PİRHA- Kadın örgütleri, 12-13 Temmuz’da Antakya ve Samandağ’da düzenlenecek forum ve insan zinciri eylemiyle Suriye’de Alevi kadınlara yönelik şiddete, Ortadoğu’daki savaşlara ve emperyalist saldırılara karşı dayanışma çağrısı yaptı.
Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Koordinasyonu, Antakya Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu ve Yurttaş Birlikteliği Platformu’nun çağrısıyla, 12-13 Temmuz 2025 tarihlerinde Antakya ve Samandağ’da “Ortadoğu’da İşgallere ve Emperyalist Saldırılara Karşı Kadın Dayanışması” temasıyla iki günlük bir etkinlik düzenlenecek.
Etkinlik kapsamında, Ortadoğu coğrafyasında süregelen savaş, şiddet ve işgallerin kadınlar üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekilecek. Özellikle Suriye’de 2011’den bu yana devam eden iç savaş sürecinde Alevi kadınlara yönelik sistematik saldırıların, kaçırmaların, cinsel şiddet ve köleleştirmenin uluslararası kamuoyunca görmezden gelindiği vurgulanarak, bu sessizliğe karşı kadın dayanışmasının yükseltilmesi hedefleniyor.
12 TEMMUZ’DA FORUM, 13 TEMMUZ’DA İNSAN ZİNCİRİ
12 Temmuz’da Antakya’da gerçekleşecek forumda, “Ortadoğu’da Savaş Koşullarında Kadın Olmak” ve “Suriye’de Yaşanan Katliam ve Şiddete Karşı Dayanışmayı Örgütlemek” başlıklı iki oturum düzenlenecek. Forumda, bölgedeki kadın hakları savunucuları, sivil toplum temsilcileri ve Dünya Kadın Yürüyüşü’nün Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) koordinasyonlarından kadın aktivistler bir araya gelecek.
Etkinliklerin ikinci gününde ise 13 Temmuz’da Samandağ’da “Unutmuyoruz” başlığıyla bir insan zinciri eylemi gerçekleştirilecek. Savaş ve şiddet ortamında yaşamını yitiren kadınların fotoğraflarının taşınacağı eylemde, katliamların ve savaş suçlarının sona erdirilmesi çağrısı yapılacak.
“SESSİZLİĞE KARŞI KADINLARIN SESİ”
Düzenleyici kurumlar adına yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İçinde bulunduğumuz ‘yeni egemenlik ve paylaşım savaşları çağı’, özellikle sınır bölgemizde halkları ölüm, göç ve belirsizliğe sürüklüyor. Suriye’de Alevi kadınlara yönelik süren sistematik şiddet, dünya kamuoyunun gözleri önünde işlenmeye devam ediyor. Sessizlik kabul edilemez! Bu forum ve insan zinciri eylemi, savaş ve şiddet sarmalına karşı kadınların barış ve dayanışma çağrısıdır. Cihatçı bir terör örgütüne teslim edilmiş Suriye’ de, Alevilere yönelik sistematik bir katliam sürdürülüyor. İnanç merkezleri yakılıyor, köyleri kuşatılıyor, zorla yerinden ediliyor, göçe zorlanıyorlar. Mezhepçi bir temelde yaratılan ‘biyolojik ırkçılık’ ile bu halk, adeta yok edilmek isteniyor! Sistemli bir şekilde her gün Alevi kadınlar kaçırılıyor, tecavüze uğruyor, köle olarak satılıyor, zorla evlendiriliyor, öldürülüyor. Bütün dünyanın gözleri önünde insanlığa karşı işlenen bu suçlar ve diğer savaş suçları karşısında yayılımcı, işgalci devletlerin saldırganlığı ve başta Suriye ve Filistin’de olmak üzere tüm bölgede insanlık için yarattıkları felaketler, tehdit ve tehlikeler karşısında, dünya ve ülke kamuoyunun, uluslararası kurum ve kuruluşların, uluslararası hukukun ve bölge devletlerin tavırsızlığı ve suskunluğu, endişe vericidir ve kabul edilemez!
Bizler; Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Koordinasyonu, Antakya Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu ve Yurttaş Birlikteliği Platformu bileşenleri olarak, Hatay-Antakya’da’ bölgesel kadın dayanışmasını büyütmeyi ve özellikle Suriye’de yaşanan Alevi kadınlara yönelik katliam, sistematik kaçırma, köleleştirme ve tecavüzler karşısında sergilenen sessizlik ve duyarsızlığa karşı, sınırların ötesinden özellikle savaş ve şiddetin sürdüğü bölgelerden yükselen kadın seslerini buluşturmayı, bunların sona erdirilmesi için ulusal ve uluslararası yetkili kurum ve kuruluşlara seslenmeyi hedefliyoruz.
Bu kapsamda, düzenleyici tüm bileşenlerimizin, katılımcı kurum ve kuruluşların ve Dünya Kadın Yürüyüşü Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) koordinasyonlarından kız kardeşlerimizin katılımıyla, ayrıntıları ekteki programda belirtilmiş olduğu üzere, 12 Temmuz 2025 tarihinde Antakya’da, ‘Ortadoğu’da işgallere ve emperyalist saldırılara karşı kadın dayanışması’ adı altında buluşuyoruz. Gerçekleştireceğimiz bu eylemlilik, tüm bölgeyi saran savaş ve şiddet sarmalına, bu sarmalın ülkemizde yarattığı tehdit ve olası tehlikelere karşı birlikte ses vermek, barış ve eşitlik içinde yaşanacak bir coğrafya ve bir dünya oluşturmak için bir olanak ve umut çağrısı olacaktır.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.