PİRHA-Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şubesi/Ana Fatma Cemevi’nde Çorum Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı.
Çorum’da ülkücüler tarafından 1980 Mayıs-Temmuz aylarında yapılan katliam sonucu çoğu Alevi olmak üzere resmi kaynaklara göre 57 yurttaş yaşamını yitirdi, yüzlerce insan yaralandı. Saldırılar sonucu Alevi ve solculara ait çok sayıda ev ve işyeri de kullanılamaz hale getirildi.
Çorum Katliamı’nda hayatını kaybedenler 44. Yılında Ankara’daki Ana Fatma Cemevi’nde anıldı. Çerağların uyandırılmasının ardından katliamda kaybedilenlerin anısına saygı duruşunda duruldu.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şubesi Başkanı Mustafa Karabudak açılış konuşmasını yaparak, “Aleviler olarak sürekli katledildiğimiz için günde bir anma yapıyoruz. Geçmişten bugüne tüm iktidarlar bizleri asmışlar, kesmişler, yakmışlar. Bizim de amacımız acıları tazelemek değil unutturmamak adına anmalarımızı yapıyoruz. Katledilen canlarımızı anıyoruz bugün de Çorum’da katlettiğimiz canlarımızı anacağız“ dedi.
“ALEVİ İNANCI İNSAN OLMANIN FELSEFESİDİR”
DAD Örgütleme Sekreteri Şükriye Ercan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Tüm katliamlar yaşamlarımızda önemli izler bırakmıştır. Astılar kestiler olmadı yaktılar, olmadı sürdüler. Devletin geçmişten bugüne iç tehdit olarak gördüğü Alevi inancı o günden bugüne, katliamlarla, ötekileştirmelerle devam ediyor. Bugün bu devlet anlayışı katliamları, yakmaları, idamları geçmişten devraldı, Osmanlı’dan devraldı Cumhuriyet’le devam etti. Bugün devlete kesinlikle Alevilerin birliği, dirliği dert olmuş durumda. Alevi köylerinde ve Alevilerin bulunduğu yerlerde yokluk, yoksulluk diz boyu hepimiz çok iyi biliyoruz. Devlet Alevileri kendi yanına çekerek kendi Alevisini oluşturma peşinde. Maalesef bu tekçi, dinci, Türkçü bu imhacı zihniyetin yanında olan Aleviler vardır. Özümüzü dara çekiyoruz. Alevilere, solculara, sosyalistlere, Kürtlere, bu ülkenin ötekilerine karşı olanlar gibi düşünmüyoruz. Alevi inancı, Alevi yolu insan olmanın felsefesidir.”
“ÇOK KAYIPLAR VERDİK”
Çorum Katliamı’nda fırında yakılarak öldürülen Veli Solmaz Dede’nin yeğeni Hanım Ateş ise katliamda yaşanılanları anlatarak, “O dönem can pazarıydı. Sünniler, faşistler kadınları alıp şişleyip tarlaların içine atardı. Veli dayım komşuları tarafında yardım istenilerek tuzak kurulmuş. Dayımı fırına sokmuşlar diri diri. Köyümüzü yakmaya çalışmışlar. Çok acılar yaşadık. Çok kayıplar verdik “diye konuştu.
“KATLİAMIN İÇİNDE BİZZAT DEVLET VARDIR”
HDP 27. Dönem Milletvekili Kemal Bülbül, Alevi toplumunun politik bir aktivite içinde olması gerektiğine vurgu yaparak, “Çorum Katliamı’nda, Gazi Eke’nin ifade ettiğine göre katliamda 82 kişi katledilmiş ama resmi rakamlara göre 57 kişi olarak bildiriliyor. Biz katliamları daha çok kronolojik olarak ele alıyoruz oysa bunun siyasi, sosyal ve güncel yönleri var. Çorum bilerek seçilmiştir. Çorum demografisi nedeniyle, siyasal nedenlerle seçilmiştir. Bazen devletin parmağı var diyorlar. Devletin parmağı yok, polisin ve askerin de parmağı yok bizzat kendisi var parmağı ne demek. Kendisi bizzat işin içerisinde, koordinatörü, yöneticisi. Yakın dönem katliamlarına bir bakalım Maraş, Malatya, Adıyaman’da da girişimde bulunuldu, Sivas, Yozgat, Tokat, Amasya, Çorum bu güzergâhtır. Niye bu güzergâh? Bu, Baba İshak ve Baba İlyas’ın yürüyüş güzergâhıdır. Bu güzergâhtan Selçuklu’nun sarayına yani Konya’ya gitmektedir. Cumhuriyeti kurmak için de bu güzergaha ihtiyaç vardır, Kürt sorununu çözmek için de bu güzergaha ihtiyaç vardır, bu güzergah çok kimliklidir. Burası Türkiye’nin demokrasisinin fay hattıdır.
Alevi kurumlarının uygulanabilir, yürütülebilir bir eylem, bir eğitim takvimi, bir ortaklaşma takvimine ihtiyacı var. Çorum Katliamı bence Celali İsyanlarına dair Osmanlı’nın sistematik devamıdır” dedi
Anma deyişlerin okunması ve lokmaların pay edilmesinin ardından sona erdi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.