PİRHA – İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Taksim Hill Otel’de düzenlediği deklarasyonda herkesi 16 Kasım’da belediyelere atanan kayyımlar için Esenyurt’ta yapılacak buluşma ve 8 Aralık’ta Kartal’da yapılacak İnsanca Yaşam Mitingi’ne katılmaya çağırdı.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 16 Kasım’da belediyelere atanan kayyımlar için Esenyurt’ta yapılacak buluşma ve 8 Aralık’ta Kartal’da yapılacak İnsanca Yaşam Mitingi’ne ilişkin Taksim Hill Otel’de basın toplantısı düzenledi.
Basın metnini Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros okudu.
“TÜRKİYE ADIM ADIM UÇURUMA SÜRÜKLENİYOR”
Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, AKP-MHP iktidarının emekçilerin en önemli kazanımlarına ve bütün sosyal/ekonomik haklarına bir avuç sermayedarın çıkarı uğruna açtığı savaşın büyüdüğüne dikkat çekerek Türkiye’nin adım adım uçuruma sürüklendiğini söyledi. Barbaros, devamında şunlara yer verdi:
“Bakan Şimşek, ağzını her açtığına “vergiyi tabana yaymaktan” bahsediyor. Neymiş, vergilendirilmeyen alanların vergilendirilmesiyle sorunlarımız çözülürmüş! Şimşek programının uyguladığı vergi politikası ortada; Türkiye yandaşlar, bankalar, karaborsacılar, mafyalar için bir vergi cennetine döndü! Sermaye kesimlerinin, iktidar yandaşı ve destekçisi patronların vergileri bir bir “affediliyor.” Koca koca sanayi odası başkanlarının şirketleri kâr rekorlarına rağmen tek kuruş vergi ödemiyor! “Kaynağımız yok” diye “tasarruf” diye emekçinin servisine, okulların temizlik giderlerine, çocukların yemek hakkına göz diken iktidar, 2024’te “vergi indirimi, muafiyeti, istisnası” adı altında 2.1 milyar TL’lik vergi gelirinden vazgeçiyor! Ancak mesele emekçilere gelince durum değişiyor. “Vergi kılıcı” emekçinin üzerinde sallanıyor.
Ortalama bir işçinin ücretinin neredeyse üçte biri vergilerle geri alınıyor. İktidar için vergi demek “emekçiye soygun” demek, “vergide adalet” demek ekonomik sorunların bütün yükünü emekçiler ödesin, vergi yüküyle ezilsin demek! Dur diyelim! Vergide adalet için, yoksulluk sınırının altındaki ücretlerin vergi dışı tutulması için, artan oranlı servet vergisi için birleşelim!
BU İKTİDAR PROGRAMINA KARŞI BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYORUZ
2025 bütçesi meclise getirildi, 17 bakanlığın bütçesi komisyonda tartışılmaya başlandı. Daha komisyona gelmeden bile 2025 bütçesinin halktan alınıp yandaşa, sermayeye hortumla aktarılmasının bütçesi olduğunu görüyoruz! Geçen yıl 7,4 trilyon olan vergi gelirlerinin 11,2 trilyona çıkarılması amaçlanıyor. Şirketlerin, sermaye sahiplerinin, bankaların vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı sadece %12 iken neredeyse %50 oranında vergi artışı planlanıyor. O zaman kim karşılayacak bu artışı? Tabi ki işçiler, emekçiler! İktidar sözcüleri “aslan payını eğitime ve sağlığa ayırıyoruz” diye böbürlenirken okullara temizlik personeli bile atanmıyor, yurttaşlar devlet hastanelerinden randevu almak için üç aylık sıralara giriyor. İki bakanlığın da bütçesinin merkezi plandaki payı yerinde sayarken Savunma Sanayi bütçesi geçen seneye göre %80 artışla 1,6 trilyon, Diyanet’in bütçesi 6 bakanlığı sollayarak 130 milyar TL olarak planlanıyor. 2025 bütçesinde iktidar yine “muafiyet, istisna, teşvik” adı altında 2,8 trilyon TL’lik gelirden yandaşları, sermayeyi memnun etmek adına vazgeçiyor. 2025 bütçesi, iktidarın emekçilere, halka açtığı savaşın belgelerinden biridir. 2025 bütçesi, emekçilerin sosyal/kamusal haklarına çökmenin, nedense hep emekçileri vuran “tasarruf” yalanının, bütçe açığının vergi soygunuyla telafi edilmesinin bütçesidir!
Artık yeter! Bu ülke bir avuç iktidar bürokratının, yandaş, işbirlikçi sermaye gruplarının, holdinglerin, vurguncuların, soyguncuların, para babalarının, suç örgütlerinin çiftliği değildir. Bu ülke, emeğiyle hayatta kalmaya çalışan, alın teriyle geçinen emekçilerindir! Emekten, demokrasiden, barıştan yana olan herkesi, ülkemizi uçuruma, emekçileri savaş, sömürü ve işsizlik cenderesine sürükleyen bu iktidar programına karşı birleşmeye çağırıyoruz. Dur diyelim! Bu savaş bütçesine karşı, sağlık ve eğitim başta olmak üzere emekçilerin, halkın yararına bir bütçe için birleşelim!
HERKESİ 16 KASIM’DA ESENYURT’TA, 8 ARALIK’TA KARTAL’DA MİTİNGİNDE BULUŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ
31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından Hakkari ile başlayan, Esenyurt Belediyesi ile devam eden saray iktidarının kayyım darbesine Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Halfeti Belediyesi de eklendi. Bütün bu yaşananlar iktidarın ve arkasındaki sermaye güçlerinin sömürülen ve ezilen halk kitlelerine yönelik saldırılarını artıracağını gösteriyor. Erdoğan ve cumhur ittifakı tüm devlet imkanlarını, medyayı ve yargıyı kullanarak muhalefeti bölmeyi, zayıflatmayı amaçlıyor ve “terörle mücadele” manipülasyonu ve aldatmacası ile siyasal alanı dizayn etme girişimlerini sürdürüyor. Halkın iradesini gasp eden kayyım darbesi de bu amaç için kullanılan başlıca yöntemlerden biri olarak karşımızda duruyor.
Kayyımlara geçit yok, irademize sahip çıkıyoruz diyerek mücadele eden emek-barış ve demokrasi güçleri olarak, sermayenin saray iktidarının topyekûn saldırıları karşısında muhalefet güçlerinin en geniş zemindeki ortak mücadelesinin çok önemli olduğunu biliyoruz. Herkesi Esenyurt’ta sürdürülen Demokrasi Nöbeti’ni güçlendirmeye ve 16 Kasım’da Esenyurt Meydanı’nda buluşmaya çağırıyoruz.
Gerçek bir demokratikleşme, halklar arası eşitlik ve kalıcı bir barış ancak birleşik ve örgütlü mücadele ile sağlanabilir. Geleceğimiz için, demokratik hak ve özgürlükler ve adalet için mücadele birliğini güçlendirelim! Bu düzeni değiştireceğiz! Kayyımlara, düşük ücretlere, vergi soygununa karşı; halk için demokrasi, halk için bütçe! 8 Aralık’ta Kartal’da insanca yaşam mitinginde buluşalım!”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.