PİRHA -HDP Alevi Masası Eş Sözcüsü Songül Tunçdemir, ‘Alevilere Eşit Yurttaşlık Hakkı Kampanyası’nda gelinen süreci ve AKP politikalarını PİRHA’ya değerlendirdi. Tunçdemir, “Hükümetin ayrımcı tutumundan dolayı Aleviler, çocuklarının geleceğinden endişe duyuyor” diyerek cemevlerinin ise yeni projeler dahilinde işgal edildiğini söyledi.
HDP PM Üyesi, Alevi Masası Eş Sözcüsü Songül Tunçdemir, ‘Alevilere Eşit Yurttaşlık Hakkı Kampanyası’nda gelinen aşamayı değerlendirdi.
HDP Halklar ve İnançlar Komisyonu’nun Alevi Masası olarak 5 Mayıs 2022’de başlatılan çalışmaya dair Tunçdemir, “Henüz kampanyanın başında sayılırız” açıklamasını yaptı. Kampanyanın toplum tarafından benimsendiğini söyleyen Tunçdemir, “Alevi toplumu da memnuniyetle karşılıyor. Bu anlamda yaz dönemimiz çok yoğun geçti fakat yerleşim dağınık ve çok ücra köylerimiz mevcut. Elimizden geldiği kadar, hatta imkanlarımızı zorlayarak her yere ulaşmaya çalışıyoruz buna rağmen ulaşamadığımız bölgeler çoğunlukta” dedi.
Songül Tunçdemir, temas kurulacak bölgeler için aylık planlamalar yapıldığını da aktararak “Mesela Kasım ayı programımız çok yoğun geçecek. Sivas, Çorum, Bursa, İstanbul, Ankara, Erzincan, Gümüşhane Samsun ve Tokat buluşmalarımız kasım ayı içerisinde olacak. Tabi eşit yurttaşlık kampanyamız sadece halk buluşmalarından ibaret değil. Alevi vekillerimiz aynı zamanda bunun meclisteki mücadelesini veriyorlar. Bizler kitapçığımıza hangi ifadeyi aldıysak vekillerimiz mecliste bu ifadelerin arkasında duruyor” şeklinde konuştu.
“KAMPANYAMIZ ÖZGÜRLÜKLER GELENE KADAR DEVAM EDECEK”
Eşit yurttaşlık kampanyasının finali için bir takvim belirlenmediğini aktaran Tunçdemir “Partimiz var olduğu sürece ve yaşadığımız coğrafyada Aleviler, Kürtler, Ermeniler, kadınlar, emekçiler, LGBTİ+ bireyler ve tüm ezilenler eşit yurttaş olana kadar devam edecek. Bu ülkede herkes yasalar önünde eşit olana kadar, demokrasi, laiklik, barış ve özgürlükler gelene kadar devam edecek. Biz gittiğimiz her yerde kendi eşitlik taleplerimiz ile birlikte özellikle de bunun üzerinde duruyoruz. Temel sloganımız ise ‘İnançlara Eşitlik, Halklara Özgürlük’” dedi.
“İKTİDARIN NE KADAR İNKARCI OLDUĞUNUN FARKINDALAR”
HDP’nin başlattığı ‘Alevilere Eşit Yurttaşlık Hakkı’ kampanyasının hemen akabinde AKP’nin gündeme getirdiği Alevi politikaları da çokça tartışılır oldu. Hükümetin Alevilere yaklaşımı konusunu da değerlendiren Tunçdemir, bölge gezilerindeki izlenimleriyle birlikte toplumun tepkisini şu sözlerle açıkladı:
“AKP’nin Alevi politikalarının Alevi tabanı üzerinde hiç karşılığı yok. Alevi toplumu bilinçli bir toplum. Özellikle de son yirmi yıllık dönemde AKP iktidarının pratiği Alevileri çok bunalttı. Örneğin Madımak, Alevi toplumu için kanayan bir yaradır ve Alevi toplumu hukuki süreci adım adım takip etti. ‘Bizi öldürüp katilleri aklayanlar şimdi bizi mi düşünüyor’ diyorlar, ‘cemevlerimizle ilgili AİMH’in kararını çiğneyenler mi bizi düşünüyor’ diyorlar. Sadece Alevi olarak değil, sıradan bir vatandaş olarak da iktidarın ne kadar baskıcı, otoriter ve inkarcı olduğunun farkındalar. Bu iktidarın ayrımcı tutumundan dolayı Aleviler, çocuklarının geleceğinden endişe duyuyor. Aleviler, çocuklarının okullarda din dersleriyle asimile edilmesinden rahatsız. AKP’nin pratiğini çok iyi gözlemlediklerinden bu açılımların samimi olmadığını biliyorlar. Alevi toplumu, AKP’nin göstermelik düzenlemelerle sadece göz boyadığının ve tek derdinin asimilasyon olduğunun farkında. Bu nedenle AKP’nin kendilerine yaklaşıyor gibi görünmesinden son derece rahatsızlar. AKP, iktidarda olduğu sürece Aleviler ile ilgili hiç olumlu bir politika üretmedi ki… Aleviler açısından gerek toplumsal yaşamda, gerek siyasette, gerekse kamusal alanda tamamıyla kusurlu adımlar.”
“TAMAMEN BİR ALGI OPERASYONU VAR”
Songül Tunçdemir, AKP İktidarının Alevi toplumuna yaklaşmasındaki sebeplere de vurgu yaptı. Alevi örgütlülüğünün yükselmesi sebebiyle hükümetin rahatsızlık duyduğunu ifade eden Tunçdemir şöyle devam etti:
“AKP şimdiye kadar Aleviler adına ne yaptıysa toplamda kendi Alevisini yaratmak için yaptı. Türk-İslam sentezine uygun, biat eden, boyun eğen, kendi inancını yaşamayan, kendi duruşunu sergilemeyen Alevi… Yani devletin Alevisini yaratmaya çalıştı ve hala da yaratma çabasında. Üstelik bunu yaparken hak talebinde bulunan, bunun için mücadele veren Alevi kurumlarını manipüle etti ya da görmezden geldi. Diğer yandan ortaya çeşitli tezler atarak ya da Aleviliği tanımlayarak Alevilerin birliğini bozmaya çalıştı. AKP iktidarının her fırsatta açılım yapması, Alevi örgütlülüğünün yükselmesinden kaynaklı. Bu açılımların amacının da yükselen Alevi mücadelesini tasfiye etmek olduğunu düşünüyorum. Çünkü açılımlardan çıkan sonuçlar talepler ile taban tabana zıt. Tamamen bir algı operasyonu var aslında. Sorunlara çözüm üretme kılıfı altında Alevileri teslim alma gerçekliği var. Bunu anlamak için sadece Hüseyin Gazi Cemevi ve Şahkulu Sultan Dergahı ziyaretine bakmak yeterli. Hüseyin Gazi Cemevinde yaptığı dizayn ile ‘sizi ancak bu şekilde kabul ederim’ mesajını verirken; Şahkulu Sultan Dergahında verdiği mesaj ‘Alevilik inanç değil, kültürdür’ oldu ve cemevlerine maaşlı memurlar atayarak aslında cemevlerini işgal ettiğini ilan etti.
“TORBA YASALARLA, İLAHİYATÇILARLA ÇÖZÜLECEK TALEPLER DEĞİL”
Oysa gerek Alevi kurumlarının, gerekse Alevi toplumunun istediği şeyler değil bunlar. Bizim taleplerimiz son derece demokratik ve insan olarak hakkımız olan talepler. Komisyonlar ile torba yasalar ile ilahiyatçılar ya da devletin Alevileri ile hiç çözülebilecek talepler değildir. Böyle bir yöntem çözüm değil, aksine çözümsüzlük üretir, sonuçta üretti de. Alevi dedeleri Hac’ca göndermek, çocuklarımızı imam hatip okullarına yerleştirmek hep bu açılımlardan çıkan sonuçlardı.
Bizim taleplerimiz illegal değil ki herkes tarafından bilinen ve en demokratik hakkımız olan talepler. Önce bu talepler karşılasın, AİHM’in cemevleri ve zorunlu din dersleri ile ilgili kesinleşmiş kararları var, bunları uygulayarak işe başlasın.”
“TAM DA AKP’NİN İSTEDİĞİ FORMATA DÖNÜŞMÜŞLER”
Songül Tunçdemir, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde kurulacak Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı projesini de değerlendirdi. Söz konusu projeye dair “Bakanlığa bağlı cemevleri projesi, bazı kesimleri cezbetti” diyen Tunçdemir şunları söyledi:
“Bunların kim oldukları herkes tarafından biliniyor. Onlar bu adımı Cumhuriyet tarihi boyunca atılmış en önemli adım olarak görüyor ve bunu ifade etmekten çekinmiyorlar çünkü tam da AKP’nin istediği formata dönüşmüşler.
Parti olarak böyle bir yasanın kabul edilebilir hiçbir yanının olmadığını söyledik. Son olarak da meclisteki görüşmelerde vekillerimiz yasanın geçmemesi için büyük bir mücadele örneği gösterdiler ama maalesef yasa çoğunluk tarafından geçiriliyor. Bu da anti demokratik bir tutum. Yasa geçti diye bu mücadele elbette ki bitmedi. Parti olarak bu yasaya şerhimizi koyacağız. Cemevleri ile ilgili olarak partimizin görüşü son derece nettir. Cemevleri Alevilerin İbadethanesidir, cem de ibadetidir. Cemevlerine yasal statü de dahil talepleri anayasada düzenlenmelidir. Mücadelemiz de bunun içindir.”
“MÜCADELEMİZ EZİLEN TÜM KESİMLER İÇİNDİR”
“Ülke gündemi sürekli değişiyor, kötüye doğru değişiyor. Değişimlerin hedefinde hep kendinden olmayan farklı inançlar, farklı kültürler ile birlikte emekçiler, kadınlar, LGBTİ + ler, bu ülkenin aydınları, sanatçıları, gazetecileri, yani muhalifleri var. Diğer yandan tüm baskılara rağmen muhalefetin sesi de yükseliyor. Alevi Masası olarak mücadelemiz özelde Aleviler, genelde ise ezilen tüm kesimler içindir. Bu anlamda özgürlük ve demokrasi mücadelemiz bir bütündür. Masamızın halihazırda bir kampanyası var zaten. Bu kampanyayı yürütürken değişen şartlara, gereken ihtiyaca göre eylem ve etkinliklerimizi gerçekleştirip üzerimize ne düşüyorsa yapacağız.”
Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.