Alevi Haber Ajansi

KESK Eş Genel Başkanı Karagöz: Emekçilerin hakları için mücadeleden asla çekinmeyiz! -VİDEO

PİRHA- 2026-27 yıllarını kapsayan ‘8. Dönem Toplu Sözleşme Süreci’ ile ilgili çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, “Bugün kamu emeklileri ve kamu emekçileri eğer gerçekten yokluk ve yoksulluk yaşıyorsa bunun temel sorumlusu TİS masasında bunu imzalayan yetkili konfederasyondur. Önemli olan kamu emekçileri ya da işçilerin örgütlü olduğu sendikalarının haklarını alamadığı noktada iktidar karşısında tutumu, taleplerinin arkasında ne kadar durup durmayacağıdır” dedi.

2026-2027 yılı 8. Dönem TİS süreci ile ilgili Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) Eş Başkanı Ahmet Karagöz, süreci PİRHA’ya anlattı.

“TİS SÜRECİ İLE İLGİLİ TALEPLERİMİZİ YAPTIĞIMIZ BASIN AÇIKLAMASIYLA KAMUOYU İLE PAYLAŞTIK”

Toplu sözleşme süreci ile ilgili çalışmalarını 13 Haziran’da başlattıklarını belirten Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) Eş Başkanı Ahmet Karagöz, “Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın önünde yaptığımız bir basın açıklamasıyla hem taleplerimizi hem de TİS sürecinde uygulayacağımız mücadele programımızı basın ve kamuoyuyla paylaştık” dedi.

Ahmet Karagöz, siyasal iktidar kendi siyasal, ideolojik ihtiyaçları doğrultusunda hareket ettiğini vurgulayarak, “Özellikle de tek adam rejimini kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Tek adam rejimi kendi iktidarını kalıcı hale getirirse emekçilere geçmiş olsun demek lazım. 4688 sayılı sendikalar yasasında TİS sürecinin tarihi belli olduğu halde bakan tarafından ihlal edildi. Sayın bakan korsan ve yasa dışı bir şekilde TİS’i kendi gölgelerinde büyüttükleri yandaş konfederasyonla birlikte tarihi 28 Temmuz’a çektiler” diye belirtti.

Kendilerinin 28 Temmuz’da gerçek TİS taleplerini çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın önünde kuracağı alternatif TİS masasına taşımak için Türkiye’de dört ayrı bölgede çalışmalar yürüttüklerini aktaran Karagöz, “Yürüttüğümüz bu çalışmaların çok büyük bir kısmı kamu emekçileri ve kamu emeklileri tarafında büyük bir teveccüh ile karşılandı. Ve kendi özgün taleplerini, önerilerini, TİS’e dair eleştirilerini de kamu emekçileri, emeklileri ve emekçi dostlarıyla birlikte bize ilettiler” diye konuştu.

“YOKSULLUĞUN SORUMLUSU TİS’E İMZA ATANLARDIR”

Bugün kamu emeklileri ve kamu emekçileri eğer gerçekten yokluk ve yoksulluk yaşıyorsa bunun temel sorumlusu TİS masasında bunu imzalayan yetkili konfederasyona ait olduğunu belirten Karagöz, şunları ifade etti:

“Öncelikle şunu belirtmek lazım. Bizler biliyoruz üye sayısı anlamında yetkili ama siyasal siyasal iktidar üzerinde etkisi olmayan bir konfederasyonun Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile aralarında yapılan görüşmeye oynanan orta oyun diyoruz. Ama yine de müzakere diyelim. Müzakere süreci anlaşmazlıkla bağlanacağı açıkça ortadadır.

Bugün aslında 1 Ocak itibariyle bağlanılması gereken kamuda çalışan 600.000 kamu işçisinin toplu sözleşme süreci bağlanmadı, talepler karşılanmadı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı konfederasyonlara, işçilere önerdiği zam tekliflerini iktidarın ve Türkiye’nin IMF temsilcisi olan Mehmet Şimşek’in uyarısıyla Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı bu tekliflerini tamamen geri çekmiştir.

“ÖNEMLİ OLAN TİS SÜRECİNDE NE İSTEDİĞİMİZ TALEPLERİMİZİN NE OLDUĞUDUR

Buna karşı alınan grev kararları Cumhurbaşkanı kararıyla 60 gün süreyle ertelendiği bir dönem, bir süreci yaşıyoruz. Dolayısıyla ne istediğimiz değil, neyi talep ettiğimizdir. Önemli olanın kamu emekçilerini ya da işçilerin örgütlü olduğu sendikalarının iktidar karşısında alacağı tutumdur.

Uyuşmazlıkla sonuçlanan TİS sürecinin kamu görevlileri hakem heyetine intikal edecek ve son kararı hakem heyeti verecektir. Kamu görevlileri hakem heyetinin belirleyeceği  zam ve artık üzerinde konfederasyonların da söz söylemeyeceği bir durum.”

TİS görüşmelerinin kamu görevlileri hakem heyetine gelmeden öne tüm sendika konfederasyonlara PİRHA aracılığı ile çağrıda bulunan Karagöz, “Bütün konfederasyonlara eğer gerçekten taleplerimizin yaşam ve karşılık bulmasını istiyor isek gelin taleplerimizi birlikte sokakta örgütleyelim” dedi.

“TİS TALEPLERİMİZ KARŞILANMADIĞINDA SOKAKTA YÜRÜTECEĞİMİZ MÜCADELEYE BÜTÜN EMEKÇİLER DESTEK VERECEKTİR”

Sokakta “İinsanca bir yaşam, yaşanabilir için ücret” temelinde yürütülecek mücadeleye bütün emekçilerin destek vereceğini belirten Karagöz,” Emekçilerin bu mücadeleye omuz vereceğine inanıyorum. Yoksa parçalı bir şekilde her birimizin ayrı bir yerde kümelenerek sadece söz söyleyerek yapacağı bir faaliyetle ben sonuç alacağımızı düşünmüyorum. Emekçilerle ve emekçi dostlarıyla birlikte taleplerimizi ısrarla tekrarlayıp yaşamda karşılık bulması için mücadelemizi yükselteceğiz ”dedi.

“İKTİDARIN İŞÇİ MEMUR VE EMEKLİYİ ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ SÖYLEMİ BOZUK PLAK GİBİ”

İktidarın her zaman söylediği “işçileri memurları, emeklilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz” söylemini bozuk plaka benzeten Karagöz, “Dönüp, dönüp aynı şeyleri tekrar ediyor. KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikasının ARGE biriminin verileri ile ilgili yaptıkları çalışmalarda 2025 Haziran ayına ait 4 kişilik bir ailede yoksulluk sınırının 85 bin, açlık sınırını ise 35 bin TL olarak basın ve kamuoyuyla paylaştı. Biz de bütün bu mali veriler ve rakamları kamuoyu ile paylaşıyoruz” diye aktardı.

“EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 40 BİN TL OLMALIDIR”

İçinde bulundukları dönem açısından kamu emekçilerinin yoksulluğu ve sefaleti derinliğine yaşadığının altını çizen Karagöz, “Patronlar ise adeta dönemin en iyi ve en olanaklı süreçlerini yaşıyorlar. Bugün büyük ölçekli işletmelerden, patronlardan,  yandaşlardan alınmayan 4.2 trilyon lira para var. Bu 4.2 trilyon Türk Lirası patronlardan alınmış ve emekli arkadaşlarımıza verilmiş olsaydı bugün bambaşka bir tabloyla karşı karşıya kalırdık. Yani emeklilerin 16 bin lirayı değil en az 35-40 bin lira gibi en düşük emekli maaşı olurdu. Yine kamu emeklisinin en düşük maaşı en az 55 ile 60 bin lira arası ve kamu emekçilerinin en düşük maaşı ise 90 bin lira olurdu” diye belirtti.

“1 OCAK İTİBARİYLE DEVLET MEMURLARININ MAAŞI 100 BİN TL OLMALIDIR”

TİS sürecine ilişkin taleplerini sıralayan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK Eş Bakanı Ahmet Karagöz, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:

“Özgür bir toplu sözleşme imzalamak için ertelenmeyen ve yasayla güvence altına alınmış grevli ve toplu sözleşmeli sendikal hakkımız talep ediyoruz.

-4688 sayılı sendikalar yasası yeniden revize edilerek bu alanda, emek alanda faaliyet yürüten konfederasyon ve sendikaların görüşleri alınarak yeniden revize edilmesini,

Bunun dışında ek ödemeler, yan ödemeler, seyyanen yapılan zamlar, ek ders ücretleri, döner sermaye ücretleri kesinlikle temel ücrete dahil edilip bu şekil bir emeklilik hakkı kamu çalışanlarına verilmesini,

-Kamuda istihdamda ve görevde yükseltmelerde mülakatı kaldırıp liyakati esas almalarını, bütün kamu çalışanlarına 3600 ek göstergenin verilmesini,

-2026-2027 yıllarına dönük bu toplu sözleşme sürecinde 1 Ocak 2026 yılında en düşük devlet memurunun maaşı 100.000 TL olmalıdır. Yine bununla birlikte vergide adaletin olmasını,

-Kamuda çalışanların 1 Ocak itibarıyla maaşlarında maaşlarına el değmeden %15 vergi kesiliyor. Bu vergi diliminin %10’a düşürülmesi, %10’la sabitlenmesini istiyoruz.

Kamu emekçilerinde, işçilerde alınan vergiler bir havuzda birikiyor. Havuzda biriken vergiler gene işçilere, emekçilere, yoksul halklara değil, zenginlere, patronlara teşvik adı altında aktarıldığı dönemleri, süreçleri yaşıyoruz.

Yine şu an devlet memurlarına 18 bin 600 TL seyyanen verilen zammın acilen bütün emeklilere verilmesini talep ediyoruz. Güvenceli iş, güvenli gelecek talep ediyoruz.

KHK İLE GÖREVLERİNDEN İHRAÇ EDİLEN ARKADAŞLARIMIZ GÖREVLERİNE İADE EDİLMELİDİR

15 Temmuz darbe girişimi sonrası çok keyfi bir şekilde önce OHAL ilan edildi, sonrasında ilan edilen OHAL’le birlikte çıkarılan KHK ile 4259 üyemiz ihraç edildi. Bun şu ana kadar yürüttüğümüz hukuksal  mücadelelerle, yürüttüğümüz diplomasiyle %50’si görevlerini iade edildi ama hala 2.000 üzerinde arkadaşımız ihraç edildi. İhraçların bütün özlük haklarıyla da göreve iadesini istiyoruz.”

“EMEKÇİLERİN HAKLARI İÇİN MÜCADELEDEN ASLA ÇEKİNMEYİZ”

Bütün kamu emekçilerine mücadeleyi büyütme çağrısında bulunan Ahmet Karagöz, “Biz söz konusu emekçilerin hakları, haklı talepleri alın teri olunca evet önümüze kurulan bütün barikatları aşacak şekilde mücadele yürütürüz. Buna diğer konfederasyonlar kavga diyorlar. Evet, söz konusu emekçilerin alınteri ise kavganın en büyüğünü önümüzdeki günlerde örgütleyeceğimizi kendileri de göreceklerdir” ifadelerine yer verdi.

Cebrail ARSLAN/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.