PİRHA- PSAKD Genel Merkezi Hukuk Sekreteri Avukat Cafer Koluman, Sivas Madımak Katliamı davasında adil bir yargılama yapılmadığının altını çizerek, “Gerçek anlamda Sivas Katliamı gerçeğiyle hiçbir zaman yüzleşilmedi ve adil bir yargılama yapılmadı. Katliamın hükümlüleri serbest bırakıldı ama hak arayışımız ve mücadelemiz sürecek” dedi.
1993’te Sivas Madımak Oteli’nde yakılarak katledilen 33 aydın, yazar ve sanatçının failleri hakkında Anayasa Mahkemesi’nin tahliye kararı verdiği 17 kişinin salıverilmesi başta Alevi camiası olmak üzere toplumun birçok kesiminde tepki uyandırdı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Merkezi Hukuk Sekreteri Avukat Cafer Koluman, Sivas Madımak Katliamı hükümlülerinin serbest bırakılmasına ilişkin PİRHA’ya konuştu.
Sivas Madımak Katliamı’nın sıradan gelişen bir katliam olmadığına vurgu yapan Cafer Koluman; daha önceden planlanmış, tamamen Alevilere yönelik asimilasyon politikasının bir parçası olduğunu belirtti.
“ADİL BİR YARGILAMA YAPILMADI”
Koluman, katliamın hukuksal boyutunun iyi bilinmesi gerektiğinin önemli olduğunu ifade ederek, bir avukat olarak hukuki sürece dair şunları hatırlattı:
“Gerçek anlamda Sivas Katliamı gerçeğiyle hiçbir zaman yüzleşilmedi. Gerçek failler tespit edilip ortaya çıkartılmadı ve adil bir yargılama da yapılmadı. 200’e yakın kişi gözaltına alındı. Daha sonra 100’e yakın kişi hakkında dava açıldı ve dava üç aşamalı olarak gitti. Birinci ana davada 38 kişi, o zaman idam cezası yürürlükteydi, idam cezasıyla mahkum edildi. 2005 yılında Türk Ceza Kanunu’nda yapılmış olan değişiklikle idam cezası kaldırılınca TCK 146. Maddesi konuldu ve idam cezası kaldırıldı, yerine ağırlaşmış müebbet cezası getirildi. Nihayetinde cezaları kesinleşen hükümlüler cezaları infaz aşamasında iken o zaman yürürlükte olan yasa gereği 36 yıl bi fiil yatması lazım.
İki yıl önce Anayasa Mahkemesi’ne başvuran bir hükümlü avukatı 26 Ocak 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar sonucu, eylem her ne kadar ‘terör eylemi’ olsa bile bu failin terör suçlusu sayılmayacağı konusunda bir ayrıştırmaya gidiyor. Dolayısıyla bu kapsamda değerlendirildiğiniz zaman 36 yıl yatması gereken hükümlünün infaz süresinin 30 yıl olduğu gerekçe göstererek salıveriliyor. Dolayısıyla cezaevinde bulunan diğer hükümlülerin de önü açılmış oldu. 1 buçuk yıl sonra ise 13 kişinin daha tahliyesine karar verildi. Tahliye edilmelerinin sebebi normal koşullarda az önce de ifade ettiğim gibi 36 yıl yatması gerekirken 30 yıl ile sınırlı tutuyorlar ve 13 kişi peyderpey değişik cezaevlerinden tahliye ediliyor. Dört kişinin henüz 30 yılı dolmadığı gerekçesiyle bekletiliyor. Geri kalan dört kişi de 30 yıl dolduktan sonra onlar da tahliye edilecek. Tabii ki üzücü bir durum. İlerleyen aşamada tabii ki adil bir yargılama yapılmadı. Birçok girişimimize rağmen mağdur aile yakınları ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak yapmış olduğumuz bütün hukuksal girişimler maalesef ki sonuçsuz kaldı. Sivas davasının hükümlülerinden kimileri Cumhurbaşkanı affıyla affedilerek salıverildi, kimileri de Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak salıverildi.”
“KAÇAN SANIKLAR BİLEREK ÜLKEYE GETİRİLMEDİ”
Bundan sonra artık işletilecek hukuki bir sürecin önünün kapalı olduğunu söyleyen Koluman, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu tahliyeyi içine sindiremezse, hukuki olmadığını düşünmesi halinde, ki böyle bir şey biz beklemiyoruz, gerek görürse Adalet Bakanlığı’na kamunun yararına bozma istemiyle başvuru yapar. Adalet Bakanlığı’nın onaylanması halinde hukuksal süreç tekrardan ‘Olağanüstü Yol’ olarak başlamış olur. Bir diğer yol ise mağdur ailenin yakınları olarak Adalet Bakanlığı’na başvuru yapılır, bu kararın hukuki olmadığı, adil olmadığı gerekçesiyle. Adalet Bakanlığı bu talebi kabul ederse, onaylarsa tekrar kamunun yararına bozma istemli bir yol açılmış olur. Bunun da çok karşılık bulacağımı sanmıyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne, Anayasa Mahkemesi’ne yapılmış olan başvurularımız var. Bu süreçler halen devam etmektedir. Yapılan birçok yargılamaların adil yapılmadığının düşüncesindeyiz” dedi.
Katliamın sorumlularından 3 firari sanığın nerede olduklarının bilinmesine rağmen ülkeye getirilmediğinin altını çizen Koluman, “Bu 3 firari sanığın nerede olduğunu çok iyi biliyoruz. Almanya’da uzun yıllardır kırmızı bültenle aramalara rağmen ve Adalet Bakanlığı’na birçok girişimde bulunmamıza rağmen maalesef bu sanıklar bilerek ve isteyerek getirtilmedi. 14 Eylül 2023 yılında yapılan duruşmada maalesef ki bu 3 firari sanık yönünden de 30 yıllık dava zaman aşımı dolduğu gerekçe gösterilerek her üçü hakkındaki davanın düşürülmesine karar verildi” diye konuştu.
“HAK ARAYIŞIMIZ HER DAİM SÜRECEK”
Cafer Koluman, bu katliamın yalnızca Alevileri ilgilendirmediğini, insanlığa karşı işlenmiş suçlarda tüm toplumun etkilendiğini kaydederek, “Demokratik anlamda bizim hak arayışımız her daim devam edecektir. Bu dava sadece Alevilerin davası değil. Önemli olan tüm insanlık davası olduğu konusunda kabullendirmek için toplumu kabullendirmek. Biz Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak 2 Mart tarihinde her bir şehidimiz için bir gün nöbet eylemi geliştirdik. Bütün Alevi kurumlarımız şu an için bunu gündemde tutmak adına, tahliye sürecine ilişkin tepki ve direnişimizi dile getirmek adına bir eylem süreci başlatmış bulunmaktayız. Bu 33 gün bittikten sonra Adalet Bakanlığı’nın önünde de bir basın açıklaması yapma planımız var. Tüm kamuoyundan biz duyarlılık beklemekteyiz ve bu davanın sahiplenilmesi konusunda tüm kamuoyunu destek ve dayanışmaya davet ettiğimizi de buradan bir kez daha belirtmek isterim” ifadelerini kullandı.
Fatoş SARIKAYA- Ferhat GÜRGEN/ DİYARBAKIR
İLGİLİ HABERLER
Sivas Madımak Katliamı faillerinden 17 kişi tahliye edildi!
Yoruma kapalı.