PİRHA- Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Xızır aylarına dair açıklama yaptı. FEDA, “Alevilerin fişlendiği, köyleri ve evlerinin işaretlendiği, şeriat bildirilerinin dağıtıldığı, zorunlu din dersleri, ÇEDES üzerinden kültürel ve inançsal soykırımın dayatıldığı bu süreçte gelin birbirimizin Xızır’ı olalım” çağrısında bulundu.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), ‘Ya Heq/Haq, Ya Xızır’ başlığıyla bir yazılı açıklama yaptı.
“Alevi inancının evliya, enbiya ve ziyaretleri arasında en önde gelen kutsalı Xızır’dır” denilen açıklamada “Xızır, darda ve zorda olanın yardıma çağırdığı, barışın, paylaşmanın ve ortaklaşmanın kutsalı, mazlumların can yoldaşıdır. Mazlum ve mağdur halklar, Xizir’e duydukları yüksek güven ve kutsiyetten hareketle Şubat ayına Xızır ayı derler. Raa(Rêya)Heq- Alevi inancı; cümlesinde Heq/Haq’ı gördükleri için tüm varlıklara kutsallıkla yaklaşır, cümle canla ikrarlaşmanın inancıdır. Raa/Rêya Heqî-Alevi inancı; “Ya Xizir‘e/Xiziro Kal diye yakarışta bulunduğu Xızır, sadece insan için değil, tüm doğa ve eko-sistem için kutsal kabul edilir” denildi.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), ‘Ya Heq/Haq, Ya Xızır’ başlığıyla yayınlandığı açıklamanın tamamı şöyle:
“XIZIR DOĞADA ÇEŞİTLİLİĞİN YANSIMASI OLARAK GÖRÜLÜR”
Xızır’ın aynı zamanda doğada ve eko-sistemdeki çokluğun ve çeşitliliğinde yansıması olarak görülmektedir. Biz Aleviler; “her an ve her yerde hazır ve nazır”, “cantêzik” olduğuna inandığımız Xızır’ı karda, tipide, denizde ve doğal afetlerde; “Ya Xızır’ ê kelek û gemîyan” diye çağırırız. Raa Heqî-Alevilerin yaşadığı Toros-Zagros dağ silsilesinde, kış mevsiminde tipi ve fırtına hiç eksik olmaz. Bu aylarda yardıma çağrılan Xızır için hem oruç tutulur, hem de Pîrler talip topluluklarını ziyaret eder, Cem yürütür, onları ortak yaşamda buluştururlar. Xızır Cemi’nde Aleviler siyasal, sosyal, kültürel, inançsal ve maddi-manevi sorunlarını devletli sistemin hukukuna muhtaç kalmadan çözüme kavuştururlar. Şubat ayında Xızır için üç gün oruç tutan canlar, mümkün olduğunca kötülüklerden uzak, ahlaklı ve temiz kalpli olmayı esas alırlar. Xızır Orucu’nun lokmasını dağıtmadan önce, varsa evin kedi ve köpeği doyururlar. Evin pencere önlerine kuşlar için, evin uygun köşesine, ya da odalardan birine evliyalar için lokma indirilir. Önce komşulara, sonra hane halkına lokma pay edilir.
“HIZIR SADECE DAR GÜNÜ DOSTU DEĞİLDİR”
Raa/Rêya Heqi Alevi inancında tüm canlıları gözeten, onları pay ve hak sahibi gören ortaklaşmacı bir toplumsallık söz konusudur. İnanç sahipleri kendilerinden ve ailesinden önce, cümle alemde darda ve zorda olanlara, çaresiz ve kimsesizlere, kapı komşuları ile tanıdıklarına dua eder, sonra ailesi ve kendisi için dilekte bulunurlar. Bütün bu hizmetleri üreten, onları çocuklarına aktaran, sürdürüp toplumsallaştıran kadındır. Bugüne değin inanç ve inanç değerleri sürdürülmüşse, bunun önemli nedenlerden bir Pîr ocaklarıysa, diğer bir nedeni de kadındır. Kadın, Şubat’ta düşen cemre ile birlikte doğadaki döngüselliğin neden olacağı bolluk ve bereketi karşılamada, kendisini sürece katmada Xızır aşkı ile hareket eder.
“XIZIR BOLLUĞUN VE BEREKETİN DE KUTSALIDIR”
Xızır Orucu’nun üçüncü günü akşamı, musahipler/misahibler yanlarına niyaz/miyazını alarak musahiplerine giderler. Evine gittikleri musahiplerine ve birinci derecede yakınlarına hediye götürürler. Ziyarete gittikleri müsahip evi Xızır için kurban keser, çeşitli hediyeler sunar. Bütün bunlar Xızır’ın korku ve cezanın değil, barışın, paylaşmanın ve ortaklaşmanın kutsalı olduğuna inandıkları için yapmaktadırlar. Xızır’dan korktukları için değil, onun sırrına ermek istedikleri için üç gün oruç tutar, cem yürütürler. Xızır sadece dar günün dostu da değildir. O aynı zamanda bolluğun ve bereketin de kutsalıdır. Bir Alevi, misafir olduğu evin ikramı sonrasında, teşekkürle birlikte, “Xane Xizir bo/be,”(Hızır’ ın hanesi olsun) dileğinde bulunur. Alevilerin fişlendiği, köyleri ve evlerinin işaretlendiği, şeriat bildirilerinin dağıtıldığı, zorunlu din dersleri, ÇEDES üzerinden kültürel ve inançsal soykırımın dayatıldığı bu süreçte gelin birbirimizin Xızır’ı olalım. Gün; “Bir olmanın, iri olmanın, diri olmanın” günüdür.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.