Alevi Haber Ajansi

Suriye’de gayriresmi şirketler Alevilerin mülklerini gasp ediyor

PİRHA- Suriye’nin Kuzeydoğu Hama kırsalındaki köylerden zorla göç ettirilen Alevilerin tarım arazi ve özel mülklerine resmi kılıf altında faaliyet gösteren bir yatırım şirketi tarafından sistematik şekilde el konuldu. Buralardan zorla göç ettirilen Aleviler adalet çağrısında bulunarak, haklarının güvence altına alınmasını talep ediyor.

Suriye’de Heyet Tahrir el Şam (HTŞ), Aralık 2024’ten günümüze dek binlerce Aleviyi katletti. Özellikle Lazkiye kırsalında katliamlar yoğunlaşırken, binlerce aile de farklı yerlere göç etmek zorunda kaldı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi kaynaklarına göre; bölge halkı yıllar önce rejim güçlerinin köylerini ele geçirmesinin ardından zorla yerlerinden edildi. Mülkleri yağmalandı ve tahrip edildi. Evlerine ise Bedevi gruplar yerleştirildi. Hayvanlar, zeytinlik ve Antep fıstığı bahçelerinde başıboş bırakılarak ürünlere ve geçim kaynaklarına ciddi zarar verildi.

GAYRİRESMİ ŞİRKETLER ALEVİLERİN MÜLKLERİNE EL KOYUYOR

Suriye’deki yerel kaynaklara göre; Kuzeydoğu Hama kırsalındaki köylerden zorla göç ettirilen Alevilerin tarım arazi ve özel mülklerine “resmî kılıf altında faaliyet gösteren bir yatırım şirketi” tarafından sistematik şekilde el konuldu.

Sürgün edilen bazı kişilerin ifadelerine göre, “İktifa Tarımsal Yatırım” adında gayriresmî bir şirket, Suriye hükümetine bağlı Ekonomi Komitesi’nin himayesi altında hareket ederek, son dönemde bu tarım arazilerini bölgeyle hiçbir bağı olmayan kişilere iki yıllık yatırım ve kiralama sözleşmeleriyle tahsis etti. Tüm bu işlemler, toprak sahiplerinin izni ve bilgisi dışında gerçekleşti. Ayrıca köylerine gitmelerine de izin verilmedi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, İdlib’den gelen ve bölgeyi gayrimenkul yatırımı amacıyla ele geçiren bir şirket hakkında da kesin bilgiler mevcut.

YİRMİDEN FAZLA KÖYDE SİSTEMATİK TEHCİR

Doğu Hama kırsalında bulunan yirmiden fazla Alevi köyü bahsi geçen olaylarda zarar gördü. Mevcut bilgilere göre bu köylerin bazılarında yerlerinden edilenlerin yerine Rakka ve çevresinden getirilen aileler yerleştirildi.

Batı Hama kırsalındaki Aziziye ve Arza köyleri tamamen boşaltıldı ve Khitab kasabasından getirilen insanlar bu köylere yerleştirildi. Ayrıca, kuzey Humus kırsalındaki Tasnīn köyü ve çevresi ile Humus ve Şam kırsalındaki bazı köyler, mahalleler ve yerleşim alanlarında da halk, doğrudan baskı, korkutma, tehdit, kaçırma ve öldürme yoluyla çıkarılıyor. Bu bölgelerde Bedevilerin yerleştirilmesi için yoğun propaganda ve teşvik çalışmaları yapılıyor.

Öte yandan bazı siviller, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne, Muharde kırsalındaki El-Midan Mahallesi gibi bölgelerde bulunan evlerinin komşu köylerden gelen kişiler tarafından izinsiz işgal edildiğini ve bu evlerin şu anda işgalciler tarafından kendilerine tahsis edilmeye çalışıldığını bildirdi.

“ZORLA İSKAN UYGULAMASI DURDURULSUN”

Tüm bu planlar, onlarca Alevi köyünün halkını zorla göç ettirerek yerlerine başkalarını yerleştirmek ve böylece bölgenin demografik yapısını değiştirmeyi hedefliyor.

Köylüler, 50 yılı aşkın yaştaki zeytin ve Antep fıstığı ağaçlarını içeren tarım arazilerinin tek geçim kaynakları olduğunu, bu arazilere erişimlerinin engellenmesinin ise mülkiyet haklarının açık bir ihlali olduğunu vurguluyor.

Bölge halkı, yaşanan hak ihlalleri hakkında acil bir soruşturma başlatılmasını, uluslararası toplumun ve insan hakları kuruluşlarının müdahale etmesini, bu “zorunlu iskan” uygulamasının durdurulmasını ve köylerine dönme, mülklerini geri alma ve onurlarını yeniden kazanma haklarının güvence altına alınmasını talep ediyor.

KAÇIRILAN ALEVİ KADINLARIN AKIBETİ BİLİNMİYOR

Alevilere yönelik sistematik tehcir, mülk gaspı, katliamların yanı sıra cihatçı çeteler tarafından kadın ve kız çocukları kaçırılıyor. Yerel kaynaklara göre; son 10 gün içinde Humus, Tartus, Lazkiye, Ceble, Selhab, Süveyda ve Kardaha dahil olmak üzere birçok kentte evlerinden, kontrol noktalarından ve kamuya açık alanlardan onlarca kadın ve kız çocuğu kaçırıldı. Kaçırılan kadınların ve kız çocuklarının akıbeti bilinmiyor ve güvenlikleri ile sağlıkları konusunda büyük endişe duyuluyor.

Görgü tanıklarının aktardığına göre failler bu kaçırmaları gerçekleştirmek için şiddet, tehdit ve kontrol noktalarını atlatma gibi yöntemlere başvuruyor. Azınlık topluluklarının hedef alınması kasıtlı ve sistematik bir yaklaşım izlenildiğini gösteriyor ve insan kaçakçılığı, cinsel şiddet veya aşırılık yanlısı intikam amaçlı saldırılar olasılığı konusunda ciddi endişeler var.

Kaçırılmalara yönelik talepler şu şekilde:

– Soruşturma: Bu vakaların acilen doğrulanması ve yerel otoriteler/silahlı gruplar üzerinde kurbanların yerini açıklamaları yönünde baskı kurulması.

-Koruma: Kaçırılan kadın ve çocukların derhal serbest bırakılmaları için uluslararası mekanizmaların harekete geçirilmesi.

-Duyurma: Bu krizin görünür hale getirilmesi, daha fazla kaçırılmanın önlenmesi ve faillerin sorumlu tutulması.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.