PİRHA- HDP’nin düzenlediği Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nın üçüncü oturumunda konuşan Özgür Öztürk, günümüz kapitalizminin demokrasi, özgürlük, refah vadetmediğine dikkat çekerken, Yazar Hülya Osmanağaoğlu, kadın kazanımlarının patriarkayı sıkıştırdığı yerde İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekildiğini belirterek, “Şimdi bir Anayasa değişikliği ile kadınlar aileye mahkum edilmeye çalışılıyor” dedi. Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya ise, devletin Diyanet’in ta kendisi olduğunu söyledi.
Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nın üçüncü oturumu Zerrin Kurtoğlu moderatörlüğünde gerçekleştiriliyor. “Cumhuriyet’in kuruluş dinamikleri-2” başlıklı oturumun konuşmacıları ise Özgür Öztürk, Hülya Osmanağaoğlu ile Ayhan Yalçınkaya.
“GÜNÜMÜZ KAPİTALİZMİ DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜK, REFAH VADETMİYOR”
Akademisyen Özgür Öztürk, ‘Türkiye’de kapitalizmin 100 yılı’ başlıklı sunumunda, “Kapitalist üretim meta üretim biçimidir. Sadece mal üretim sistemi değil, ücretli emeğin de yeniden üretildiği bir sistem. Tekelleşme demek kısa sürede yüksek kâr elde etmek demek. 12 Eylül işçi sınıfı, emeğe karşı sermaye darbesiydi. Günümüz kapitalizmi demokrasi, özgürlük, refah vadetmiyor. Biz bu cehenneme hiçbir şekilde mecbur değiliz. Bunu değiştirecek gücümü var. Bunun farkına varalım” dedi.
“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İLE KADINLAR AİLEYE MAHKUM EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Yazar Hülya Osmanağaoğlu, ‘Cumhuriyet’in kuruluş dinamiği olarak patriyarka ve feminist mücadele’ üzerine sunum yaptı. AKP en son aile yasası üzerinden bir saflaşma yaratmaya çalıştığına işaret eden Hülya Osmanağaoğlu, ” Patriarkayı korumak için İstanbul Sözleşmesi’nden imza çektiler. Kadın kazanımlarının patriarkayı sıkıştırdığı yerde İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekildi. Şimdi bir Anayasa değişikliği ile kadınlar aileye mahkum edilmeye çalışılıyor. LGBTİ+’lar üzerindeki baskıları artırmaya çalışıyorlar. AKP ile kadın meselesi her gün gündemde. Cumhuriyet öncesinde çok güçlü bir feminist hareket var. 1980-90’lara baktığımızda kadınların evdeki kocadan izin almaksızın ücretli emek gücüne katılması ya da iş kurması önündeki yasak 1990 yılında kalktı” diye belirtti.
“DEVLET ŞU ANDA DİYANET’İN TA KENDİSİ”
Prof. Dr. Ayhan Yalçınkaya ise, “İnançlar ve Cumhuriyet” üzerine konuştu. Yalçınkaya, din ile devlet ilişkisinin her sefer bir gerilim, çelişki bağlamı içinde düşünüldüğünü ifade ederek, “Din ile devlet arasında bir çelişki olmak zorunda değil. Bütün ütopyalar dini içerir. Din ile devlet arasındaki ilişki uzlaşmaz çatışmalar ile yüklü bir ilişki biçimi değil. Tam tersine iç içine geçmiş durumda. Din düşmanlığı devlet düşmanlığıdır. Din üzerine susma imkanımız yok. Devlet şu anda Diyanet’in ta kendisi. Devlet tam olarak onda cisimleşiyor. Din ile devlet aynı iddia peşindedir. Din önünde sonunda devlet içindir. Devlet, din için yoktur. Cumhuriyetin doğrudan yaptığı şey Sünniliğin yeniden inşası ve topluma deli gömleği gibi giydirilmesidir. Dini özgürleştirmeyi başarabiliyor muyuz?” şeklinde konuştu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.