Alevi Haber Ajansi

Ankara’da İşçi-Emekçi Buluşması: Emek düşmanı politikaları kabul etmiyoruz -VİDEO

PİRHA- Ankara’da 17 Kasım İşçi-Emekçi Buluşması bileşenleri bir araya geldi. Yapılan açıklamada, ” İnşa etmeye çalıştıkları servet sefalet kutuplaşmasını daha da derinleştirecek emek düşmanı bir rejimdir. Haklarımız, geleceğimiz ve onurumuz için sokaklarla olmaya devam edeceğiz” denildi. 

78’liler Hareketi Ankara, Alınteri, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Ankara İşçi Meclisi, BDSP, DAD, DEM Parti, Devrimci Parti, EHP, ESP, Emekliler Meclisi Sendikası, Halk-Der, HDK Emek Meclisi, Sosyalist Parti, SYKP, Kaldıraç, Partizan; 17 Kasım İşçi-Emekçi Buluşması bileşenleri olarak Ankara Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi.

“Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz” şiarıyla buluşma düzenleyen Yüksel Caddesi’nde toplanarak Sakarya Caddesi’ne yürüdü.

“Krizin ve savaşın faturasını reddediyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz” yazılı pankart açılırken “kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz “, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek ” söz, yetki, karar işçilere” sloganları atıldı.

Bileşenler adına açıklamayı Songül Doğan okudu.

“MAHKUM EDİLDİĞİMİZ AÇLIK, YOKSULLUK, SEFALET VE SAVAŞ DÜZENİNİ KABUL ETMİYORUZ”

“Tüm zenginlikleri yaratanlar olarak içinde yaşamaya mahkûm edildiğimiz açlık, yoksulluk, sefalet ve savaş düzenini kabul etmiyoruz” diyen Doğan, “Bizler; emeği azgınca sömürülen işçiler, yoksulluk girdabında boğulmak istenen emekçileriz. Bizler; üç kuruş emekli aylığı ile yaşam hakkı ayaklar altına alınmak istenen emeklileriz. Bizler; doğası, toprağı kapitalistlerin üç kuruş kâr hırsı uğruna yağmalanan köylüleriz. Bizler; geleceği gasp edilen gençler; evde, sokakta, işyerinde baskı, şiddet ve katliamlara uğrayan kadınlarız. Bizler sömürü çarkları dönsün diye en temel demokratik hakları yok sayılan; etnik, dinsel, mezhepsel çatışmalarla birbirine düşman edilmeye çalışılanlarız. Savaş ve saldırganlık politikalarıyla kıyıma uğrayan, yok sayılan halklarız. Türkü, Kürdü, Arabı,Rumu, Ermenisi ile; Alevisi, Sünnisi, Süryanisi ile her dilden ve her renkten emekçiler olarak dünyayı emeği ile var edenleriz” dedi.

“PATRONLARI ZENGİN ETMEYE DEVAM EDİYORLAR”

Uyguladıkları programın adı konulmamış bir IMF programı olduğunu vurgulayan Songül Doğan, şunları söyledi:

“İnşa etmeye çalıştıkları servet sefalet kutuplaşmasını daha da derinleştirecek emek düşmanı bir rejimdir. Çalışma ve yaşam koşullarımız her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Aldığımız ücretlerle bırakın insanca bir yaşam sürmeyi nefes almak bile imkânsız hale geliyor. Enflasyon canavarı belimizi bükmeye, çalışma ve yaşam koşulları ağırlaştıkça iş cinayetleri artmaya devam ediyor.

Ama onlar, bu ülkede açlık sınırının altında ücretlerle çalışmak zorunda bırakılan milyonlar yokmuş gibi çıkıp enflasyonun nedenini ücret zamları olduğunu iddia ediyorlar. Fedakârlık adı altında bu ülkenin işçisinden, emekçisinden, emeklisinden göz göre göre çalmaya devam ediyorlar.

Geçtiğimiz haftalarda bir Orta Vadeli Program açıkladılar. Bugünlerde 2025 Bütçe Tasarısı mecliste, önümüzdeki günlerde yeni asgari ücret için tespit komisyonu toplantıları başlayacak. Ve buralarda kurdukları her cümle, yazdıkları her satır ile bizden çalmaya, patronları zengin etmeye devam ediyorlar.

“KRİZİN FATURASINI KRİZE NEDEN OLANLAR ÖDEMELİ”

Emeği ile yaşam kavgası veren işçilerden, emekçilerden daha ücreti eline geçmeden vergisi kesilirken, vergi afları ve indirimleri ile trilyonlarca lirayı sermayedarlara hibe ediyorlar. Artan oranlı vergilerle, dolaylı vergilerle işçiler, emekçiler her geçen gün daha fazla yoksullaşırken eğitimi, sağlığı, ulaşımı patronların insafına terk ediyor, kamu hizmetlerine dair sorumluluklarının hiçbirini yerine getirmiyorlar.

Ve bu emek düşmanı rejim devam etsin diye, sırf patronlar daha da fazla kazansın diye çalışma koşullarını daha da ağırlaştıracak düzenlemeler çıkarmaya hazırlanıyorlar. Ajandalarında yeni esnek üretim saldırıları var. Ajandalarında güvencesiz çalışma biçimleri var. Ajandalarında kıdem tazminatı hakkımızın gasp edilmesi var. Ajandalarında daha az ücret, daha çok sömürü için ne gerekiyorsa o var.

Bizler, bu emek düşmanı politikaları kabul etmiyoruz. Krizin faturasını doymak bilmez kâr hırsları ile bu krize neden olanlar ödemeli diyoruz.”

“BASKI VE ZORBALIK İLE BÜTÜN BİR TOPLUMU ÇÜRÜTÜYORLAR”

İktidarın işçiyi, emekçiyi ırkıyla, mezhebiyle bölüp parçalarken kendisi İsrail’e ticaret gemilerini göndermeye devam ettiğinin belirten Songül, Bu emek düşmanı rejim sadece ücretlerimizi düşürüp çalışma ve yaşam koşullarımızı ağırlaştırmıyor. Ayakta kalabilmek için, sömürü çarkının işlemeye devam etmesi için bir baskı ve zorbalık düzeni tahkim ediyor. Baskı ve zorbalık ile insana dair her şeyi yok ediyor, bütün bir toplumu çürütüyor.

Emeğinin hakkını istediği için, sendikalaştığı için işçinin karşısına barikat kuruyor; doğasına sahip çıkan köylüye saldırıyor, rezerv alan adı altında evlerine el koyuyor. Soruşturma ve yasaklarla, MESEM adı altında işletilen sömürü mekanizmalarıyla gençliğin, şiddet sarmalı ile kadınların ve LBGTİ+’ların gelecek umudunu yok ediyor. Rant uğruna üç günlük bebeklerimizi çetelerin elinde ölümünü seyrediyor. Seçme seçilme hakkına bile tahammül edemiyor, seçilmiş belediye başkanlarını sudan gerekçelerle görevden alıyor, bir kayyım rejimi inşa ediyor” dedi.

“SOKAKLARDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

İktidarın toplumda göçmen karşıtlığını kışkırtırken, göçmenlerin emeği üzerinden yeni rant alanlarının hesabını yaptığını belirten Doğan, “Başta Kürt halkı olmak üzere ezilen halkların haklı ve onurlu taleplerini inkâr ve imha politikaları ile yok sayarken kışkırttığı savaş politikaları ile silah tekellerini zengin etmeye devam ediyor. Her yıl ödediğimiz vergilerimizden trilyonlar sırf onları daha çok kazansın diye, sırf işçi ve emekçiler o savaş politikalarının esiri olup baskı ve zorbalık düzenine ses çıkarmasınlar diye peşkeş çekiliyor” diye ekledi.

İnsanca yaşamak istediklerinin altını çizen Songül Doğan, “Haklarımız, geleceğimiz ve onurumuz için sokaklarla olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“ARTIK BIÇAK KEMİKTE”

KESK adına konuşan sendika başkanı Ahmet Karagöz, “Umarım bu etkinlik birilerine ders olur. Açık sefalet diz boyu. Ülkeyi yönetemeyenlerin yoksulluğu yönettiği bir dönemdeyiz. Artık bıçak kemikte, artık sabretmeyeceğimizi bildirmek istiyorum.  Bütçelerin bu ülkenin emekçisinin bütçesi olmadığını, öğrencilerin bütçesi olmadığını görüyoruz. Bütçenin patronların bütçesi olduğunu hepimiz biliyoruz. KESK olarak 30 Kasım’da Ankara’da bütçe kapsamında bir miting düzenleyeceğiz. Bu ülkenin bütçesinin sermayeye aktarıldığı bir dönemi yaşıyoruz” diye konuştu.

10 kişinin işten çıkartılmasının ardından 19 Eylül’den beri grevde olan As plastik işçilerinin mesajı okundu. Grevdeki işçiler mesajlarında direniş çağrısı yaparak birlikte mücadele vurgusu yaptılar.

Emekliler Meclisleri Sendikası ise “Emeklilerimizin sefalet ile sınanmaktadır. Emekliler sorunları görmezden gelinmiştir” diyerek emeklilerin sorunlarına vurgu yaptı.

Buluşma işçilerin konuşmalarının ardından sona erdi.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak