PİRHA-Sanatçı Mikail Aslan, X hesabından yaptığı paylaşımda, Munzur Gözeleri’nde yapılan mescite tepki gösterdi. Aslan, “İçerden birtakım devşirmelerle devletçi dinciler kol kola girmiş “ma ne olmiş, o da Allah’ın evidir” diyerek olan biteni masumlaştırıp işlerine geleni bize de kabul ettirmeye çalışıyorlar. Yıllardır orayı bir tür millet bahçesine çevirmek için çevirmedikleri dolaplar kalmadı, devşirmeler sayesinde başardılar, sonunda” dedi.
Munzur Gözeleri’nin giriş bölümüne mescit açılması, Alevi toplumunda tepkilere neden oldu. Sanatçı Mikail Aslan, X hesabından yaptığı paylaşımda, Munzur Gözeleri’nde yapılan mescite tepki gösterdi.
“EY İŞBİRLİKÇİLER, YÜZÜNÜZ KALBİNİZ KADAR KARADIR”
Mikail Aslan yaptığı paylaşımda şunları dile getirdi:
“Xizir’ın Hanesi’nde; Asimilasyon sürecinin neredeyse tamamlandığı günler bunlar, bu yüzden güçlü itirazlar olmuyor…
Ellerinde bir takım “secere”lerle dolaşarak, “öz be öz Türküm, Müslümanım” nakaratını söyleyenlerin daha da çoğaldığı bir zaman bu…”Tunceli Box” maçında görüldüğü gibi Alman’ın, Arnavut’un kendi şarkısıyla ama bizimkilerin elin şarkısıyla ringe çıktıkları bir zaman bu…
Eski kayyımlara “Xizir” diyen, yenisine “yeni gelen vali çok iyi bir validir” diyenlerin çoğaldığı bir zaman…. Yenisi “iyilik” maskesi takarak tam da böyle bir zamanda en kutsallarımızdan olan Munzur Baba’nın evine mescidi dikti. Bu portatif mescidi bir çeşit fetih bayrağı gibi kutsal kaynağımıza diktiler işte. Yıllardır orayı bir tür millet bahçesine çevirmek için çevirmedikleri dolaplar kalmadı, devşirmeler sayesinde başardılar, sonunda.
Demek “inanç özgürlüğü?” Peki bu inkar zihniyetinin hakim olduğu toprakların hangi noktasında bir caminin, kompleksin, yerleşkenin kıyısında köşesinde bir cemevi var? İçerden birtakım devşirmelerle devletçi dinciler kol kola girmiş “ma ne olmiş, o da Allah’ın evidir” diyerek olan biteni masumlaştırıp işlerine geleni bize de kabul ettirmeye çalışıyorlar.
Unutmamamız gereken bir tarihimiz var. Bu uygulamaları seksenli yıllardaki faşist/darbeci generallerin valisi Kenan Güven’den biliyoruz. Bu vali de mezar taşlarımızı Mamêkîyê’de toplayıp teşhir ettirmişti. Mezar taşlarımızı kamyonlara doldurmuş, bir yerlere götürüp kırdırmış, imha ettirmişti. Alevi köylerine camiler yaptırmıştı. Bugün cenaze namazı kıldıran o “dedeler” işte o validen kalma! O idi kıblesi güneş olan mezardaki ölümüzün yönünü değiştiren.
Bizim bir tarihimiz var. İşbirlikçilerin de bir tarihi var. Biz kendi tarihimizi unutunca onlarınki başlıyor. İşte yeni kayyım valiyle tarihlerine devam ediyorlar. Ey işbirlikçiler, yüzünüz kalbiniz kadar karadır! Munzur’un serçeşmesinden kaynayıp çağlayan biziz!”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.