PİRHA- AKD Erdek Şubesi’nde saymanlık görevi yürüten Gültekin Koçer, yerelde ve genelde yaşadıkları sorunlara değinerek, “Cenazelerimizi camilerden kaldırmak zorunda kalıyoruz” dedi. Koçer, “Devlet bizi yok sayıyor, haklarımızı vermiyor. Ben kendi kültürümü yaşamak istiyorum ama devlet diyor ki hayır sen bu kültürü yaşayacaksın ve bana onu dayatıyor” diyerek tepki gösterdi.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Erdek Şubesi’nde saymanlık görevi yürüten Gültekin Koçer, yerelde ve genelde yaşadıkları sorunları PİRHA‘ya anlattı.
Derneklerinin konumunun merkezden uzak olduğunu, ulaşım sorunu yaşadıklarını belirten Koçer, kendilerine merkezde bir yer verilmemesinin bilinçli bir politika olduğunu söyledi. Muharrem ayının dışında derneğe çok fazla gelen gidenin olmadığını da kaydeden Koçer, ulaşım sorunundan kaynaklı çoğu yurttaşın cenazelerini merkezdeki camilerden kaldırmak zorunda olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanının cemevlerini ziyaretlerine değinen ve bu durumu samimi bulmadığını aktaran Koçer, 1960’dan sonra gelen tüm hükümetlerin Alevileri asimile etmeye çalıştığını vurguladı.
“YAŞADIĞIMIZ TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN ALEVİ YURTTAŞLARI ÖRGÜTLEMEYE ÇALIŞIYORUZ”
En temel sorunlarının derneklerinin yeri ve konumu olduğunu ifade eden Koçer, izole ve merkeze uzak oldukları için çok fazla mağduriyet yaşadıklarını aktardı.
Derneklerinin Erdek’in en son yerinde ve tepede bulunduğunu söyleyen Koçer, “Buraya ulaşımımız yok, yolumuz yok. Maddi açıdan da sıkıntılarımız var. Ekonominin genel durumu ortada. Dolayısıyla insanlarımızın ekonomik durumu da kötü. O yüzden biz de burada dernek olarak doğru düzgün bağış alamıyoruz. 10 lira aidatımız var, insanlarımız onu bile zor ödüyorlar. Yaşadığımız tüm zorluklara rağmen Alevi yurttaşları burada örgütlemeye ve birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“MUHARREM AYI BİTTİKTEN SONRA BURADA HAYAT DURUYOR”
Belediyelerin veya hükümetin kendilerine daha farklı yaklaşmasını istediklerini dile getiren Koçer, sözlerine şöyle devam etti:
“Buraya ulaşımımız çok zor olduğu için yaşlılarımız gelemiyor. Saat başı bir otobüs var. O da meydandan kalkıyor. Ücreti de 7,5 lira. Geliş gidiş 15 lira. Bunu her gün kim verebilir? Biz merkezde bir yer istiyoruz. Derneğimizin merkezde bir yerde olmasını istiyoruz. Derneğimiz merkezde olursa özellikle yaşlı insanlarımız daha rahat gelip gider. Kendimizi orada daha rahat ifade edebiliriz. Buraya kimse gelmiyor. Buraya gelen sayısı 5-6 kişiyi geçmiyor. Muharrem ayı bittikten sonra burada hayat duruyor. Derneği başkan açıyor, başkan kapatıyor. Ayda birkaç kez biz geliriz. Yağmurda, çamurda buraya gelmek daha da zorlaşıyor. Yaklaşık bir ay önce CHP ilçe başkanıyla da bir görüşme yaptık ancak sorunlarımızın giderilmesi konusunda hiçbir adım atılmadı. Yine görüşmelerimiz devam edecek.
“YETKİLİLERE SORUNLARIMIZI DEFALARCA İLETTİK ANCAK HİÇBİR İLERLEME OLMADI”
Burada ilk cem geçtiğimiz Muharrem ayında yapıldı. Buradaki devlet kurumlarının yetkilileri ile görüştük. Kaymakam da birkaç kez geldi, sorunlarımızı ilettik. Çözeceklerini söylüyorlar ama hiçbir ilerleme olmuyor. Burada henüz hiç cenaze kaldıramadık. Çünkü insanlarımızın buraya gelip gitmesi mümkün değil. Cenaze aracı gelebiliyor ve arabası olan birkaç kişi gelebiliyor. Onun dışında kimse gelemez buraya. Bizler Aleviyiz, Alevi Kültür Derneğimizde kaldırmamız gereken cenazemizi camiden kaldırmak zorunda kalıyoruz. Bundan dolayı bize burada inanılmaz bir baskı var. Bize burayı verdiler, her cenazemizde bize araç tahsis etmeleri gerekiyor ama yok, yapılmıyor. Ulaşımdan kaynaklı insanlar buraya cenazelerini getirmek istemiyorlar.”
“CENAZELERİMİZİ CAMİLERDEN KALDIRMAK ZORUNDA KALIYORUZ”
Bugüne kadar gelen bütün iktidarların Alevileri asimile etmeye çalıştığını vurgulayan Koçer, “Bizi kendi kültürümüzden kopartıp Sünni kültüre bağlamak istiyorlar. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Bize burayı verdiler, biz buraya morg da yaptık, yıkama yerimiz de var. Ama ulaşımımız yok. İnsanlar buraya ulaşamadıkları için cenazelerini merkezdeki camilerden kaldırmak zorunda kalıyor. Bu da bilinçli uygulanan bir politika diye düşünüyorum. Biz derneğimizin giderlerini bile çoğu zaman kendi cebimizden karşılıyoruz. Burada Muharrem ayında tam olarak yurttaşlar gelirler bir topluluk oluşur. Onun dışında 11 ay boyunca burada topladığımız 3 lira 5 lira ile buranın giderlerini karşılamaya çalışıyoruz. Burayı ayakta tutmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANI, ‘BEN İSTERSEM HAKKINIZI VERİRİM, İSTEMEZSEM VERMEM’ DİYOR”
“Aleviler olarak bizler bu ülkenin vatandaşıyız ve vergi veriyoruz ama devlet bizi yok sayıyor, haklarımızı vermiyor” diyen Gültekin Koçer, “Ben kendi kültürümü yaşamak istiyorum ama devlet diyor ki hayır sen bu kültürü yaşayacaksın ve bana onu dayatıyor. Cumhurbaşkanının cemevlerini ziyaret etmesi bizi onure eder fakat cemevlerini, Alevileri sevdiği için gelmiyor. Cumhurbaşkanının söylemleri ortada, bu söylemlerle gittiği yerlerdeki dedeleri örgütlüyor. Cemevlerindeki fotoğrafları kaldırtıyor, kendi istediği fotoğrafları astırıyor. Sonra da ben cemevlerine yardım edeceğim diyor. Böyle bir yardım olmaz. Siz buraya derneğimize geldiniz, bizimle röportaj yapıyorsunuz. Buraya geldiğinizde duvardaki resimleri kaldırın dediniz mi? Buraya olduğu gibi geldiniz. Peki Cumhurbaşkanı neden böyle bir şey yapıyor ve dedeleri önce imtihana tabi tutuyor? Cumhurbaşkanı bir güç gösterisi yapmaya çalışıyor. Ben istersem haklarınızı veririm, istemezsem vermem diyor. Çok yardım edecekse gelsin buraya etsin. Şu an bizim ihtiyacımız var. Yolumuz yok, ulaşımımız yok, yemek vermek istiyoruz yemek verecek yerimiz yok. Açıkta, bahçede yemek veriyoruz. Geçen Muharrem ayında yemek verdiğimiz sırada yağmur yağdı, fırtına çıktı. Yemek tepsilerimiz uçtu, insanların üzerine döküldü. Rüzgarda dışarıda oturamıyoruz bile. Bunların hepsi ayrı bir sorun” ifadelerini kullandı.
“ALEVİLERDEN HER TÜRLÜ VERGİYİ ALIYORLAR AMA ALEVİLERİN HİÇBİR HAKKINI VERMİYORLAR”
Cumhurbaşkanının cemevlerini ziyaretlerini samimi bulmadığını da kaydeden Koçer, şunları kaydetti:
“Seçimlerle ilgili bir yatırım yapmayı da planlıyor olabilirler. Aleviler hiçbir iktidardan hiçbir dönem olumlu bir şey görmediler. Bu sadece AKP hükümeti için değil, tüm hükümetler için geçerli. 1960’dan sonra gelen tüm hükümetler, Alevileri asimile etmek için çalıştılar. Bunu çoğu zaman açıktan yapmıyorlar. ‘Biz sizin yanınızdayız’ diyorlar. Alevilerden her türlü vergiyi alıyorlar ama Alevilerin hiçbir hakkını vermiyorlar. Bizi yok sayıyorlar. Hepimiz insanız, eşitiz ama devlet kendi çıkarları doğrultusunda bizi birbirimizden ayırıyor. Biz devletten Alevilerin varlığını tanımasını istiyoruz. Bizim olduğumuzu kabul etsinler, eşit yurttaş gibi davransınlar bize. Erdek çok küçük bir yer. Burada 4-5 tane cami var ama bir tane cemevi yok. Ben de vergi veriyorsam, hizmet ediyorsam niye karşılığını alamıyorum? Bakın bir tane Alevi vali, kaymakam, polis, subay yok. Aleviler olarak kesinlikle eşit değiliz.”
Melis CİDDİOĞLU/BALIKESİR
Yoruma kapalı.