Alevi Haber Ajansi

Atakan Eren: Alevi köylerinde sistematik asimilasyon yürütülüyor örgütler sahaya inmeli-VİDEO

PİRHA – Dersim’in Nazımiye ilçesine bağlı Hakis’te cami yapımına yönelik girişim Alevi kurumlarının tepkisine neden oldu. PSAKD Antalya Şube Sekreteri Atakan Eren, bu adımı “Yavuz Sultan Selim döneminden beri uygulanan asimilasyon politikasının güncel bir versiyonu” olarak nitelendirdi.

Hakis’te planlanan cami projesine ilişkin PİRHA’ya değerlendirmelerde bulunan PSAKD Antalya Şube Sekreteri Atakan Eren, Alevi köylerine camii yapma projelerinin yeni olmadığını, Yavuz Sultan Selim döneminden bu yana uygulanan eski bir yöntem olduğunu belirterek, bu politikanın bugün mevcut sistem tarafından tekrar hayata geçirildiğini ifade etti.

Eren, Alevi köylerinde asimilasyona karşı güçlü ve sürekli bir çaba yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Yoksa Ankara, Antalya, İstanbul’da yapılan basın açıklamalarıyla bu asimilasyonun önüne geçmek mümkün değil” dedi.

“ASİMİLASYON SADECE DERSİM’DE DEĞİL TÜRKİYE’NİN BİRÇOK BÖLGESİNDE SÜRÜYOR”

Son yıllarda asimilasyon politikalarının yoğunlaştığını belirten Eren, uygulamaların tek bir bölgeyle sınırlı olmadığını ifade etti:

“Sadece Dersim’de değil, Sivas’ta, Erzincan’da, İç Anadolu’da ya da Ege’de, Akdeniz’de birçok yerde bu tip sıkıntılar yaşanıyor. 12 Eylül darbesinden sonra zaten özellikle Alevi köylerine cami yapmak gibi bir programı vardı sistemin. Bunu çok fazla hayata geçiremedi. Camiler yaptı ama çok fazla ilgi görmedi.”

Tarihsel bir devamlılığa işaret eden Eren, bugünkü adımların köklerinin Yavuz Sultan Selim dönemine dayandığını hatırlattı:

“Yavuz Selim, Çaldıran Savaşı’ndan sonra katletmenin dışında asimilasyon politikası yürütmüştü. Bu politikada da merkezden Alevi köylerine imam atanmasına kadar geniş bir yelpaze vardı. Bu asimilasyon politikasını bugün sistem tekrar hayata geçirdi.”

“SÖZDE ALEVİ ÖRGÜTLERİ MANTAR GİBİ ÇOĞALIYOR”

12 Eylül’den bu yana farklı metotlarla süren bu politikanın artık kurumsal yollarla genişletildiğini vurgulayan Eren, “Alevi Din Hizmetleri Başkanlığı” adıyla bilinen yapının rolüne dikkat çekti:

“Sadece cami yaptırarak değil, Alevi Din Hizmetleri Başkanlığı diye bilinen bu kurumun aracılığıyla yapıyor. Son aylarda mantar gibi Alevî örgütleri kurulmaya başladı. İşin garibi ise bu sözde Alevî örgütleri, Alevî din hizmetlerinin aracılığıyla valiliklerle görüşüp kendilerine cemevi yerleri arıyorlar.”

Eren, isimleri çeşitlenen bu derneklerin devlet eliyle desteklendiğini, ancak Aleviliğe hizmet etmek gibi bir amaç taşımadıklarını söyledi.

Asimilasyonun en görünür biçimlerinden birinin cenaze hizmetlerinde yaşandığını belirten Eren, devletin yaklaşımını şöyle aktardı:

“Müftülükler Alevi köylerine yazı göndererek, ‘Cenaze hizmetlerinizde din görevlisi gönderelim, İslam’a uygun olarak cenazeleriniz kaldırılsın, size yardımcı olalım’ gibi bir yaklaşım var.”

“ALEVİ ÖRGÜTLERİ YETERLİ TEPKİ VEREMİYOR DAĞINIK YAPI GÜÇ KAYBETTİRİYOR”

Köylerde yürütülen baskının boyutunu anlatan Eren, mescit yaptırma dayatmasının yeni bir yöntem olarak devrede olduğunu ifade etti:

“Alevi köylerinde muhtarları zorlayarak, ‘Mescit yapmazsanız buraya hizmet gelmez, hizmet alamazsınız. Mescit yaparsanız en azından görevliler mescitte namazınızı kılarlar; sizin kılmanız gerekmiyor’ gibi alttan alta yürütülen kapsamlı bir asimilasyon politikası yürütülüyor.”

Eren, Alevi örgütlerinin mevcut tabloyu değiştirecek bir güç birliği ortaya koyamadığını da belirtti:

“Alevi örgütleri dağınık bir görüntü sergiliyor. Özellikle örgütler içindeki iç çatışmalar maalesef örgütlerimizin geleceğini de tehlikeye atıyor. Bu tavır da sadece basın açıklamasıyla, merkezi illerde yapılan basın açıklamasıyla olacak bir şey değil.”

“ABF DÜNYANIN EN BÜYÜK ÖRGÜTLÜ GÜCÜ AMA SAHAYA İNMİYOR”

Alevi Bektaşi Federasyonu’nun büyüklüğüne rağmen etkili bir mücadele yürütemediğini söyleyen Eren, örgütlerin sahaya inmesi gerektiğini belirtti:

“Pir Sultan Derneği’nin ve Alevi Kültür Derneği’nin 70-80’i bulan şube sayılarıyla 200’e yakın şube söz konusu. Buna diğer yapılar da katıldığında dünya kadar Alevi örgütü var. Bu Alevi örgütlerinin asimilasyonla ilgili köylerde sahaya inmesi gerekiyor. Alevi köylerinin gezilmesi, muhtarlarla konuşulması, bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerekiyor.”

“CENAZE ERKANINDA YAŞANAN SORUNLAR ÇÖZÜLÜRSE ASİMİLASYON TERSİNE DÖNER”

Anadolu’daki Alevi köylerinde cenaze erkânı üzerinden yoğun baskılar yaşandığını hatırlatan Eren, çözümün aktif sahada çalışma olduğunu vurguladı:

“Bu sorunun çözülmesi bile oradaki asimilasyon politikalarının ters tepmesi anlamına gelir. Federasyonumuzun ve örgütlerimizin sahaya inip ekiplerini kurup bu köylerde gerekirse bir yıl boyunca gezip bu programı hayata geçirmek zorundalar. Özellikle cenaze erkânında sıkıntı yaşayan köylere yoğun ilgi gösterilmeli ve bunun için bir bütçe oluşturulmalıdır.”

Eren, aksi halde büyükşehirlerde yapılan açıklamaların etkisiz kalacağını belirterek sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu köylerde asimilasyona karşı yoğun bir çaba yürütülmek zorunda. Yoksa Ankara, Antalya, İstanbul ya da diğer büyükşehirlerde yapılan basın açıklamalarıyla bu asimilasyonun önüne geçmenin mümkünatı yok.”

Cebrail ARSLAN /ANTALYA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.