PİRHA – 2017-2018 Eğitim – Öğretim yılı müfredat taslağında ‘cihat’ kavramının yer alması ve eğitimin bilimsellikten uzaklaştırılarak dinselleştirilmeye çalışılmasına birçok Alevi kurum temsilcisi gibi Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Başkanı Hüseyin Güzelgül de tepki gösterdi. PİRHA’ya konuşan Güzelgül, Ortaçağ karanlığına sürüklenen bir eğitim sisteminin olduğunu belirterek “Aleviler bir yandan Sünnileştirilmeye diğer yandan Şiileştirilmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı. Güzelgül bu asimilasyon politikalarına karşı 17 Eylül’de İstanbul Maltepe’de yapacakları mitinge katılım çağrısında bulundu.
Haberin Videosu
AKP hükümeti 15 yıllık iktidarı boyunca eğitim alanında yaptığı bir dizi değişiklikle eğitimi adım adım bilimsellikten uzaklaştırıp, dini temelde bir eğitim sistemini oluşturmaya çalışıyor. Başından beri Alevi toplumunun tüm ısrarlarına ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen zorunlu din dersinde ısrar edilmesi, 4+4 +4 eğitim sistemi, imam hatip okullarının sayısında her geçen gün yaşanan artış ve son olarak da açıklanan eğitim müfredatının içeriğindeki ‘cihat’ kavramının fıkıh ve temel dini bilgiler programında anlatılması bunun en açık göstergelerine işaret ediyor. Bir yandan zorunlu din derslerinin iki saate çıkarılması bir yandan da Biyoloji gibi derslerin saatlerinin azaltılması da eğitimin adım adım laik-bilimsel uzaklaştırılıp dini esaslara doğru götürüldüğüne dair kaygıları artırıyor.
AKP hükümetinin kuruluşundan günümüze kadarki tüm bu uygulamalarına karşı mücadele yürüten Alevi kurumları tüm bu uygulamalara ve açıklanan yeni müfredata karşı bir kez daha laik, bilimsel ve demokratik eğitim talebi ile 17 Eylül’de İstanbul Maltepe’de miting gerçekleştirme kararı aldı.
PİRHA’ya önemli açıklamalarda bulunan Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Başkanı Hüseyin Güzelgül, 17 Eylül’de yapılacak mitinge katılımın önemli olduğunu belirterek “Ebu Süfyan zihniyetine karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz” çağrısında bulundu.
Kureyşan Ocağı Piri Hüseyin Güzelgül, Alevilere yönelik asimilasyon politikalarının her geçen gün giderek yoğunlaştığını, eğitimin de 1980 darbesiyle Ebu Süfyan zihniyeti tarafından zorunlu din dersleri adı altında şekillendirilmeye çalışıldığına dikkat çekti.
Türkiye’de Alevi toplumunun tüm ısrarlarına ve yine AİHM’nin aldığı kararlara rağmen hükümetin bunları hiçe sayan uygulamalarına dikkat çeken Güzelgül, o zamanlar sadece zorunlu din derslerinin olduğunu fakat 2017 yılındaki eğitim müfredatıyla birlikte bütün derslerin zorunlu din dersi haline dönüştürüldüğünü söyledi.
“ORTAÇAĞ KARANLIĞINA SÜRÜKLENEN BİR MÜFREDAT VAR”
Eğitimin giderek laik, bilimsel ve demokratik eğitimden uzaklaştığını kaydeden Pir Güzelgül, “Eğitimin, Osmanlı döneminde din üzerine yapılan eğitim sistemine dönüştüğünü, yani Ortaçağ karanlığına sürüklenen bir müfredat var” dedi.
AKP’nin televizyonlar ve medya aracılığıyla “yeni bir devlet” kuracaklarına dair söylemlerinin olduğunu ve bunun bir din devleti olacağını belirten Pir Güzelgül, şeriat devletinin hakimiyetini ileri sürecek bir devlet kurma çabalarının olduğunu kaydetti.
“CEMEVLERİNİN EĞİTİM YUVASINA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ GEREKİR”
Eskiden bir tane zorunlu din dersinin olduğunu yeni müfredatta ise 11 çeşit zorunlu din dersinin olduğunu belirten Pir Güzelgül, yeni müfredatı Alevi toplumu olarak kabul etmeyeceklerini, buna önlem olarak 2017’de bu eğitim sistemine karşı bütün Alevi kurumlarının var olan cemevlerini eğitim yuvasına dönüştürmesi gerektiğini vurguladı.
Alibeyköy Cemevi Başkanı Güzelgül, Cemevinde açtıkları Düzgün Baba eğitim katını faaliyete geçirdiklerini ifade ederek, çocukları hem TEOG sınavına hazırlayacaklarını hem de Alevilik derslerine ağırlık vereceklerini kaydetti. Pir Güzelgül ayrıca 2017 yılının Alevi kurumları için eğitim yılı olacağını da vurguladı.
“BİR TARAFTAN SÜNNİLEŞTİRME DİĞER TARAFTAN DA ŞİİLEŞTİRME POLİTİKALARI VAR”
“Bilimsel eğitime ağırlık vermemiz gerekiyor” diyen Güzelgül, Çocukları zorunlu din derslerine göndermemek gerektiğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çünkü oralarda verilen eğitim din üzerine veriliyor. Hatta çocuklarımızı zorla Sünnileştirmek için çaba gösteriliyor. Ve diğer taraftan Şiilerle iş birliği yapan bazı Alevi kurumlarını temsil eden televizyonlarda dahi Şiileştirme programları yürütülmektedir. 1970 yılında Kum kentinde yapılan İslam konferansında yapılan görüşmelerde ‘Ya sizdeki Alevileri bize verin biz Sünnileştirelim ya da siz Şiileştirin’ gibi planlamalar yapıldı. Bir yıl içinde o program hayata geçirilip 300 tane Şii camisi yapıldı. Bu proje gittikçe hayatta geçiriliyor. Bir tarafta bizi Şiileştirme bir tarafta Sünnileştirme programları vardır. Eğitimlerde onun üzerinde veriliyor. Bunlara karşı Aleviler bir araya gelip protesto mitingleri yapması gerekiyor.”
“17 EYLÜL’DE TÜM İNSANLARI MALTEPE’YE BEKLİYORUZ”
17 Eylül’de İstanbul Maltepe’de eğitim müfredatına karşı yapılacak olan mitingi de değerlendiren Pir Hüseyin Güzelgül, sivil toplum örgütleriyle, demokratik kitle örgütleriyle ve sol, sosyalistlerle birlikte verdikleri mücadeleyle bugünlere geldiklerini belirtti.
Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Başkanı ve Kureyşan Ocağı Piri Hüseyin Güzelgül, 17 Eylül’de yapılacak miting için katılım çağrısında bulundu.
“Ortaçağ karanlığından kurtulma adına ve bu zihniyetin kendine referans aldığı Osmanlı zihniyetinden kurtulmak adına herkesi geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkmak için 17 Eylül’de Maltepe Meydanı’na bekliyoruz. Sadece 17 Eylül ile sınırlı kalınmamalı herkesin sonuna kadar bilimsel, laik ve demokratik eğitimin gerçekleşeceği ana kadar mücadele vermesini bekliyoruz.”
Semra ACAR – İSTANBUL
Yoruma kapalı.