı katletmek değil esasında, Dersim halkının inançlarını öldürmek olduğunu kim inkar edebilir. Sadece inanca saygısızlık olduğunu da söyleyemeyiz, peki ya doğanın eko sistemine ne demeli? Milyonlarca yılda meydana gelmiş bu ekosistemi siz hangi akılla yok etmeye çalışıyorsunuz, bu bir çevre, doğa ve insanlık suçudur. Diğer taraftan hangi canlı türünün tehlike altında olduğu, soyunun tükendiği hiç ilgilendirmemektedir bunları. Sorunu doğru okuyacak olursak; ciddi mücadele birliklerini oluşturmak ve bu birlikleri ülke çapında sağlam bir oluşuma dönüştürmek gerekir.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.