Alevi Haber Ajansi

Cumartesi Anneleri: Fehmi Tosun’a ne oldu?-VİDEO

PİRHA-Cumartesi Anneleri’nin 1021. Hafta eyleminde 29 yıl önce gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun için adalet istendi. Açıklamada, “Zamanaşımının arkasına saklanmayın, Fehmi Tosun’un akıbetiyle ilgili etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapma yükümlülüğünüzü yerine getirin” denildi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle başlattıkları ve Türkiye’nin en uzun soluklu eylemi olan Cumartesi Anneleri’nin mücadelesi, 1021. haftada devam etti.

Galatasaray Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında, 29 yıl önce gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun için adalet istendi.

1021. hafta buluşmasının basın açıklamasını, Cumartesi İnsanlarından Sebla Arcan okudu.

“FEHMİ TOSUN ZORLA ARACA BİNDİRİLEREK GÖTÜRÜLDÜ”

Sebla Arcan, 1021. haftada, inkar ve cezasızlık politikalarına karşı üç kuşaktır hakikat ve adalet mücadelesi yürüten Tosun Ailesi’ne eşlik ettiklerini belirterek açıklamanın devamında şunlara yer verdi:

“35 yaşındaki 5 çocuk babası Fehmi Tosun, Lice’nin Licok köyünde yaşıyordu. Köylerinde yaşama olanakları yok edilen Tosun Ailesi İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Fehmi Tosun, 19 Ekim 1995 sabahı yakın arkadaşı Hüseyin Aydemir ile birlikte Avcılar’daki evinde kahvaltı etti. Kahvaltı sonrası, iki arkadaş birlikte evden ayrıldı ve bir daha geri dönemedi. Fehmi Tosun, aynı günün akşamında, silahlı, telsizli, sivil giysili üç kişi tarafından 34 UD 597 plakalı beyaz Renault marka bir araçla evinin önüne getirildi. Bu kişilerle birlikte evin bahçesine doğru ilerlerken, kendisini gören eşi ve çocuklarına “Beni öldürecekler!” diye bağırdı. Onlar yanına koşunca Fehmi Tosun zorla araca bindirilerek götürüldü.

“GÖZALTINA ALINDIĞI İNKÂR EDİLDİ”

Hanım Tosun, hemen Avcılar Karakolu’na giderek eşinin kaçırıldığını bildirdi. Eşini kaçıran aracın plakasını verdi ve duruma müdahale edilmesini istedi. Ancak, polisler, plakayı kontrol ettikten ve bazı telefon görüşmeleri yaptıktan sonra “Bizim yapacağımız bir şey yok” diyerek olaya müdahale etmediler. Hanım Tosun ve İnsan Hakları Derneği, tüm yasal yollara başvurarak, olayı hükümetin ilgili birimlerine ve kamuoyunun gündemine taşıdı. Ancak, Fehmi Tosun’un gözaltına alındığı inkar edildi ve kendisinden bir daha haber alınamadı.

“AİLE, AYM’DEN DE SONUÇ ALAMADI”

İç hukuk yollarından sonuç alamayan aile, AİHM’e başvurdu. 2003 yılında sonuçlanan davada, hükümet AİHM’e verdiği savunmada “Hükümetimiz, Fehmi Tosun’un kaybolması olayının meydana gelmesinden dolayı üzgündür. Bir kimsenin kaybolması olayı hakkındaki soruşturmanın eksik yapılmasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesinin ihlalini oluşturduğu kabul edilmektedir dedi. AİHM’de Fehmi Tosun’un yaşam hakkı ihlali ile ilgili devletin sorumluluğunu kabul eden AKP iktidarı Fehmi Tosun dosyasında etkin bir soruşturma yapılmasını sağlama yükümlülüğünü yerine getirmedi. Zamanaşımı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilen dosya kapatıldı. Takipsizlik kararlarına yapılan itirazlar reddedildi. İdari ve yargısal yollarının tamamını tüketen aile, Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvurudan da sonuç alamadı.

“ZAMANAŞIMININ ARKASINA SAKLANMAYIN”

Fehmi Tosun’un gözaltında kaybedilişinin 29.yılında, adli ve siyasi makamlara sesleniyoruz: Zamanaşımının arkasına saklanmayın, Fehmi Tosun’un akıbetiyle ilgili etkin bir soruşturma ve kovuşturma yapma yükümlülüğünüzü yerine getirin. Kaç yıl geçerse geçsin; Fehmi Tosun için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”

“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Tosun ailesinin avukatı ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin açıklama sonrası şunları söyledi:

“Gözaltında kaybetme sistematik olarak işleniyor. Fehmi tosun dosyası bir çok dosyadan farklı. Fehmi tosun beni öldüreckler deyip delil bıraktı ve plaka vardı. Kızı Besna tanıktı mahkeme bunu kabul etmedi. Sadece kaçıranlar değil savcılar hakimlerde suçlu. Uluslararası hukuku eleştirmek gerekiyor AİHM sağcı aimadan çok etkilendi. Bu politikaya karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.”

“CEZASIZLIK ALGISINI BÖYLE Mİ YIKACAĞIZ?”

Besna Tosun, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’e seslenerek “Hesap sormak için buradayız. 29 yıl önce anneler için oturup oturup giderler demişti biz buradayız senin katil olduğunu söylemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi. Tosun, Recep Tayyip Erdoğan’a da seslenerek “Sayın Cumhurbaşkanı cezasızlık algını yıkmalıyız dedi jitem dosyasında beraat kararı onaylandı. Cezasızlık algısı böyle mi yıkacağız? Toplumun güvenlik ve adalet algısını yıkmak boynumuzun borcu dedi evet boynunuzun borcu. Katiller yargılanmadıysa toplum sustuğu içindir. Hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız. Annelere karşı hepimizin borcu var. Bunlar insanlığa karşı işlenen suçlar. İnsanlığa karşı işlenen suçun tanığıyım dinlenmedim bile. 6 yıldır diyalog kurmaya çalışıyoruz, cezalık algısını böyle mi yıkacağız?” diye konuştu.

1021. Hafta buluşması Galatasaray Meydanı’na karanfillerin bırakılmasıyla son buldu.

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak