PİRHA- Türk Eczacılar Birliği, mesleki sorunlara karşı Ankara’da büyük eczacı mitingi düzenledi. Yapılan açıklamada ilaç yokluğundan hak kayıplarına birçok başlık dile getirilerek, “Eczacıya hak ettiği değer verilmelidir” denildi.
İlaç fiyat farkına, ilaç yokluklarına, kontrolsüz açılan fakültelere, kamu eczacılarının hak kayıplarına karşı Ankara’da bir araya gelen eczacılar, “Dur de tükeniyoruz” diyerek taleplerini duyurdu.
Ülkenin birçok ilinden Ankara Anıtpark’a akın eden eczacılar sabahın erken saatinde miting meydanını doldurdu.
Döviz, pankart ve balonlara taleplerini yazan eczacılar, düdük ve alkışlarla da ilgililere seslerini duyurmaya çalıştı.
“MESLEĞİMİZİN YARINLARINI YAZMAYA GELDİK”
Türk Eczacılar Birliği Genel Başkanı Arman Üney, yaptığı konuşmada “Bizi görmeyenlere karşı birlik ve beraberliğimizi göstermek için buradayız. Mesleğimize karşı yapılan tüm haksızlıklara karşı alanlardayız” diyerek miting alanını selamladı.
Üney, sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı dönemde salgın nedeniyle yaşamını yitiren 77 eczacıyı da anarak şu konuşmayı yaptı:
“Bugün on binlerle buradayız. Bugün büyük bir umutla bu meydanı doldurduk. Peki, neden buradayız?
Bu vatana, bu topluma, mesleğimize ve meslektaşlarımıza büyük bir umutla, büyük bir aşkla, büyük bir bağlılıkla sahip çıkmak için buradayız.
Bugün neden buradayız?
Sesimizi duymayanlara duyurmak için. Bizleri görmeyenlere birliğimizi ve beraberliğimizi göstermek için buradayız.
Mesleğimize karşı yapılan tüm haksızlıklara dur demek için buradayız.
Bizler, tüm bölge eczacı odalarımızla, birliğimizle mesleğimiz, meslektaşlarımız için her zaman buradaydık. Tek ses, tek yürek hep burada olmaya da devam edeceğiz.
Biz eczacılar, mesleğimiz, meslektaşlarımız ve daha sağlıklı bir toplum için bugün buradayız.
Bizler, bu yola hep birlikte çıktık. Bizler, aynı okullardan mezun olduk. Aynı kurumlarda, aynı üniversitelerde çalıştık.
Bizler, meslektaş olarak çıktığımız bu yolda kader birliği yaptık. Yol arkadaşlığı yaptık, yapmaya devam ediyoruz.
Bugün burada olan bizler, mesleğimizin yarınlarını yazmaya geldik.
Yıllar sonra bugünü hatırladığımızda bugün burada ne büyük bir tarih yazdığımızı göreceğiz. Kader ortaklığımız, yol arkadaşlığımız üniversite sıralarında başladı, ölene kadar da devam edecek. Çünkü bizler eczacıyız …
Biz eczacılar; “Asla yalnız yürümeyeceksin” sözünü en iyi bilenleriz.
Biz eczacılar; bugüne kadar mesleğimize ve meslektaşlarımıza yapılan tüm haksızlıklara karşı omuz omuza hep birlikte dur dedik. Geçit vermedik.
Biz eczacılar; Odalarımızdan aldığımız güçle, bu mücadelelerden hep birlikte güçlü çıktık, yine güçlü çıkacağız.
Bu yağmurlar bizi ıslatmaz arkadaşlar. Bu çamur ayağımıza bulaşmaz arkadaşlar. Çünkü bizler, mahallelerde, köylerde, kentlerde bu ülkede her yerdeyiz.
Uzakları yakın edeniz biz. Zorlukları kolay edeniz biz. Kesintisiz sağlıksız hizmeti için, pandemide sağlık yolunda öleniz biz! Canımız pahasına sağlık hizmeti vereniz biz. Halkımıza, maskeleri ve aşıları ulaştıranız biz. Çalıştığımız her yerde, ilaç ve eczacılık hizmetlerini kesintisiz sunanız biz.
Bizler, sokağa çıkma yasaklarında, hiç kimse sokaklarda değilken tüm sağlık çalışanları ile birlikte hizmet verdik.
Pandemi sürecinde çok büyük kayıplarımız oldu. 77 meslektaşımızı 24 eczane teknisyenimizi 2 eczacı odası çalışanımızı görevleri başında kaybettik. Pandemide kaybettiğimiz meslektaşlarımız, bu onurlu mücadelenin kahramanlarıdır.
O kahramanların her birini, rahmetle, saygıyla, minnetle bir kez daha anıyoruz. Aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Biz eczacılar, 66 yıldır sahip olduğumuz meslek örgütümüzle mesleğimizin ve meslektaşlarımızın bugünü ve geleceği için hep birlikte omuz omuza çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz.
Bizler; sadece meslektaşlarımızın sorunlarını ve sıkıntılarını çözmek için mücadele etmiyoruz. Bizler, bir bütün olarak mesleğimizi savunuyoruz.
Bizler, bir bütün olarak toplum sağlığını savunuyoruz.
Bizler, mesleğimizi değersizleştiren tüm girişimlere karşı mücadele ediyoruz.
Tek bir amacımız var: Bu mesleğe hak ettiği değeri kazandırmak.
Biz eczacılar, halk sağlığını korumak için, halkımıza, milletimize hak ettikleri hizmeti sunmak için, onurlu ve haysiyetli bir şekilde mesleğimizi sürdürebilmek için, buradayız.
Bugün buradayız arkadaşlar! Hep beraber buradayız. Ve biz eczacılar hep birlikte dur diyoruz!
En yüksek perdeden duyuralım sesimizi! Birlikte haykıralım !
Arkadaşlar, biz eczacılar dur diyoruz! Mesleğimize yapılan tüm haksızlıklara dur diyoruz! Çünkü, eczacılık mesleği değersizleştiriliyor. Çünkü, mesleğimizin sorunları görmezden geliniyor. Çünkü; sağlık sisteminin vazgeçilmezi eczacılar her geçen gün daha fazla yok sayılıyor.
Evet değerli meslektaşlarım, biz eczacılar ne istiyoruz?
Biz eczacılar,
İlaç yoklukları son bulsun istiyoruz. Halkımız her ilaca her eczaneden kolayca ulaşsın istiyoruz.
Biz eczacılar,
İlaç fiyat farkları olmasın, hastalarımızın cebinden para çıkmasın istiyoruz.
Biz eczacılar, Artık daha fazla eczacılık fakültesine ihtiyacımız yok diyoruz.
Biz eczacılar, Kamu eczacılarını görmezden gelemezsiniz, onları yok sayamazsınız diyoruz. Kamu eczacılarına hak ettiği değer verilsin diyoruz.
Biz eczacılar, Eczanelerde çok ciddi ekonomik çıkmaz var. Yapılan düzenlemeler yeterli değil diyoruz.
Biz eczacılar, SGK ilaç alım protokolünde, yaşadığımız ekonomik darboğaza çözüm üretecek iyileştirmeler istiyoruz.
Biz eczacılar, ilaç fiyat kararnamesindeki güncellemeler artık bir standarda bağlansın diyoruz.
Biz eczacılar, birinci basamak sağlık çalışanları olarak meslek hakkımızı istiyoruz.
Biz eczacılar, buradan, Ankara’da bu meydandan, tek ses tek yürek haykırıyor ve dur diyoruz!
Biz eczacılar, ne diyoruz?
İlaç yokluklarına; ilaç fiyat farklarına; kontrolsüz açılan fakültelere; eczanelerdeki ekonomik çıkmaza; kamu eczacısının hak kaybına; eczacıların yok sayılmasına Dur diyoruz!
Arkadaşlar, biz eczacılar, mesleğimiz için ayağa kalktık. Geleceğe onurlu bir meslek bırakmak için tek bir şey istiyoruz. Eczacıya hak ettiği değer verilsin diyoruz.
Biz eczacılar, bugün Ankara’da mesleğimiz için verdiğimiz bu mücadelede hep birlikte tek ses tek yürek olduk: İstanbul’dan Adıyaman’a, Edirne’den Erzurum’a, Çanakkale’den Elâzığ’a, İzmir’den Van’a, Muğla’dan Diyarbakır’a, Mersin’den Batman’a, Trabzon’dan Hatay’a, Kayseri’den Mardin’e, Konya’dan Gaziantep’e, Bursa’dan Malatya’ya, Ankara’dan Samsun’a.
Bu cennet vatanın dört bir yanından Ankara’ya tek bir şey için geldik:
Eczanelerimiz kapanmasın diye geldik. Eczanelerimiz yaşasın diye geldik.
Eczacılara hak ettiği değer verilsin diye geldik.
Arkadaşlar biz eczacılar; dayanışmayla, birlik ve beraberlikle, Odalarımızla, meslek örgütümüzle, mesleğimize hep birlikte sahip çıkıyoruz.
Herkes bilsin ki biz eczacılar, hak ettiğimiz değeri alana kadar durmayacağız.
Buradan bir kez daha hep birlikte haykırıyoruz.
Artık sözün bittiği yerdeyiz!
Son kez alanlardan haykırıyoruz.
Eczacıya hak ettiği değer verilsin diyoruz.
Biz eczacılar, hep birlikte ve bir arada durdukça hak ettiğimizi her zaman elde ettik. Elde etmeye devam edeceğiz.
Sizler bugün Ankara’ya umudu getirdiniz. Dayanışmayı getirdiniz. Aydınlık bir gelecek getirdiniz.
Sizler bugün Ankara’ya eczacıların sesini, soluğunu, gücünü getirdiniz.
Mücadelemizi omuzlayan siz değerli dostları bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.