PİRHA – Cumartesi Anneleri, 1026. Hafta eyleminde 44 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren için adalet istedi. Yapılan açıklamada, “Devleti yönetenler, 44 yıldır Hayrettin Eren’in akıbetini gizleyerek, onu kaybedenleri cezasız bırakarak 12 Eylül zihniyetini devam ettiriyor” denildi.
Video eklenecek… Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle başlattıkları ve Türkiye’nin en uzun soluklu eylemi olan Cumartesi Anneleri’nin mücadelesi, 1026. haftada devam etti.
1026’ncı hafta eyleminde, 44 yıl önce gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren için adalet istendi. Bu haftaki buluşmanın basın açıklamasını, İkbal Eren’in kızı Setenay Yarıcı okudu.
“12 EYLÜL DARBESİNDEN SONRA ARANMAYA BAŞLANDI”
Yarıcı, 26 yaşındaki Hayrettin Eren’in 70’li yıllardaki gençlik hareketinin içinde yer aldığını, 12 Eylül askeri darbesinin ardından hakkında yakalama kararı çıkartılarak aranmaya başlandığını ifade etti. Yarıcı devamında şunlara yer verdi:
Hayrettin Eren, 21 Kasım 1980 tarihinde Saraçhane Haşim İşcan Geçidi’nde arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Önce Karagümrük Karakol’una oradan da aynı operasyonda gözaltına alınan 8 kişi ile birlikte Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube’ye götürüldü.
Karagümrük Karakolu’na giden ailesine Hayrettin’i Gayrettepe’deki Siyasi Şube’ye gönderdiklerini söylendi.
“EREN SİYASİ ŞUBENİN ALT KATINDA AĞIR İŞKENCE GÖRÜYORDU”
Bunun üzerine Gayrettepe’ye giden anne Elmas Eren, Hayrettin’in gözaltına alınırken kullandığı babasına ait 34 F 6798 plakalı otomobili Siyasi Şube’nin bahçesinde gördü. Ama oğlunu soran Elmas Eren’e “gözaltında böyle biri yok” cevabı verildi. Oysa tanık beyanlarına göre Hayrettin Eren, Siyasi Şube’nin alt katındaki hücredeydi. Başında Fikret Işınkaralar’ın olduğu işkence timine ifade vermeyi reddettiği için ağır işkence görüyordu. Onunla aynı operasyonda yakalanan 8 kişi mahkemeye çıkarıldıklarında, “Hayrettin Eren de bizimle birlikte gözaltındaydı.” diyerek suç duyurusunda bulundu. “Hayrettin Eren’in gözaltına alındığının tanığıyım. Onu hem karakolda, hem de siyasi şubede gördüm.” diye savcıya ifade verdi. Eren ailesi Milli Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm resmi makamlara başvurdu. “Hayrettin Eren isimli şahıs gözaltına alınmamıştır, hâlâ aranıyor” cevabı hiç değişmedi.
“HAYRETTİN’E VE OTOMOBİLİNE NE OLDUĞU 44 YILDIR KARANLIKTA BIRAKILDI”
Tüm yasal yolları kullanan Eren Ailesi, hiçbir sonuç alamadı; Hayrettin’e ve otomobiline ne olduğu 44 yıldır karanlıkta bırakıldı. Elmas ve Kemalettin Eren, çiçeklerle donatacakları bir mezar arayışını çocuklarına, torunlarına miras bırakarak aramızdan ayrıldılar.
“DEVLETİ YÖNETENLER 12 EYLÜL ZİHNİYETİNİ DEVAM ETTİRİYOR”
Onların bıraktığı yerden tekrarlıyoruz: İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı, Siyasi Şube Müdürü Tayyar Sever, Siyasi Şube Müdür Yardımcısı Mehmet Ağar, Hayrettin’e işkence yapan timin şefi Fikret Işınkaralar, Hayrettin Eren’in kaybedilmesi suçunun fail ve sorumlularıdır. Devleti yönetenler, 44 yıldır Hayrettin Eren’in akıbetini gizleyerek, onu kaybedenleri cezasız bırakarak 12 Eylül zihniyetini devam ettiriyor. 1026.haftamızda iktidara ve yargı makamlarına sesleniyoruz: Hayrettin Eren dosyasında etkin soruşturma ve kovuşturma yapma yükümlülüğünüzü yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin; Hayrettin Eren için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
“HUKUK, HAYRETTİN EREN İÇİN 44 YILDIR İŞLEMEDİ”
Açıklama sonrası söz alan Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, “Hukuk, Hayrettin Eren için 44 yıldır hiçbir zaman işlemedi. Buradan adını zikrettiğimiz hiçbir kaybımız için işlemedi. Biz hangi hukuka hangi adalete güveneceğiz? Annemle babam oğulları için karanfillerle donatacağı bir mezar hayali ile yaşadılar. Babamın yüreği 32 yıl annemin yüreği 39 yıl dayanabildi. Biz evlatları ve torunları olarak onların bıraktığı yerden Hayrettin Eren için ve tüm kayıplarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.