PİRHA- Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), HDK’ye dönük operasyonda yaşanan gözaltı ve tutuklamalara dair açıklama yaptı. Açıklamada, ” Barış, birlikte ortak yaşam, demokratik anayasal mücadelenin kazanılması ile çözüme kavuşacaktır. Hakların Demokratik Kongresi’nin mücadelesi bizim de mücadelemizdir” denildi.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik soruşturma kapsamında yaşanan gözaltı ve tutuklamalara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
2011 yılında kurulan HDK’nin yaptıklarını açık ve şeffaf bir şekilde toplumda paylaşan, onlarca kurumsal bileşenden oluşan bir yapı olduğu belirtilen açıklamada, HDK’nin demokrasi, eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesiyle toplumun karşılık gördüğü ifade edildi.
Barış çağrılarına savaş, kayyum atamaları ve tutuklamalarla karşılık verilmesinin barış ikliminin oluşmasına ciddi zarar verildiğine vurgu yapılan DAD açıklamasında şunlar kaydedildi:
“HDK, BARIŞ MÜCADELESİYLE TOPLUMDA HAK ETTİĞİ YERİ KAZANMIŞTIR”
“2011 yılında kurulan HDK, yaptığını ve yapacağını açık ve şeffaf bir şekilde toplumda paylaşan, onlarca kurumsal bileşenden oluşan bir yapıdır. Yaptığı ve yapacaklarıyla demokrasi, eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesiyle toplumun zihninde hak ettiği yeri almıştır.
Tüm halkları ve inançları esas alan, emek, demokrasi, eşitlik adalet temelli, toplumun tüm dinamiklerini ülkenin demokratikleşmesi adına harekete geçiren, yüz yıllık çözülmeyen çözdürülmeyen Kürt meselesi gerçeği ile inançların asimilasyon ve baskıdan kurtarılması gerçeğini demokratikleşmenin asıl engelini oluşturduğunu gündemine alarak, çözümünü üreten, kadın, emek, ekoloji, siyaset alanına perspektifler sunan yapısıyla demokrasi mücadelesinin yüz akı olmuştur.
İçinde geçtiğimiz günlerde de onlarca yıldır süren, kendi yurttaşlarıyla savaşa neden olan, Kürt sorununun demokratik zeminden tartışılarak çözüme evrilmesi sürecinin başlaması, demokrasinin önünün açılması olanağı ortaya çıkmıştır.
“BU UYGULAMALAR BARIŞ TARAFLARINI GÜVENSİZLİĞE SEVK EDİYOR”
Halkların Demokratik Kongresi ilk elden sorumluluk alarak imza kampanyaları, paneller, konferanslar, halk buluşmalarıyla toplumun gündemine barışı güçlü bir şekilde taşımıştır.
Devlet kanadından gelen barış çağrısına hassasiyetle sarılan, Halkların Demokratik Kongresi onurlu, eşit, özgür, demokratik çözüm esaslı, anayasal bir zemine taşıma çabasında gereğini yerine getirmiş, toplumda da karşılık bulmuştur.
Bir yandan barış çağrısı, bir yandan atanan onlarca kayyuma ek olarak, direnen Van’a kayyum atamak, Kürt halk iradesini yok saymak, batıda gerçekleşen kent uzlaşısını kriminalize etmek, en doğal olan anayasal haklarını kullanıp aday olup seçmek seçilmek hakkını terör ile yaftalayıp tutuklamak, oluşturulmak istenen barış iklimine uygun düşmüyor.
Aynı zamanda nerede ki Kürtler yaşıyor, sınır dışı operasyonlarla onların demokratik yaşam alanları yok edilmeye çalışılıyor. Bu uygulamaları artırarak devam etmek barış taraftarlarını da ciddi güvensizliğe sevk ediyor.
“BARIŞ İKLİMİNE CİDDİ ZARAR VERMEKTEDİR”
Elbette zordur barışı inşa etmek. Savaştan bile zordur. Bunca yıldır teklik ve inkar üzerine inşa edilmiş bir yapının, Kürt varlığını, farklı etnik yapıların varlığını, farklı inançların varlığını kabullenmesi. Çok emek ister, samimiyet ister. Halkların Demokratik Kongresi bu emekten kaçınmayandır. Bu samimiyeti gösterendir.
Barış çağrısı yapanların bu anlamıyla emek vermeyip, Savaşı körükleyip, kayyum atamalarına devam etmek, yoğun tutuklamalar yapmak, tutuklananları mahkumiyetle cezalandırmak, hukuku demokrasi arayanların tepesinde bir sopa gibi tutmak, barış ikliminin oluşmasına ciddi zarar vermektedir.
“HDK MÜCADELESİ BİZİM DE MÜCADELEMİZDİR”
Tüm toplumsal kesimlerin halkın emeğinden kesilerek oluşturulan devlet bütçesinin, inkar ve imhaya dayalı savaş için kullanılması toplumu felakete sürüklemektedir. Yoksullaştık, eğitimsizleştik. Eşitlikten, adaletten, gelecekten, demokrasiden, özgürlükten, güzel olan her şeyden uzaklaştık. İnsanlığa hiçbir katkısı olmayan birbirini yok sayma ve inkarına dayalı bu savaşın son bulmasını istiyoruz. HDK gibi.
Bizler bu ülkede her kimlik ve inancın özgür, eşit, adil, demokratik anayasal bir düzende yaşamasını isterken, komşularımızla da aynı düzlemde barış içinde yaşamanın mücadelesini veriyoruz.
İstiyor ve biliyoruz ki; gerici eğitimin, adaletsiz yargının, talan edilen doğanın, katledilen kadınların, suistimal edilen çocukların, yoksulluğumuzun nedenleri; barış, birlikte ortak yaşam, demokratik anayasal mücadelenin kazanılması ile çözüme kavuşacaktır. Hakların Demokratik Kongresi’nin mücadelesi bizim de mücadelemizdir. HDK biziz! Biz HDK’liyiz.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.