PİRHA-Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Gazi Şehitleri Cemevi Yöneticisi Eren Odabaş, 10 Şubat’ta tutuklandı. Eşinin hapishanede insanlık dışı şartlarda kaldığını dile getiren Özge Kar, “Kanser hastası ve kalbinde nabız düşüklüğü, aort kökünde genişleme olmasına rağmen eşim tutuklandı. Eşim Silivri’de kalıyordu bir anda dosyanın kalabalık olduğu bahanesiyle Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’ne sürgün edildi” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Gazi Şehitleri Cemevi Yöneticisi Eren Odabaş, tedavi hakkının sağlanması için tahliyesini talep ediyor.
Tutuklanmadan önce agresif fibromatozis (yumuşak doku tümörleri) tedavisi gören Odabaş, şu anda Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor.
Eren Odabaş’ın eşi Özge Kar, PİRHA‘ya konuştu.
“KANSER HASTASI OLDUĞUNU BİLMELERİNE RAĞMEN TUTUKLANDI”
Eşinin 6 Şubat tarihinde gözaltına alınıp 10 Şubat’ta tutuklandığını söyleyen Özge Kar, “Emniyette ve savcılıkta sordukları tek şey Çağlayan’a saldırı yapanları tanıyor musunuz ve saldırıyı nereden duydunuz sorularıydı. Saldırı yapanları tanımadığını ve olayı haberlerden duyduğunu söylemesine, bakmakla yükümlü bir ailesi olduğunu bilmelerine ve kanser hastası ve kalbinde nabız düşüklüğü, aort kökünde genişleme olmasına rağmen eşim tutuklandı. Eşim Silivri’de kalıyordu bir anda dosyanın kalabalık olduğu bahanesiyle Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’ne sürgün edildi” dedi.
“İNSANLIK DIŞI ŞARTLARDA KALIYOR”
Eşinin hapishanede insanlık dışı şartlarda kaldığını dile getiren Özge Kar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tek başına kalırken banyoda nabzı düşüyor ve gardiyanlar tarafından bulunuyor. Ardından 3 kişilik yere alınıyor ama 3 kişilik yerde de şikayetleri geçmeyip artmış. Üstelik tümörün bulunduğu bölgedeki yoğun ağrısından dolayı uyuyamıyor ve hareket alanı dar olduğundan dolayı da bacağı çok ağrımakta. Hastaneye sevki ise görüşe denk geldiği için kendisiyle görüşemedim. Sabah hastanede işi bitmesine rağmen akşama kadar beklendi ve görüşümüz yaptırılmadı. 5 Mart Salı günü hastane randevusu vardı ancak götürülmedi. Daha sonra açık görüş gününün sabahı gardiyanlar gelip hastaneye gideceksin demiş ancak eşim gitmiyorum deyince başka bir gün kalmamış gibi görüş günü olan haftaya cuma götüreceğiz demişler.”
NE OLMUŞTU?
Eren Odabaş, İstanbul Adliyesi’ne 6 Şubat’ta düzenlenen saldırının ardından açılan soruşturma kapsamında İstanbul’daki evinden gözaltına alındı.
Odabaş, hakimlikteki ifadesinde, failleri tanımadığını, hem kendisinin hem babasının kanser tedavisi gördüğünü, ayrıca çok yoğun çalıştığını ve bahsi geçen kişilerle görüşmediğini söyledi. Kullandığı şirket aracının güzergahlarına bakılmasını talep etti.
Odabaş 9 Şubat’ta tutuklandı. Önce Marmara (Silivri) Cezaevine götürüldü. Kısa süre sonra da Ankara’daki Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevine sevk edildi. Tutuklanmasının ardından işten çıkarıldı.
Eren Odabaş, bağımsız hekime muayene olmak talebiyle avukatı aracılığıyla Ankara Tabip Odası’na ve Türk Tabipleri Birliği’ne başvurdu.
Tedavi hakkının sağlanması için yaptığı tahliye başvurularının yanı sıra hem eşi ve 1 yaşındaki kızının yaşadığı hem de tedavisinin sürdüğü İstanbul Tıp Fakültesine erişim açısından İstanbul yakınındaki bir cezaevine sevk edilmek üzere de dilekçe verdi.
Cihan BERK/İSTANBUL
Yoruma kapalı.