PİRHA- Britanya Alevi Kadınlar Birliği, 10 ili etkileyen depremde Hakk’a yürüyenleri anarak çerağ uyandırdı. Ayrıca depremzede ve aile gözetiminde olmayan çocukların tarikatlara teslim edilmesine tepki gösteren kadınlar, “Tarikat yurtları, taciz, tecavüz ve istismar olaylarıyla anılırken, yakınlarını kaybetmiş bu çocuklarımızı güvensiz ortamlara emanet etmek ağır bir vebaldir, suçtur, vicdansızlıktır, akıl tutulmasıdır” dediler.
Depremzede ve aile gözetiminde olmayan çocukların tarikat yurtlarına ve denetimine teslim edilmesinin suç olduğuna dikkat çeken Britanya Alevi Kadınlar Birliği, kimsesiz çocukların can güvenliklerinin, eğitim haklarının, beslenme ve barınma ihtiyaçlarının bu tarikatlara emanet edilmesinin kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Britanya Alevi Federasyonu yerleşkesinde gerçekleşen açıklamada ilk olarak depremde Hakk’a yürüyenler anıldı. Kureyşan Ocağı’ndan Ana Yadigar Aslan’ın çerağ uyandırdığı anmada, ‘Depremzede kimsesiz çocuklar nerede?’, ‘Diyanet kaldırılsın’, ‘Kirli ellerinizi çocuklarımızın üzerinden çekin’ dövizleri asıldı.
“ÇOCUKLARIN CEMAATLERE VERİLDİĞİ DUYUMLARI KAYGI VERİCİ”
Britanya Alevi Kadınlar Birliği adına açıklamayı okuyan İngiltere Cemevi Eşit Başkanı Filiz Koç, iktidarın doğal afeti felakete çevirdiğine işaret ederek, “6 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Maraş olmak üzere üç ayrı büyük deprem ve devam eden artçılarla 11 yerleşim merkezinde yüzbinlerce insan, imara uygun olmayan yapılar, ihmal ve tedbirsizlikler ve rant savaşları yüzünden hayatlarını kaybetmişler, geride kalanlar ise fiziksel ve ruhsal darbeler almışlardır. Milyonlarca insanı direkt ya da dolaylı yoldan etkileyen deprem sürecinde, ayrıca tüm yakınlarını kaybetmiş, kimliği hakkında sağlıklı bilgi veremeyecek durumda olan yüzlerce çocuk ise acımıza acı eklemiştir. Görgü tanıkları ve duyarlı insanların ihbarları sayesinde, bu çocukların, adları çocuk istismarına karışmış tarikat yurtlarına yönlendirildikleri yönündeki duyumlar, son derece kaygı verici bir durumdur” diye belirtti.
“VEBALDİR, SUÇTUR; KINIYORUZ!”
Koç, yakınlarını kaybetmiş çocukların istismar olaylarıyla sıkça gündemde olan tarikatlara teslim edilmesinin suç olduğunu belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, Tarikat yurtları ise devletin resmi kurumları değildir. Kimsesiz çocukların can güvenlikleri, eğitim hakları, beslenme ve barınma ihtiyaçları devlet güvencesi altında olmalıdır. Çağdaş eğitim ve bilim kurumları olmaktan uzak olan tarikat yurtları, yakın tarihte basının gündeminde de yer alan taciz, tecavüz ve istismar olaylarıyla anılırken, yakınlarını kaybetmiş bu çocuklarımızı güvensiz ortamlara emanet etmek ağır bir vebaldir, suçtur, vicdansızlıktır, akıl tutulmasıdır. Gündeme gelen deprem mağduru çocukların gelecekleriyle ilgili kaygılar süre dururken, evlat edinilmeleri gibi alternatif bir seçenek karşısında, Diyanet İşleri Başkanı’ndan; evlat edinenlerle evlat edilen çocuklar arasında evliliğin meşru olduğunu açıklaması, çocuk istismarını meşrulaştırmanın önünü açmaktır! Bir çocuğun bakımını, eğitimini, korunmasını kapsayan evlatlık yasasının amaç ve prensiplerine ters düşen bu açıklamayı kaygı ve öfkeyle kınıyoruz!” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Britanya Alevi Kadınlar Birliği olarak tarikatlara verilen çocukların takipçisi olacaklarını kaydeden Koç, şöyle devam etti:
“Adı üstünde; evlat. Evlat diye kabullendiğin bir mazlum çocuğu koynuna almayı aklından bile geçirmek insanlıkla da bağdaşmayan bir durumdur. Deprem mağduru yakınlarını kaybetmiş, duyguları örselenmiş çocukların bakım ve ihtiyaçları devletin resmi kurumlarında karşılanamıyor sanısı bile devlet adına aciziyettir. Britanya Alevi Kadınlar Birliği olarak yakınlarının emaneti bu çocukların takipçisi olacağız. Depremde hayatlarını kaydeden TÜM canlarımızın devirleri daim olsun, geride kalanlara da sabırlar dilerken, yaralarını sarmak için dayanışmayı da büyüteceğiz” diye konuştu.
Açıklama sonunda depremde Hakk’a yürüyenler deyişlerle anıldı.
Elif TABAK/LONDRA
Yoruma kapalı.