PİRHA – İstanbul Armutlu Cemevi’ne yapılan baskınla ilgili Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Başkanı Hüseyin Mat ve beraberindeki heyet cemevine ziyaret gerçekleştirdi. Kısa bir konuşma yapan Mat, cemevlerine saldırılarla devletin Alevilerin tepkisini ölçmeye çalıştığını söyledi.
İstanbul Armutlu Cemevi bahçesinde kızı, PSAKD Sarıyer Şube Başkanı Zeynep Yıldırım’ın serbest bırakılması için oturma eylemi yapan Kezban Bektaş’ın eylemi 17. gününde devam ederken Avrupa’da faaliyet yürüten AABK heyeti tarafından cemevine ziyaret gerçekleştirildi.
Cemevi kapısına ve bahçesinde, “İnancımız için, Onurumuz için, ibadethanemiz için, Tutuklu canlarımızın özgürlüğü için, Kızım için, Ahlaksızların cezalandırılması için, oturma eylemindeyim!” yazılı dövizler asıldı.
Oturma eyleminin amacını kısaca özetleyen Anne Kezban Bektaş kısa zaman önce kızı Zeynep Yıldırım ile görüştüğünü söyledi. Kızının moralinin iyi olduğunu söyleyen Bektaş, Zeynep’in herkese selam söylediğini belirtti.
Bektaş,”Kızım oturma eylemi yaptığım için sevindi. Kızımla gurur duyuyorum. Kötü bir şey yapmadı kızım” dedi.
Eylemin 17. gününde Armutlu cemevi üzerindeki baskılara dikkat çekmek için cemevini ziyaret eden Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Mat ve beraberindeki heyeti cemevi yönetimi ve üyeleri karşıladı. Ziyarette PSAKD Armutlu Cemevi yöneticisi Ali Birer kısaca yaşananlar hakkında bilgi verdi. Ardından AABK Başkanı Hüseyin Mat kısa bir konuşma yaptı.
“TOPLUMDA SAHİPLENME OLMADI”
80 yaşında bir annenin kızına ve toplumuna sahip çıkmak için eylem yaptığını söyleyen Mat, toplumda bir sahiplenmenin ve desteğin olmadığını söyledi.
Cemevi bahçesinde yapılan basın açıklamasına yüz kişinin katıldığını ve burada da üç beş kişinin oturma eylemi yaptığını belirten Mat, “Sorun sahiplenmeme sorunu, bu sorunu çözemediğimiz sürece cesaretli olurlar. Bugün kapıyı kırarlar yarın gelip binayı üzerimize yıkarlar” dedi.
“YÖNETİCİ OLARAK KENDİMİZİ SORGULAMAMIZ LAZIM”
Alevi toplumu olarak bu eksiğin nasıl giderilmesi gerektiğinin üzerinde durmamız lazım diyen Mat, konuşmasına şöyle devam etti;
“Tabi toplumu eleştirmekten çok biz yöneticiler doğru yapıyor muyuz? Konusunu konuşmamız lazım. Biz ne kadar yaptıklarımız ve konuştuklarımızla, eylemlerimizle, pratiğimizle topluma doğru şeyler veriyoruz, toplum bizim verdiklerimizi doğru alıp değerlendiriyor ve sahiplenebilme duygusuna sahip oluyor. Kendimizi de sorgulamamız gerekiyor. Avrupa, Türkiye hiç fark etmiyor. Biz Aleviler darmadağın duruyoruz, kendi özgün değerlerimizi sahiplenemediğimiz ve bir örgütlülük yaratamadığımız için. Biz herkesin her derdine dermanız ama kendi derdimize derman bulamamışız. Sorun buradan kaynaklanıyor.”
“ÖRGÜTLENME BİLİNCİ ZAYIF”
Toplumsallığın ve örgütlülüğün önemine vurgu yapan Mat “Eğer bir mücadele toplumsallaşamıyorsa ona karşı gittikçe marjinalleşiyorsa biz bu toplumu kurtaramayız. Yani toplumsallaşmak lazım. Genel bir Alevi toplumunda bir örgütlenme bilinci yok. Aynı gün buraya baskın olduğunda bütün Aleviler bulunduğu yerde cemevlerine gitmesi lazımdı. Böyle bir şey olmalı. Bu olmayınca da adam bakıyor vurduğumuzda böyle bir karşılık geliyor, sessiz, cılız… Aslında bunların hepsi devletin Alevi toplumunun refleksini, tepkisini de ölçmek oluyor” dedi.
Mat, son olarak “Alevi toplumu ortak bir paydada hareket mekanizmalarını ortaklaştırabilirse bir şeyler yapılabilir aksi taktirde Alevi toplumuna zarar verir” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından “Aleviyiz haklıyız, kazanacağız/Zeynep Yıldırım serbest bırakılsın/Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı.
PİRHA – İSTANBUL
Yoruma kapalı.