Alevi Haber Ajansi

‘Referandum Aleviler için bir dönüm noktası’

Nisan ayında yapılması planlanan referandumda en net tavrı Aleviler koyacak. Alevi kanaat önderlerinden Müslüm Doğan ve Ali Kenanoğlu, Siyasal İslam kuşatmasına karşı, Alevilerin hayırlı bir sonuç için topyekün görev almaları gerektiğini söyledi.
Anayasa değişikliği maddeleri Meclis Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen iki oturumda oy çokluğuyla kabul edildi. Şimdi ülkeyi bir referandum süreci bekliyor.

Referandum yaklaştıkça toplumun farklı dinamikleri; sendikalar, dernekler, siyasetçiler ve inanç çevreleri kararlarını açıklayıp, çalışmalara başladılar.

Bu referandum Türkiye’de her dönem yok sayılan ve ötekileştirilen Aleviler açısından da çok önemli bir yerde duruyor. Yıllardır Sünni İslam kıskacında asimile edilmeye çalışılan Alevi toplumu, bu sefer daha derinlikli bir çemberin içine alınmayla karşı karşıya.

Bu farkındalıkla geçtiğimiz günlerde, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Alevi Kültür Derneği (AKD), Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) gibi çok sayıda Alevi kurumu gerçekleştirdikleri bir toplantıyla, başkanlık sistemine ilişkin tavırlarını ‘hayır’ olarak deklare ettiler.

Biz de referandum sürecini ve çıkan sonucun Alevilere etkisini, Alevi kanaat önderlerinden Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği ve Hubyar Vakfı kurucusu Ali Kenanoğlu ve HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ile konuştuk.

‘ALEVİLERİ DAHA FAZLA KUŞATACAKLAR’

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, Alevilerin beklentilerinin yapılacak olan Anayasa değişikliğinde kesinlikle karşılanmadığına vurgu yaparak, yeni anayasayla yeni bir devlet düzeninin geleceği ve bunun adının Siyasal İslam olduğunu söyledi. Doğan, şunları aktardı: “Yeni bir sistem denenecek. Devletin ideolojisi değişmiştir. Devletin yeni ideolojisi; inançları ve ideolojileri kendi çıkarları için kullanan, dinin özgün halinin dışındadır. Buna Siyasal İslam deniyor. Bu yeni sistem karşısında Alevileri daha da ağır bir süreç beklemektedir. Sünni İslam anlayışı bu kez Alevileri daha fazla kuşatıp; asimilasyon süreçleriyle karşı karşıya bırakacak. Aleviler yine yok sayılacak, Alevilerin kurumlarına karşı kuşatmalar devam edecektir” dedi.

‘BU SÜRECİ HAYIRLI GEÇİRMELİYİZ’

Alevilere bir çağrı yapan Doğan, yol ve öğretinin her zaman demokratik bir toplum düzeni istediğini vurgulayarak, “Özgür, demokratik bir gelecek inşasında bu süreç çok önemlidir. Biz, ‘hayır’la bu süreci inşa edersek, gelecekteki mücadelemiz çok daha iyi ve anlamlı olacaktır. Bu süreci hayırlı geçirmekten başka bir yolumuz yoktur” şeklinde konuştu.

‘ANAYASAL DÜZENLEME ŞART AMA’

Müslüm Doğan, bunca zaman ulus devletin tartışılmasının temel kaynağının; tekçi geçmiş ve bu geçmişi sürdürme niyeti olduğunu ifade ederek, Cumhuriyet’in Sünni bakıştaki tercihinin artık kabul edilemez olduğunu söyledi. Doğan şunları belirtti: “Anayasal bir düzenleme artık ihtiyaçtır. Nedir bu ihtiyaç, nasıl karşılanacak diye sorulursa, anayasal yurttaşlıkta hiçbir ırkın tanımlanmadığı, ortak vatanımızda yaşayan tüm etnik yapıların birlikte tanımlanacağı yani demokratik ulus olarak tanımlayabileceğimiz bir tanımlama sorunlarımızı çözecektir. Aynı sorun Aleviler için de söz konusudur. Ancak Cumhuriyet’in Sünni bakıştaki tercihi nedeniyle bu toplumu sürekli olarak bir asimilasyon sürecine tabii tutması ve Sünnileştirmesi artık kabul edilemez boyuta ulaşmıştır. Alevi toplumu özgür ve demokratik laik bir toplumda, özgün inancını yaşamak istiyor. Anayasal bir güvence istiyor. İnancının ve öğretisinin kurumlarını, erkanını yaşamak istiyor. Kurumlarının iadesini istiyor. Sonuç olarak eşit yurttaşlık temelinde inanç ve öğretilerinin tanınmasını istemektedir.”

‘GEÇMİŞİ ARAYACAK DURUMA DÜŞEBİLİRİZ’

Ali Kenanoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayımladığı müfredatlarının tamamına Aleviler olarak itirazlarının olduğunu dile getirerek, geçmiş dönemlerdeki müfredatların Aleviler açısından asimilasyonu dayatan bir yapıda olduğunu belirtti. Kenanoğlu: “Aleviler üzerinde bir asimilasyona yol açıyordu daha önceki müfredat. Bu mevcut müfredat bunun da ötesinde. Din dersleriyle ilgili bölümün ne olacağını henüz açıklamadılar. Bugünkü müfredata bakılırsa geçmişi aratacak türden. Aslında müfredatlar bir tarafa, bunları uygulayan öğretmenler konusu çok daha sıkıntılı. Dindar ve kindar nesil yetiştirme projesi, geçmişteki öğretmenleri aratacak uygulamalara sokacaktır. Biz bu müfredatı hem Alevilik açısından hem de genel olarak; çoğulcu, demokratik ve bilimsel eğitime sevk edecek bir müfredat olmadığını vurguluyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘BLOK HALİNDE ‘HAYIR’ OYU KULLANACAK TEK TOPLUM ALEVİLER’

Yapılması planlanan referandum ve yeni anayasanın, Aleviler açısından bir gelecek vaat etmediğine dikkat çeken Kenanoğlu, “Alevilerin özgün olarak yaşadığı, inançlarını özgürce yaşadığı ülkeler demokratik ülkelerdir. Bu yeni başkanlık sistemi ise; tek millet, tek toplum, tek inanç üzerine kurulan bir sistemi getirmektedir. Muhafazakar, milliyetçi bir toplum yaratmaktadır. Bu durum Alevilerin hayrına değildir. Blok halinde ‘hayır’ kullanacak tek toplum kesimi Alevlerdir. Bütün ideolojik siyasal farklılıklarına rağmen ‘hayır’ oyu kullanacaklardır. Aleviler nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kaldıklarını biliyorlar. ‘Hayır’ oyu vermekle kalmayacaklar. Alevi kurumları başkanlık sisteminin geçmemesi için de çalışma yürütecekler” şeklinde konuştu.

‘TOPYEKÜN GÖREV ALINMALI’

Ali Kenanoğlu, bu oylamanın Aleviler açısından bir dönüm noktası olduğuna vurgu yaparak, “Alevi kurumları bu konuda kendilerini sorumlu hissetmeli ve çalışma yürütmelidir. Bu seçim siyasi partiler üzerinden yürümeyecek. Aleviler bu sorumluluğu üstlenmeli. Birer siyasi parti gibi ‘hayır’lı bir sonuç çıkması için topyekun görev almaları gerekiyor.” dedi.

Özgür Aydın – ANF
Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak