Alevi Haber Ajansi

‘Barınamıyoruz’ diyen öğrenciler yargılanıyor: Bize işkence ve darp layık görüldü

PİRHA- ‘Barınamıyoruz’ diyerek Ankara’ya gelen ancak gözaltına alınarak haklarında dava açılan öğrenciler savunmalarında, “Ankara yolunda aracımız durduruldu, basın açıklaması yapmak istediğimiz için yerlerde sürüklendik, dövüldük. Ne yemek yiyebiliyoruz ne barınabiliyoruz. Sürekli çalışmak zorunda kalıyoruz. Çevremdeki tüm öğrenciler en az bir işte çalışıyor. Sadece bizim bölümden 30 öğrenci okulu bırakmak zorunda kaldı” dedi.

‘Barınamıyoruz’ eylemleri kapsamında geçtiğimiz yıl farklı şehirlerden Ankara’ya gelerek seslerini duyurmak isteyen ve gözaltına alınan 100 öğrenciden 49’u hakkında ‘Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama, hakaret’ iddiasıyla dava açılmıştı.

Açılan davanın ilk duruşması, Ankara 15’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada, bazı öğrenciler ile avukatları hazır bulunurken, öğrencilerden şikayetçi olan polisler ise duruşmaya katılmadı.

Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada, silahlı polislerin hakimin talebi dışında duruşma salonunda olmasına avukatlar tepki gösterdi. Hakim, ‘Adliye güvenliği için buradalar. Talebe gerek yok’ yanıtını verdi.

“DAVA AÇILMASI BİLE ANAYASAYA AYKIRI”

İlk olarak yargılanan öğrencilerin avukatlarından Emre Erdal söz aldı. Davanın açılmasının dahi anayasa aykırı olduğunu belirten Erdal, toplantı kavramının tanımını hatırlatarak, öğrencilerin bu haklarını kullandığını belirtti. Erdal, ülkede enflasyon ve kira fiyatlarının korkunç boyutta olduğunu, ev sahiplerinin kiracıların evlerini bastığı bu koşullarda üniversite öğrencilerinin de barınamadığını bu nedenle öğrencilerin gösteri haklarını kullandıklarını kaydetti.

“BU YASAKLAR, ‘SİZ YAPIN HUKUK ARKADAN GELİR’ SÖYLEMİNDEN DOĞUYOR”

Dava konusunu eleştiren Erdal, “Ya savcılık makamı hukuk bilmiyor ya da bizi ve sizi kandırmaya çalışıyor. Herkes izin almadan gösteri yapma hakkına sahip ancak kanunla bu sınırlandırılabilir. Ülkemizde bu hak bildiri hükmüyle düzenlenmiştir. Araba durduruluyor, GBT yapılıyor, gidemezsiniz diyerek öğrencilere gözaltı oluyor. Tamamen barışçıl, tehlike ve şiddet içermeyen bu eylemlerin devlet, yargı tarafından engellenmesi hukuki değildir. Yasaklama kararı verilebilmesi için açık ve yakın bir tehlike olması gerekir, dosyamızda böyle bir şey yok. Ankara Valiliği’nin bu yasak kararının nedenini de biliyoruz. İçişleri Bakanının, ‘siz yapın hukuk arkadan gelir’ söyleminden doğduğunu biliyoruz. Ve derhal beraat kararı talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“BARINACAK YERİM YOKKEN, BANA İŞKENCE VE DARP LAYIK GÖRÜLDÜ”

Savunma yapan öğrencilerinden Çağla Güzel, “Ben bu ülkenin aydın geleceğiyim, benim okulumun yurdu yok, barınacak hiçbir yerim yok. Bana en kötü yurtlar bile layık görülmezken, anayasal hakkımı kullanırken işkence ve darp layık görüldü” dedi.

Öğrencilerden Ezgi Ertürk ise, her yıl Meclis’e bütçe taslağı geldiğini belirterek, “Biz de geçen yıl gençlik ve eğitim bütçesinin görüleceği tarihte Ulus Meydanı’nda basın açıklaması yapacaktık. Ve Ankara yolunda aracımız durduruldu, basın açıklaması yapmak istediğimiz için yerlerde sürüklendik, dövüldük. Ankara’nın bütün yollarını gece saat 4’ten beri tuttuklarını öğrendik. Polis otobüslerinde yer olmadığı için kendi tuttuğumuz araç gözaltı aracına dönüştürüldü. İfade vermek için bile Ankara sınırına sokulmadık. 1 saat bozkırlarda bekledik Ankara’ya kilometrelerce uzak olan Kahramankazan karakolunda ifademizi aldılar” diye konuştu.

“BARINAMADIĞIMIZ İÇİN SADECE TEK BİR BÖLÜMDEN 30 KİŞİ OKULU BIRAKTI”

Yargılanan öğrencilerden İlayda Gökçer de savunmasında, temel eğitim haklarının ellerinden alındığını ve bunun artık şarkılara bağlandığını kaydederek şunları aktardı:

“Ne yemek yiyebiliyoruz ne barınabiliyoruz. Öğrenciler olarak sürekli çalışmak zorunda kalıyoruz çevremdeki tüm öğrenciler en az 1 işte çalışıyor. Sadece bizim bölümden 30 öğrenci okulu bırakmak zorunda kaldı. Bizi engelleyenler kendi anayasalarını bile uygulamayan sistemin sonucudur. Bir arkadaşım sadece yurt ücretini 1 ay geciktirdiği için yurttan atıldı. Bütçe görüşmelerinin olduğu 12 Aralık’ta geldik çünkü bütçe görüşmelerinin muhatabı olarak görüyoruz kendimizi. Eğitimin temel hak olması diye bir şey kalmadı çünkü bu artık ekonomik şartlara bağlı hale geldi.”

Batuhan Berk Duran ve Düşün Altuntaş da, savunmalarında suçlamaları reddederek, beraat talebinde bulundu.

BİR SONRAKİ DURUŞMA MART AYINA ERTELENDİ

Savunmaların ardından kararını açıklayan hakim, kendilerine hakaret edildiğini iddia eden 2 polisin sonraki celseye katılarak ifadelerinin alınmasına ve 4 öğrencinin adresinin tespit edilmesi için müzekkere yazılmasına karar vererek, duruşmayı 22 Mart 2023’e erteledi.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak