PİRHA – Cumartesi Anneleri, kayıp yakınlarının akıbetini sormak ve sorumluların yargılanması talebiyle birkez daha Galatasaray Meydanı’nda buluştu. Yapılan açıklamada, 46 yıl önce Bucak Aşireti tarafından kaçırılıp kaybedilen Bedirhan Tüysüz’ün akıbeti soruldu.
Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, 1036. hafta eylemi sebebiyle Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Mahkeme kararına rağmen, eylemin yapılacağı alan bir kez daha polis ablukasına alındı.
Cumartesi Anneleri, ellerinde karanfiller ve yakınlarına ait fotoğraflar ile polis bariyerleri önünde basın açıklaması yaptı.
BUCAK AŞİRETİNİN AYDINLATILMAYAN EYLEMİ!
Cumartesi Anneleri adına 1036. hafta basın açıklamasını Ümit Efe okudu. “Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” diyen Efe, şöyle devam etti:
“46 yıllık inkar ve cezasızlık son bulsun; Bedirhan Tüysüz için adalet istiyoruz.
1036 haftadır ısrarla altını çiziyoruz; gözaltında kaybetme suçu yalnızca kaybedilen kişiye karşı işlenmez. Kaybetmeler, kaybedilenin arkasında bıraktığı insanlara karşı da işlenmiş bir suçtur. Kayıp yakınlarına yaşatılan belirsizlik, bekleyiş, hakikate ve adalete ulaşamamanın yarattığı çaresizlik duygusu işkencedir, zalimane ve insanlık dışı muameledir.
1036. haftamızda 46 yıldır bu işkenceye maruz kalan Tüysüz Ailesi’nin Galatasaray’daki sesiyiz. 46 yıl önce Hilvan’da kaybedilen Bedirhan Tüysüz için adalet istiyoruz.
70’lerin sonlarında Hilvan’da saldırıların, ölümlerin yaşandığı ağır bir şiddet ortamı vardı. 6 Mayıs 1979’da yenilenen Hilvan seçiminde bağımsız belediye başkan adayı olarak giren Nadir Temel seçimi kazandı. Böylece Hilvan, Kürt siyasetinin kazandığı ilk belediye oldu. Seçimler sonrasında Hilvan’daki şiddet ortamı daha da ağırlaştı.
Dönemin Adalet Partisi milletvekili Mehmet Celal Bucak, aynı zamanda yüzlerce silahlı adamı olan Bucak Aşireti’nin devlet ile işbirliği yapan kanadının ağasıydı. Kontrgerilla ve özel harekat ile yakın ilişki içinde olduğuna dair ciddi iddalar bulunmaktaydı.Kendisi ile işbirliği yapmayan Urfa’daki aşiretler, Bucak’ın hedefindeydi. Siverek ve Hilvan’da yerleşmiş bulunan Tüysüzler de bu aşiretlerden biriydi.
AİLENİN HİÇBİR İDDİASI ARAŞTIRILMADI!
10 çocuk babası Bedirhan Tüysüz, Urfa Hilvan Kılıcın Köyü’ünde yaşıyor ve tarımla uğraşıyordu. Çevresinde sevilen, sayılan birisiydi. 1979 yılının Kasım ayında, Bucak Aşiretine mensup Hakkı Bucak’ın yüzlerce silahlı adamı köye baskın yaptı. Bedirhan Tüysüz’ün 13 yaşındaki oğlu ve eşini rehin aldılar.
Bedirhan Tüysüz’e, ‘ailen elimizde, gel konuşalım’ diye haber gönderdiler. Bunun üzerine Bedirhan Tüysüz olay yerine geldi, ancak onu zorla araca bindirip kaçırdılar. Hemen jandarma ve kaymakamlığa başvuran aile, kaçırılan oğullarının bulunmasını talep etti.
Bedirhan Tüysüz’ün, Bucak’lara ait Söyütlü Köyünde zorla alıkonulduğu başta olmak üzere, ailenin hiç bir iddiası araştırılmadı; savcılıklara yaptıkları suç duyuruları takipsizlikle sonuçlandı.
Soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan cumhuriyet savcılarına sesleniyoruz: Bedirhan Tüysüz’ün akıbetini açığa çıkartacak etkinlikte bir soruşturma başlatın. Tüysüz Ailesi’nin ‘en azından bir mezarımız olsun’ talebini karşılamak için harekete geçin.
Kaç yıl geçerse geçsin Bedirhan Tüysüz için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten; devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
“YILMADIK, ÖDÜN VERMEDİK!”
1036’ncı hafta eylemi için Bedirhan Tüysüz’ün oğlu Mehmet Emin Tüysüz de yazılı açıklama gönderdi. Babasının, devlet yanlısı çeteler tarafından katledildiğini belirten M. Emin Tüysüz, şu ifadeleri kaleme aldı:
“Babam Bedirxan Tüysüz ve onun gibi binlerce kaybedilen insanımızın anısına. 1979 yılında Hilvan – Siverek çatışmalı döneminde kaybettik. Suçu neydi diye sorulursa halkına, insanına karşı ihaneti kabullenmeyip boyun eğmeyişiydi. Bu yüzden devlet yanlısı çetelerin hedefinde idi… Bir gün büyük bir çete grubunun baskınıyla evinden alınarak götürüp kayıplara eklendi.
O günden bu güne hak, hukuk, adalet arayışımız bir sonuç vermedi ama yılmadık umudumuzu koruduk çizgimizden, duruşumuzdan ödün vermeden mücadele ettik ve insan hakları mücadelemize devam edeceğiz. Kayıplarımıza, halkımıza sözümüzdür bu ülkeye, bu topraklara hak, hukuk ve adalet sağlanıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir bu yolda mücadele eden ve direnenlere selam olsun…”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.