PİRHA- Derviş Cemal Ocağı evladı Menşure Doğan, “Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olduğunda dünyayı kurtaramayacak ama en azından yaşadığımız sorunları telafi edecek diye düşünüyorum” dedi. Doğan, “Kemal Kılıçdaroğlu, daha olgun ve mütevazı davrandığı için halkın gönlünü kazanacağına inanıyorum. Seçimlerden sonra umarım yeni seçilecek cumhurbaşkanı ve yeni kurulacak parlamentoda adalet sağlanır” ifadelerini kullandı.
Türkiye 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi’ne kilitlenmiş durumda. Derviş Cemal Ocağı’na bağlı Menşure Doğan, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler ve sonrasında nelerin değişmesi gerektiğini PİRHA’ya konuştu.
“KILIÇDAROĞLU’NUN HALKIN GÖNLÜNÜ KAZANACAĞINA İNANIYORUM”
Siyasetin ülkedeki sorunları ince bir sanatla çözme işi olduğunu ifade eden Menşure Doğan, “Ancak şu anda yapılan siyaseti sanata benzetmek mümkün değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kibriyle kadınlara ve gençlere hakaret edebiliyor ama Kemal Kılıçdaroğlu daha olgun ve mütevazı davrandığı için halkın gönlünü kazanacağına inanıyorum. Sebepsiz yere cezaevinde yatan siyasetçiler var. İnsanları korkutmak için iktidarın karşısında kim varsa cezaevine atılıyor. Cezaevinde hasta tutsaklar var. Devletin büyüklüğü ve adaleti yurttaşına davranışıyla belli olur. Devletin savunmasız durumda olan yurttaşları korumaması devleti yönetenlerin ayıbıdır. Seçimlerden sonra umarım yeni seçilecek cumhurbaşkanı ve yeni kurulacak parlamentoda adalet sağlanır” diye belirtti.
“KÖY BOŞALTMALA İKİNCİ BİR 1938 KATLİAMI’YDI”
1994 yılı köy boşaltmalarının ikinci bir 1938 Katliamı olduğunu söyleyen Doğan, “Hesabı verilmeyen yüzleşilmeyen ve insanlık dışı vahşetin uygulandığı 1938’deki soykırımın farklı bir versiyonuydu bana göre. Ormanların talanını, yakılışını da ona benzetiyorum. İnsanın doğasının yakılması, belki başka yerlerde yalnız doğa olarak bakılıyor ama bizim inancımızda doğamız kutsal olduğu için doğanın talanı bizi ayrıca inanç olarak da yaralıyor. Alevi inancı insani değerler, vicdan ve onur taşıyan bir inanç olduğundan takdir edilecek bir inanç olmasına rağmen, devlet inancımızı ötekileştirmeye çalışıyor. Alevilik milyonlarca insanın inancıysa anayasada güvence altına alınması lazım. Halen seni öldürmeme rağmen neden bana biat etmiyorsun diyorlar. Eğer yaşanılan katliamlarla yüzleşilseydi bugün günümüzde köylerimiz yakılıp boşaltılmaz, ormanlarımız yakılmaz, inancımız asimile edilmezdi” dedi.
“DEVLETİN BASKISINI HATIRLATAN KALEKOLLAR VAR”
Menşure Doğan, konuşmasının devamında şunları dile getirdi:
“Dersim’de her dağda, her tepede mutlaka devletin baskısını hatırlatan kalekollar var. Demek ki yıllarca bize bu baskıyı sürdürecekler. Ana dilimiz zorunlu olarak eğitim dili olmalı başka yabancı dillerin eğitim dili olduğu gibi. Annelere ve babalara çağrım, evlerinde çocuklarıyla kendi ana dilleriyle konuşsunlar ki dilimiz unutulmasın. Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olduğunda dünyayı kurtaramayacak ama en azından insani yanı ve onuru kırılmış yanlarını bilerek, yaşadığımız sorunları telafi edecek diye düşünüyorum.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.