PİRHA- Antalya Kadın Platformu üyeleri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yaptıkları açıklamada, “Kadınların hukuksal haklarının gasp edildiği, kadını sadece aile ile tanımlayan, onu toplumsal alandan dışlayan gerici- ataerkil politikaların dayatıldığı, kadını güçsüzleştiren ve erkek şiddetine karşı savunmasız bırakmayı amaçlayan bu baskıcı ve çürümüş AKP-MHP iktidar bloğuna karşı kadın mücadelemizi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz” dedi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde saat 17.30’da Kışla önünde toplanan Antalya Kadın platformu üyeleri, sloganlar eşliğinde Attalos heykeline yürüdü.
Burada yapılan basın açıklamasında Antalya Kadın Platform adına açıklamayı Emine Narkaya yaptı.
“İNSANI VE DOĞAYI HİÇE SAYAN POLİTİKALAR YÜZÜNDEN BİNLERCE İNSAN ÖLDÜ”
Narkaya yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“Kadınlarının dayanışma ve mücadeleyi örgütledikleri renkleriyle, sözleriyle eylemleriyle bir araya geldiği isyanını eyleme dönüştürdüğü 8 Mart hazırlıklarımızın devam ettiği tarihlerde 6 Şubat günü 11 ili kapsayan, 20 Şubat günü Samandağ merkezli depremler yaşadık. Kapitalist ataerkinin rantı önceleyen insanı ve doğayı hiçe sayan politikaları on binlerce yaşamı sevdiklerinden bizlerden kopardı. Siyasi iktidarın doğal felaket diyerek kendi sorumluluğunu görmezden gelen tüm sorumluluğu doğaya atan, kader ile açıklayan tutumuna karşı bizler yaşanan kayıpların kapitalizmin doğa ve insan düşmanı politikalarının bir sonucu olduğunu bu haliyle sürdürülebilir olmadığını söylüyoruz ve söylemeye devam edeceğiz.
“ÇOK ÖFKELİYİZ”
Merkez üstü Pazarcık ve Elbistan olan ve tüm ülkeyi derinden etkileyen yıkıcı iki depremin ardından, öncelikli etkilenen illerde bulunanlar başta olmak üzere, zor günler yaşamaktayız. 11 ili kapsayan ve yaklaşık 16 milyon insanı etkileyen depremlerin sonucunda, on binlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarca insan evsiz kaldı ve geriye kalan milyonlarca insanın ruhsal durumlarında ise ağır travmalar bıraktı. Bu yıl, Kadınların Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü olan 8 Mart’a, etkilerinin hala sürdüğü ve uzun yıllar da sürmeye devam edeceği bu depremin ağırlığıyla, ataerkil kapitalist ülke düzeninin hayatlarımıza her anlamda kast ettiği, yaşamlarımızın iktidar ve sermaye nezdinde hiçbir şey ifade etmediği bilinci ve öfkesiyle giriyoruz!
“OHAL’İ KABUL ETMİYORUZ”
Depremden sonra ilk yapılan bölgede OHAL ilan edilmesi olmuştur. OHAL kararıyla halkın AKP Hükümetine yönelik tepkisinin görünmemesi, gerçeklerin kamuoyu önünde sergilenmemesi, medya organlarının yayınlarına yasak getirilerek sansürcü bir zihniyetin egemen olması istenmektedir. Ayrıca güvenlik gerekçesi bahane edilerek OHAL ilan ediyorsunuz, meraları ve ormanları yerleşim yeri haline dönüştürmeye, depremi yaşamış yakınlarını kaybetmiş, devlet kurumlarına karşı güveni tahrip olmuş milyonlarca insanı rant kapısı olarak görmeye devam ediyorsunuz. İktidar bu uygulamalarıyla olağanüstü hali ülkenin bütününe yayma çabası içeresindedir. Bu yaklaşımı asla kabul etmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.
“MÜCADELEMİZİ YÜKSELTECEĞİMİZİN SÖZÜNÜ VERİYORUZ”
Savaşın, yoksulluğun, cinsiyet eşitsizliğinin ve muhafaza politikaların sonucu neredeyse her gün bir kadının katledildiği, LGBTİ bireylerin her türlü şiddete maruz bırakıldığı, haklarını savunanların cezaevlerinde rehin tutulduğu, kadın emeğinin rekabetçi, güvencesiz, esnek ekonomi politikaları dayatılarak sömürüldüğü, kadınların hukuksal haklarının gasp edildiği, kadını sadece aile ile tanımlayan, onu toplumsal alandan dışlayan gerici- ataerkil politikaların dayatıldığı, kadını güçsüzleştiren ve erkek şiddetine karşı savunmasız bırakmayı amaçlayan bu baskıcı ve çürümüş AKP-MHP iktidar bloğuna karşı kadın mücadelemizi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz.”
Daha sonra aynı metni Kürtçe olarak Berivan Aydın okudu.
PİRHA/ANTALYA
Yoruma kapalı.