PİRHA-Halkların Demokratik Partisi (HDP) son durağı İzmir’de devam eden Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin 4’üncü gününü geride bırakırken HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir son günlerde gündemde olan tek tip kıyafet uygulamasını PİRHA’ya değerlendirdi.
HABERİN VİDEOSU
Tek tip kıyafet uygulamasının faşizmi inşa etme ifadesi olduğunu belirten HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, “İnsan onuruna aykırı bir durumdur ve adalet, vicdan talep eden herkesin gözünün, kulağının da cezaevlerinde olması gerekiyor” diye çağrıda bulundu.
MÜCADELE HALKLARLA YÜRÜR
“Halklarla beraber yürümezsek yarınlar karanlık olur” diyen Taşdemir sözlerini şöyle sürdürdü:
25 Temmuz’da Diyarbakır’da startı verilen ve ardından İstanbul ve Van ile devam eden Adalet ve Vicdan Nöbeti İzmir’de devam ediyor. Etkinliğimizi ablukaya alma ve demokratik taleplerimiz karşısında merkezi yönelim ile engellemeler yaşanıyor. Halkın vicdan nöbeti ile buluşmasında ciddi engeller çıkartılıyor. Karşılaştığımız bu engellemeler bir kez daha bu ülkenin demokratik bir anayasasının olmadığı ve bir hukuk devleti işlevini göstermediğini görüyoruz. Aslında bu ülkenin durumunun vahametini de ortaya koyuyor. Biz bugün bu mücadeleyi halklarla beraber yürütmezsek, yükseltmezsek yarının ne kadar karanlık olacağını da bir kez daha gösterdi.
ZALİM OLMAK İSTİYORLAR AMA İNSANLIK TARİHİ ZULMÜ YENMİŞTİR
İnsanlık tarihinin zulmü yendiğini söyleyen Taşdemir şunları belirtti:
“Tam bu noktada kaygının ve korkunun yükseldiğinin farkındayız. Çünkü inşa etmek istedikleri faşizan rejimin karşısında adalet ve vicdan sahibi insanların, itirazını yükselten kadınların, gençlerin ve farklı inanç kesimlerinin bu itirazından büyük bir korku duyuluyor. Direniş nöbetinin kendisi de aslında ülkede sessiz çoğunluğun sesi, ortaya çıkarmak istedikleri tepki ve durdurulmak istenen faşizmin aslında temsiliyetidir. Korkunun büyük olması da bizler açısından anlaşılırdır. Büyük bir korku ve panik içerisindeler. Çünkü hiçbir güç hakikati ortadan kaldırmıyor, halkların özgürlük ve demokrasi talebini ortadan kaldırmıyor. Dünyada binlerce örneği var. Belki en zalimi olmak istiyorlar, benzersiz yegane bir faşizmi organize etmek istiyorlar. Ama insanlık tarihinde bu zulüm yenilmiştir, kaybetmiştir ve halklar kazanmıştır.
TEK TİP KIYAFET FAŞİZMİ İNŞA ETME GİRİŞİMİNİN SOMUT İFADESİ
“Adalet ve vicdan talep eden herkesin gözünün ve kulağının da cezaevlerinde olması gerekiyor” diyen Taşdemir son olarak şunları vurguladı:
“Bu uygulamalar sadece bu nöbette ve alanda karşı karşıya kaldığımız bir durum değil. İki yıla yakın Cizre bodrumlarından sokak ortasında katledilen Berkin Elvan’a, katledilip bedeni teşhir edilen kadınlara kadar sistematik olarak devam ediyor. Demokratik siyasete tasfiyeler oldu. Eş genel başkanlarımız, belediye eşbaşkanlarımız ve üyelerimiz tutuklandı. İnsanları cezaevine almakla yetinmeyip bugün de yeni bir provakasyonla karşı karşıyayız. Özellikle Tarsus Cezaevi ve Şakran Cezaevi’ndeki kadın tutsaklardan gelen mektuplar ve aileler aracılığıyla gelen başvurularla birçok hak ihlalinin yaşandığını görüyoruz. Son dönemlerde AKP genel başkanının kamuoyu ile paylaşmasıyla bizlerinde gündemine gelen tek tip kıyafet uygulaması bu politikanın geldiği sonuçtur. Faşizmi inşa etme girişimlerinin en somut ifadesidir. Bütün faşizmler ilk önce dışarıya faşizme uygulayarak, insanları hapsederek kendi tutumları konusunda geri adım atma ve teslim alma girişime girmiştir. Dünya tarihinde bunun örneği çoktur. Hitler’in Yahudi soykırımı yaparken Yahudilere giydirdiği tek tip elbise, Guantanamo ve Irak cezaevlerinde tek tip kıyafetleri hala utanç olarak hatırlanmaktadır. Diyarbakır ve Mamak cezaevleri hala aklımızdadır. Yaratılmak istenen faşizme böyle bir imza atılmak isteniyor. İnsan onuruna aykırı bir durumdur. Tutsaklar bunu kabul etmiyor ve bizler de etmeyeceğiz. Adalet ve vicdan talep eden herkesin gözünün ve kulağının da cezaevlerinde olması gerekiyor.
Ersin ÖZGÜL / İZMİR
Yoruma kapalı.