PİRHA- Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Hayati Deniz Kaytan’ın sağlık sorunlarına dikkat çeken DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, Kaytan’ın durumunun bir önce incelenmesini ve tedavisinin yapılması için salıverilmesini istedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dersim Milletvekili Ayten Kordu, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na, Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Hayati Deniz Kaytan’ın durumunun bir önce incelenmesini ve tedavisinin yapılması için salıverilmesini istedi.
“BOLU’DAKİ MEVCUT SAĞLIK İMKÂNLARI BU TEDAVİNİN YAPILMASINA ELVERİŞLİ DEĞİLDİR”
Ayten Kordu, Hayati Deniz Kaytan’ın yüzde 60 oranında engelli, beyin tümörü sonrası epilepsi hastalığıyla yaşamını sürdüren ve beyninde iki adet kist bulunan, birçok ciddi sağlık sorununa sahip bir hasta mahpus olduğunu belirterek, şunları ifade etti:
“2009 yılında Ankara’da beyin tümörü ameliyatı geçirmiş, ameliyat sonrası kalan tümör dokusu radyoterapiyle kurutulmuş ancak süreçte epilepsi hastalığı gelişmiştir. Son epileptik krizinde boynunda ciddi bir incinme meydana gelmiş, yapılan tetkiklerde boyun omurlarında fıtık tespit edilmiştir. Ayrıca sağ kulak altı ve çene arkası tükürük bezi içerisinde tümör bulunduğu, bu tümörün büyümesi halinde ameliyat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Düzenli kontrol altında olması ve periyodik olarak hastanede takip edilmesi zorunludur.
Kaytan, aynı zamanda sol ayağındaki ortopedik rahatsızlık nedeniyle uzun süredir ciddi ağrılar çekmekte ve kök hücre veya doku nakli tedavisi talebinde bulunmaktadır. 2024 yılı Ocak ayından bu yana sağlık kurulu raporu alarak çeşitli sevk başvurularında bulunmuş olmasına rağmen, sevk talepleri sürekli olarak reddedilmiştir. Bolu’daki mevcut sağlık imkânları bu tedavinin yapılmasına elverişli değildir.
Bu durum, yalnızca bir idari eksiklik değil, yaşam hakkının ve insan onurunun ağır biçimde ihlalidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi uyarınca “hiç kimse işkenceye, insanlık dışı veya aşağılayıcı muameleye tabi tutulamaz.” Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. maddesi, yaşam hakkını ve maddi-manevi varlığın korunmasını güvence altına almaktadır. Devletin cezaevlerinde tutulan her bireyin yaşamını koruma ve sağlık hizmetine erişimini sağlama yükümlülüğü bulunmaktadır.”
“HEM HUKUKEN HEM VİCDANEN KABUL EDİLEMEZ BİR DURUMDUR”
Hayati Deniz Kaytan’ın sağlık durumunun, mevcut cezaevi koşullarında yaşamını sürdürmesine elverişli olmadığını vurgulayan Kordu, “Gereken tıbbi müdahalelerin yapılamaması, hastalıklarının ilerlemesine ve geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açma riski taşımaktadır. Bu koşullarda cezaevinde bulunması hem hukuken hem vicdanen kabul edilemez bir durumdur” dedi.
TAHLİYESİNİ İSTEDİ!
Ayten Kordu, Hayati Deniz Kaytan’ın yaşam hakkının korunması, sağlık durumunun bağımsız sağlık heyetleri tarafından derhal incelenmesi, uygun tıbbi tedavisinin yapılabileceği tam teşekküllü bir hastaneye sevkinin acilen sağlanması ve bir hasta mahpus olarak tahliye edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Hayati Deniz Kaytan’ın durumuna dair TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun yerinde inceleme yaparak gerekli tedbirleri ivedilikle almasının önemli olduğunu dile getiren Kordu, “Hükümlü hasta mahpus Hayati Deniz Kaytan, tedavisi için kök hücre naklinin yapılacağı sağlık merkezlerinin yoğunlukla bulunduğu İzmir ilindeki Kırklar Ceza İnfaz Kurumu’na sevkinin sağlanmasını talep etmektedir. Bu anlamda alternatif ceza infaz kurumları da Ceza Tevfik evleri Genel Müdürlüğünün bilgisi dahilindedir” diye belirtti.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.